Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi Genel Sekreteri Seyyid Ahmed Sâfi iktisatçı akademisyen ve araştırmacılarla buluştu: “ Araştırmacının sesi mutlaka karar sahiplerine ulaşmalıdır”

Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi genel sekreteri Seyyid Ahmed Es-Sâfi 7 Mayıs 2013 günü, o tarihlerde düzenlenmekte olan Kerbelâ Üniversitesi İşletme ve İktisat Fakültesi tarafından düzenlenen 5. Uluslar Arası Bilim Konferansı’na katılarak ekonomi alanında akademisyen ve araştırmacılarla buluştu. Yerli ve yabancı isimlerin bir arada bulunduğu toplantıda Sâfi; batı ülkelerinin Arap ülkelerine yönelik bulduğu ekonomik çözümlerin kültürlerden ve toplumların yapısından dolayı batıda başarılı olan modellerin Arap dünyasında başarısız olduğunu, Arap ülkelerinde ekonomi alanında yetişen değerlerin de hak edilen değerlerin verilemeyişine bağladı.
Arap ülkelerinde ekonomi anlamında birçok önemli değerin bulunduğunu ama kıymetinin bilinmeyip bir kenara itildiğini vurgulayan Sâfi bu değerlerden biri olarak da devrik Tağut Saddam’ın katlettiği merhum Ayetullah Uzma Şehit Seyyid Muhammed Bâkır Es-Sadr’ı ve çığır açan kitabı “İktisâduna – Ekonomimiz”yı (“İslam’da Ekonomi Doktrini” olarak Türkçeye çevrilmiştir.) örnek olarak verdi.
İslam dünyasının da Arap dünyasının sorunlarını üretecek olanın yine bu topraklardan çıkacak olan ya da çıkmış olan değerler olduğunu vurgulayan Sâfi; ülkeye hizmet edip geleceğini inşa edecek bireyleri yetiştirmeleri hususunda öğretim üyelerine düşen görevin, kendileri hangi etnik kimlik ya da mezhebe mensup olurlarsa olsunlar, öğrencilerin gönüllerinde vatan sevgisini arttırıp perçinlemek olduğunu hatırlattı ve öğretim üyelerinin bu hususta etkili olabilmeleri için bireysel ahlaki sorunlarının da üstesinden gelip öğrencilerin nezdinde makbul bir karaktere sahip olmaları gerektiğine dikkat çekti.
İslam âleminde ya da Arap dünyasında birçok önemli potansiyelin varolduğunu ama doğru bir biçimde yönetiminin gerçekleşmediğinin altını çizen Sâfi; bilimsel çalışmanın yanı sıra siyasi olarak da aktivitede bulunmaları gerektiğini dile getirdi. Sâfi ayrıca; bu coğrafyanın düşünürünün sesinin mutlaka güçlü ve kükreyen bir ses olması gerektiğini ifade etti ve ekledi:

“Çünkü toplumları hayatta tutan kimselerin o toplumun düşünürleridir.”

“Bu yüzden bilimin sesi; üniversite ya da kısıtlı ile kısıtlı kalmanın çok daha ötesine geçerek ülkenin ve sıkıntısını çektiği sorunlara çözümler üretmelidir. Gerçekleştirilen bu çalışmalara önem vermeli, hayata geçirmeye çalışmalı ve raflarda kalmamasını sağlamalıyız. Araştırmacı da mutlaka hürriyeti talep etmeli ve düşüncelerinin yeryüzünde vuku bulan gerçeklerle örtüştüğüne inanıyorsa düşüncelerinin sonuna kadar (ardında durmalıdır).Öğretim görevlisi de araştırmacının destekçisi olarak yanında durmalı,ona yardımcı olmalı ve onun haklarını talep etmelidir.”
Sâfi söz konusu adımlar gerçekleştikten sonra kendisinden çalışmasını üretmesini isteyebileceklerini söyleyerek üretilen proje ve yapılan çalışmaların hayata geçirilmesi için ne tür aşamalardan geçilmesi gerektiği gerçeğini ortaya koymuş oldu.
Seyyid Sâfi daha sonra kendisine sunulan bir dizi görüş ve önerileri dinledi. Ayrıca Seyyid Sâfi’den; coğrafyanın daha ileri aşamalar kat edebilmesi ve genelin iyiliğine hizmet edecek işler yapabilme adına; gerçekleştirilen çalışma ve projeleri incelemesini ve bu çalışmaların hayata geçirilmesine vesile olacak yetkili çevrelere seslerini ulaştırmaya yardımcı olması da talep edildi.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: