“Kitaplar Kerbelâ’da da basılmayacaksa,başka nerede basılsın?!”

15 Haziran 2013 (5 Şaban 1434) Cumartesi günü, Mukaddes Hz.Huseyn ve Hz.Abbas (Aleyhimasselâm) Türbeleri tarafından düzenlenen 9.Uluslar arası Şahadetin Baharı Kültür Festivali etkinlikleri kapsamında Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi’nin en ileri teknolojiyle donatılmış resmi yayınevi olan “El Kefîl Basım Yayın ve Dağıtım Evi”nin açılışı yapıldı.

Mukaddes Türbenin matbaacılıkta dünyanın en meşhur kurumu olan Alman “Heidelberg” firması işbirliğiyle inşa ettiği “El-Kefîl Basım Yayın ve Dağıtım Evi”nin açılışında konuşan Almanya Bağdat Büyükelçiliği ekonomi ofisi müdürü Dr. Klauss Hatt Meier konuşması büyük beğeni topladı.İşte o konuşmadan önemli ayrıntılar:

“ Sözlerimin başında dostane davetinizden ve sıcaklığınızdan ötürü teşekkür etmek isterim. Böylesi ayrıcalıklı insanların karşısında bulunuyor olmanın benim için ifade ettiği büyük onuru dile getirmeme müsaade etmenizi istirham ediyorum. Kerbelâ şehrine uzun zamandan beridir tutkunum. İlk defa 1985 senesinde şehri ziyaret etmiştim. Geçen yıl da Kerbelâ’yı ve Necef-i Eşref’i (“en şerefli şehirlerden olan Necef” demektir,deyim.) üç defa ziyaret ettim. Bu şehirde, diğer Şii şehirlerinde ve Şii Mukaddes Türbelerinde yaşanan gelişime ve sarf edilen efora çok hayran kaldım.”

Alman Büyükelçiliği’nin sürece katkısı

“İki gün önce İmam Huseyn Aleyhisselâm’ın doğumu festivaline (Uluslar Arası Şahadetin Baharı Kültür Festivali) ve Mukaddes Hz.Huseyn (Aleyhisselâm) Türbesine bağlı “Wârith Basım ve Yayın Evi”nin açılışına katıldım. Bugün de bu açılıştayım. Ve doğal olarak Wârith Matbaasında olduğu gibi Alman araçlarıyla donatılı bir Alman matbaası inşa etmenizden mutluluk duymaktayım. Projenin başarıya taşınma sürecinde birçok tarafın katkısı oldu. Alman konsolosluğu da Almanya’ya kurs için mühendislerin gönderilmesi sürecindeki bürokratik engellerin aşılması yoluyla yardımcı oldu.”

Kısaca Matbaa Tarihi

“Matbaaların Almanya’da köklü bir tarihi vardır. Johann Gutenberg 1450 senesinde kitapların basımını ( matbaayı) buldu.Arapça basılan ilk kitap Kur’ân-i Kerîm’dir ve1500 senesi dolaylarında basılmıştır. Kitapların Arap ülkelerinde basılması biraz gecikmeli olarak başladı. Bunun sebebi o dönemde Osmanlı Devleti’nin Müslümanları kitapların ve Arapça el yazmalarının basılmasından men etmesiydi.”

Arap ve İslam dünyasında ilk matbaa’yı getirenler

“Bu yüzden kitaplar 19.yüzyıla kadar elle yazılma yoluyla çoğaltılıyordu.19. yüzyılda kurulan ilk matbaalar Kâzımiyye’de (Bağdat’ın bir semti), Musul’da ve Kerbelâ’dadır. Bu da matbaa ile ilk tanıştıranın Şiiler olduğunu göstermektedir. Nitekim bu gerçekle 1978 senesinde basılan Halid Edîb Râvî’nin “Min Târih es-sehâfe el-irâqiyye / Irak Basınının Tarihinden” adlı eserinde de karşılaşmıştım.”

“Bugün de matbaanın Irak’ta bir tarihi vardır artık. Şahsen üniversitede 8 yıl boyunca Arap dili ve Edebiyatı, İslam,Arap felsefesi ve Arapça el yazmaları eğitimi aldım. Bu yüzden de Kerbelâ şehrinde aynı anda iki matbaanın birden açılmasında bulunmak beni mutlu etmektedir.”

Önemli bir soru

“Kerbelâ İslam bilimleri ve öğretilerinin önemli merkezlerinden sayılmaktadır. Bu yüzden de burada önemli bir soru oluşmaktadır: “Eğer kitaplar Kerbelâ’da da basılmayacaksa, daha nerede basılsın?!” İslam’ın öğrenme ve öğretmeye yönelik duruşu bellidir. Gerçek bir Müslüman ölüme kadar öğrenmelidir. Kur’ân’da öğretmeye yönelik birçok örnek verilmiştir. Meselâ: “Şüphesiz Allah’tan ancak alim kulları huşû eder”. “

Matbaanın önemi ve topluma etkisi

“Her Arap entelektüeli Mütenebbî’nin şu sözünü bilir: “ Dünyadaki en izzetli yer akarcasına giden (atın) eyerinin üstüdür ve tüm zamanların en iyi birlikte oturulacak (dostu) kitaptır.” Mütenebbî bu sözüyle herkesin hayatını kitap ve ilim öğrenmeye adayıp kendine yararlı olanı elde etmesi gerektiğini de kastetmiştir. (Bilindiği gibi) Mütenebbi Arap edebiyatının önderlerindendir.”

“Kerbelâ’da matbaa inşa edilmesi mezhepçilikten uzak doğru Şii düşüncesini yayan kitapların basılmasını sağlayacaktır. Allah’tan tüm Iraklılara birlik,beraberlik ve vatana hizmet yolunda dayanışma bağışlamasını niyaz ederim. Sözlerimi İmam Ali’nin şu hadîsi ile sonlandırmak isterim: “ Akıl gibi bir zenginlik, cehalet gibi bir fakirlik, edep gibi bir miras ve meşveret (başkasına danışmak) gibi bir koruyup kollayıcı yoktur.”


Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: