Ramazan ayının son gecesinin amelleri

Mubarek Ramazan ayının sonuncu gecesi (Otuzuncu gecesi) bereketi bol bir gecedir. Onbir ayın sultanı, oruç ve ibadet ayı olan Ramazan ile vedalaşılan bu gecede yapılması müstehap olan birçok amel vardır. Bunlar:

İlki: Gusül

İkincisi: Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) ziyareti

Üçüncüsü: En’am, Kehf ve Yasîn surelerini okuyup yüz defa şöyle demek:

“اَسْتَغْفِرُ اللهَ واَتُوبُ اِلَيْهِ”

“Estağfirullahî ve Etûbu ileyh/Allah’a tevbe ediyor ve O’ndan mağfiret diliyorum”

Dördüncüsü: Kuleynî’nin Hz.İmam Sadık’a (O’na selâm olsun) dayanan bir rivayetle aktardığı şu duayı okumak:

اَللّـهُمَّ هذا شَهْرُ رَمَضانَ الَّذي اَنْزَلْتَ فيهِ الْقُرْآنَ وَقَدْ تَصَرَّمَ، وَاَعُوذُ بِوَجْهِكَ الْكَريمِ يا رَبِّ أنْ يَطْلُعَ الْفَجْرُ مِنْ لَيْلَتي هذِهِ، اَوْ يَتَصَرَّمَ شَهْرُ رَمَضانَ وَلَكَ قِبَلي تَبِعَةٌ اَوْ ذَنْبٌ تُريدُ اَنْ تُعَذِّبَني بِهِ يَوْمَ اَلْقاكَ

Beşincisi: Ramazan ayının otuzuncu gecesinde geçen ve şöyle başlayan duayı okumak:

يا مُدَبِّرَ الاَمُورِ....

Altıncısı: Şeyh Kuleynî’nin, Şeyh Sadûk’un, Şeyh Mufîd’in, Şeyh Tusî’nin ve Seyyid İbn-i Tavûs’un (Allah onlara rahmet eylesin) aktardığı dualarla Ramazan ile vedalaşmak. Bunların en iyisi belki de Sahîfe-i Seccadiye-yi Kâmile’nin kırk beşinci duasıdır. Seyyid İbn-i Tavûs da Hz.İmam Sadık’a (O’na selâm olsun) şöyle bir rivayet dayandırmaktadır: Her kim (Ramazan’ın) son gecesinde şöyle derse:

اَللّـهُمَّ لا تَجْعَلْهُ آخرَ الْعَهْدِ مِنْ صِيامي لِشَهْرِ رَمَضانَ، وَاَعُوذُ بِكَ اَنْ يَطْلُعَ فَجرُ هذِهِ اللَّيْلَةِ إلاّ وَقَد غَفَرْتَ لي

Allah-u Teâlâ o kimseyi daha sabahı görmeden bağışlar ve o kimseyi O’na (Allah’a) geri dönebilmekle rızıklandırır.

Seyyid İbn-i Tavûs ve Şeyh Sadûk Cabir b. Abdullah el-Ensarî’den (Allah O’ndan razı olsun) şöyle bir rivayet nakletmişlerdir: Bir gün Allah Resûlü’nün (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) huzuruna girdim. Ramazan ayının son Cuma günüydü. Şöye buyurdu: “Ey Cabir, (bu) Ramazan ayının son Cuma günüdür; öyleyse onunla şöyle diyerek vedalaş:

اَللّـهُمَّ لا تَجْعَلْهُ آخِرَ الْعَهْدِ مِنْ صِيامِنا اِيّاهُ، فَاِنْ جَعَلْتَهُ فَاجْعَلْني مَرْحُوماً وَلا تَجْعَلني مَحْرُوماً

“Her kim bunu derse iki güzel şeyden birini alarak zafer kazanır; ya bir sonraki Ramazan’a erişir ya da Allah’ın mağfiret ve rahmetine.”



Seyyid İbn-i Tavûs ve Kef’emî de Allah Resûlü’ne (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) dayanan şöyle bir rivayet nakletmişlerdir: “Ramazan ayının son gecesinde bir kimse on rekat namaz kılıp her bir rekatinde bir defa Fatiha ve on defa “Kulhuvellahu ehad (İhlas)…” suresini okur da secde ve hem rükûlarında hem de secdelerinde onar defa “Subhânellahi velhamdulillahî velâ ilahe illallâhu vellâhu ekber” der ve namazı bitirip selâm verdikten sonra da bin defa “Estağfirullah” dedikten sonra secdede şu duayı okursa:

“Ya Hayyu ya Kayyum, Ya zul-Celâli vel-İkram, Ya Rahmân-ed-dunya vel-âhireti ve rahîmehumâ, Ya erham-er-Rahimîn, Ya ilâh-el-evvelîne-vel-âhirîn, iğfir lenâ zunûbenâ ve teqabbel minna selatena ve siyamenâ ve qiyâmenâ.”

يا حيُّ يا قَيُّومُ يا ذَا الْجَلالِ وَالاِكْرام، يا رحْمنَ الدُّنْيا وَالآخِرَةِ وَرَحيمَهُما، يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ، يا اِلهَ الاَوَّلينَ وَالآخِرينَ، اِغْفِرْ لَنا ذُنُوبَنا، وَتَقَبَّلْ مِنّا صَلاتَنا وَصِيامَنا وَقِيامَنا

Beni hakkı (bildirmek için) peygamber olarak gönderene yemin olsun ki Cebrail, İsrafilden o da Yüce Rabb’den (bu ameli yapan) kimsenin secdeden başını kaldırmadan önce Allah-u Teâlâ’nın O kimseyi bağışlayacağını, Ramazan ayını kabul edeceğini ve O’nun işlediği kabahatlerden geçeceğini (onları affedeceğini)…(hadis devam ediyor) bildirmiştir.”

Bu namaz Fitr (Ramazan Bayramı) gecesinde de aktarılmıştır. Ancak o rivayette dörtlü tesbîhatın birer defa rüku ve secdede yapılması ve secde duasında “iğfîr lenâ zunûbenâ” ifadesi ile başlayan bölüm yerine şöyle denmesi geçmiştir: “…iğfir lî zunubî ve teqabbel savmî ve selâtî ve qiyamî”

اِغْفِرْ لي ذُنُوبي وَتَقَبَّلْ صَوْمي وَصَلاتي وَقِيامي