Hindistan’daki I.Hz.Emîrilmuminîn Kültür Festivalini neden düzenledik?

Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi; Hz.Muhammed ve Ehlibeyti’nin (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı üzerlerine olsun) sevindiği veya hüzne büründüğü doğum,ölüm vb. münasebetlerini aracılığıyla anma hususunda özel bir hassasiyet göstermiş ve göstermekte; bu çerçevede düzenlediği ve düzenlemekte olduğu program,dini platform,buluşma, festival,etkinlik vb. organizasyonlar düzenlemektedir.
Bu faaliyetlerden biri de Muvahhidlerin Efendisi Hz.İmam Ali bin Ebî Talib’in (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı kardeşi Hz.Resûlullah’a,O’na ve paspâk Ehlibeyt’in üzerine olsun ) doğumu münasebetiyle Hindistan’da düzenlenen I.Emîrilmuminîn Kültür Festivalidir.
Tahmin edileceği gibi Hindistan’da bu faaliyetin seçimi rastgele olmamıştır.Dünyada nüfus bakımından ikinci ve Müslüman sayısı bakımından en büyük ülke olup,orada yaşayan Müslümanların doğruladığı gibi yaklaşık 240 milyon Müslüman’a ev sahipliği yapmakta ve bu sayının yaklaşık olarak dörtte birini Ehlibeyt (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah’a olmak üzere hepsine olsun) dostları oluşturmaktadır.Bu gerçekler ışığında; Dünyanın en ücra köşelerine öz Muhammedî hidayeti ulaştırma misyonuna sahip olan Mukaddes Hz. Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi, çok önemli bir münasebet olan Hz.İmam Ali bin Ebî Talib’in (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı kardeşi Hz.Resûlullah’a,O’na ve paspâk Ehlibeyt’in üzerine olsun) doğumu vesilesiyle Hindistan’da I.Hz.Emîrilmuminîn Kültür Festivali düzenleme kararı aldı.
Festivalin Hindistan’da ve Uttar Pradeş eyaletinde yer alan Lucknow (Laknau diye okunur) şehrinde yer almasının bir diğer sebebi de; orada yaşan Ehlibeyt (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah olmak üzere hepsine olsun) takipçilerini onore etmekti. Zira dünyadaki en büyük din ve mezhep çeşitliliğinin yer aldığı ülke Hindistan’da; dünyanın en büyük Hüseyniyesi olan İmam Bârâ Huseyniyesi’ne ev sahipliği yapan bir şehirdi Lucknow. O şehirde Ehlibeyt (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah olmak üzere hepsine olsun) yolunda yaşamaya ve yaşatmaya çalışan müminler de, şehrin kendisi de özel bir teşrifatı çok önceden beridir hak ediyordu.
Nitekim Allah-u Teâlâ’nın inayeti ile festival meyvelerini çok bereketli bir biçimde verdi. Sergi aynı zamanda Şii ile Sünni Müslümanlar arasında görüş alışverişinin meydana geldiği bir platform da oldu.Ehlibeyt (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah olmak üzere hepsine olsun) takipçilerinin maneviyatını perçinlendi ve birçoğu, organizasyonun kendilerine; Ehlibeyt’e (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah olmak üzere hepsine olsun) hizmet yolunda ileriye yönelik güçlü bir ivme kazandırdığını söyleyip gerçekleştirecekleri faaliyetlerin start noktasını bu festival olarak gördüklerini dile getirdiler.
Festival diğer dinlere mensup Hintlilerle iletişim kurmaya da vesile oldu. İslam’ın özellikler ile İnsanın yaratılışının ve Peygamberlerin gönderilmesinin sebeplerinin açıklandığı kitapçık ve broşürlerle kendilerine hediye edilip sitemiz ile tanıştırıldılar ve dağıtılan resimli öykülerle de İslam’ın Allah-u Teâlâ tarafından seçilip yüceltilen seçkin ve üstün şahsiyetlerinin hayatları ve İslam’ın ilk çağlarında, cahiliye karanlığından,geri kalmışlıktan ve Allah’tan başkasına kulluk etmeye karşı verdikleri en zorlu mücadelelerden kesitler sunuldu. Umarız çok sayıda yanlış anlama,önyargı ve bilgi kirliliğinin kol gezdiği bir ortam ve zamanda;mübarek bir münasebette, mübarek bir yerde ve mübarek bir mekânda hakkı arayan kimseleri hakikatlerle tanıştırmaya vesile olabilmişizdir bu vesileyle. Zira aldığımız çok olumlu tepkiler ve giderek artan ziyaretçi,beğeni, ilgi, sevgi vs. bunları doğrular nitelikteydi.
Şunu da hatırlatalım: Mukaddes Türbeyi biraz olsun tanıyan herkesin gözünden kaçmayan bu hassasiyetin altında yatan; başta Hz.İmam Cafer-i Sâdık’ın (Aleyhisselâm) “ Başımıza gelenleri anınız; Allah rahmet etsin başımıza gelenleri anan kimseye!” buyruğunu takip etmek gibi ibadete yönelik birçok sebebi de vardır.