Zilkâde ayının ilk günü: Nübuvvet Hânedânı Ehlibeyt’in (Hepsine selâm olsun) Kerîme’si Hz. Fatıme Masume’nin (O’na selâm olsun) mubarek doğum günü

Hicri takvime göre 173 senesinin Zilkâde ayının ilk gününde Hz.İmam Musa b. Cafer’in kızı, Hz.İmam Ali Rızâ’nın kız kardeşi ve Hz.İmam Muhammed Cevâd’ın halası Hz.Fatıma Masume (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) dünyayı şereflendirdi. Pek faziletli, pek değerli bir şahsiyet olan bu hanımefendi; Abbasî yöneticisi Memun tarafından Horasan’a götürülen Ağabeyi Hz.İmam Rıza’ya (Allah’ın selâmı üzerine olsun) yetişmek için yola çıktı. Ancak yolda hastalanıp vefât edip Kum şehrine defnedildi. O’nun mubarek kabri zamanlı Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) ilimlerinin yayıldığı muazzam bir medreseye dönüştü. Pâk kabrinin ziyareti hakkında Hz.İmam Cevâd’ın (O’na selâm olsun) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “ Her kim onu hakkını tanıyarak ziyaret ederse o kimseye cennet farz olur.”

Hz. Fatıma Masume (O’na selâm olsun) tarihçiler arasındaki en meşhur ve en bilindik görüşe göre Hicri 137 senesinin Zilkâde ayının ilk gününde Medîne-i Münevvere’de dünyayı şereflendirmiştir.

Hz.İmam Musa Kâzım’ın (O’na selâm olsun) yuvasında Ehlibeyt’in (Hepsine selâm olsun) ibadet, iffet, ilim ve ahlakla dolu mirasını alan Hz.Fatıma Masume (O’na selâm olsun); Ehlibeyt’in (Hepsine selâm olsun) has dostları arasında “Ehlibeyt’in Kerîme’si” olarak anılırdı.

Hz.Fatım Masume (Allah’ın selâmı üzerine olsun) daha çok Ağabeyi Hz.İmam Rıza’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) gölgesinde yetişmiştir. Çünkü Abbasî yöneticisi Harun babası Hz.İmam Kâzım’ı (Allah’ın selâmı üzerine olsun) haksız yere bir zindandan ötekine sürdürmüş ve H.183 yılında zehirleterek suikast ettirip şehîd ettirmiştir.

Rivayetlerde Masume lakabının Hz.İmam Rıza (Allah’ın selâmı üzerine olsun) tarafından ve “Kerîme-i Ehlibeyt” lakabının da çok daha önceden gelişinin haberini veren Hz.İmam Cafer-i Sadık (Allah’ın selâmı üzerine olsun) tarafından verildiği aktarılmıştır. Annesi daha önce cariye bir hanım olan Hz.Tuktem’dir ve makam açısından Hz.İmam Musa Kâzım’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) kızlarının en üstünü olduğu belirilmiştir. Pâk kabri mukaddes Kum kentindedir; kubbesi pek yüksektir, avluları pek çoktur. Ehlibeyt’in (Hepsine selâm olsun) göz aydınlığı olan bu hanımefendi; Yüce Allah katındaki makamı sayesinde insanların dertlerinin, belalarının giderilme vesilesi kılınmıştır. Bu yüzden için çok sayıda Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) dostu onun mubarek kabrinin ziyaretinin sevabına erişmek ve makamı hürmetine Yüce Allah’ın dualarını kabul etmesi için çok uzak diyarlardan yola çıkıp buraya gelir.

Anlattığımız sebeplerden ötürü Hz.Fatıma Masume Ağabeyi Hz.İmam Rıza (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) ve diğer kardeşlerinin gölgesinde yetişmiştir. Tüm siyer erbabı Hz.İmam Kazım’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) evlatlarının takva, ilim ve ibadet ehli kimseler olduğuna şahitlik etmiştir.

Bir rivayette Hz.İmam Rıza’nın (O’na selâm olsun) Kum’lu Sâd-ı Eş’arî’ye şöyle sorduğu geçmiştir: ‘Ey Sâd, sizde bize ait bir kabir var mıdır?’ (Ravi) dedi ki: ‘Canım sana feda olsun; Musa’nın kızı Fatıma’nın kabridir.’ O da şöyle buyurdu: ‘Evet… Her kim onu hakkını tanıyarak ziyaret ederse o kimseye cennet farz olur.’ Bu konudaki rivayetler pek çoktur. Kadı Nurullah “Mecâlis-il Mu’minîn” isimli kitabında Hz.İmam Sadık’tan (Allah’ın selâmı üzerine olsun) şöyle bir rivayet nakletmiştir:

“Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) bir haremi (yasak, mukaddes mekânı) vardır; o da Medîne’dir. Müminlerin Emîri’nin (O'na selâm olsun) de bir haremi vardır; o da Kûfe’dir. Bizim de bir haremimiz vardır; o da Kum beldesidir. Orada Fatıma adında, evlatlarımdan bir kadın defnedilecektir. Her kim O’nu ziyaret ederse cennet ona farz olur.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: