Hz.İmam Hasan’ın
(Aleyhisselâm) dünyamıza teşrif edişi münasebetiyle bu sene 6.sı düzenlenen ve bu yılkı teması “Müminler için izzet, apaçık gerçekler için yörünge... Hz. İmam Hasan-ı Müctebâ - Aleyhisselâm” olan “İmam Hasan-ı Mücteba (Aleyhisselâm) Kültür Festivali”nin başladığını sizlerle daha önceki haberlerimizde paylaşmıştık.
Mukaddes Hz.Huseyn
(Aleyhisselâm) ve Hz.Abbas
(Aleyhisselâm) Türbeleri Genel Sekreterlikleri, Babil Üniversitesi Kur’an araştırmaları Fakültesi ve Babil eyaleti Şii vakfı müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen festivalin bir diğer etkinliği de Hz.İmam Hasan
(Aleyhisselâm) Ziyafet Çadırı’ydı.
Ehlibeyt’in (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı üzerlerine olsun) en üstün sıfat ve faziletleri kendilerinde topladığı herkesçe bilinen bir gerçektir. Ancak kendi içlerinde de bu en üstün sıfat ve faziletlerden bazılarıyla daha çok ön plana çıkmışlar, kimi zaman da bu sıfatla anılmışlardır. Hz.Ali bin Huseyn
(Aleyhisselâm) çokça ibadet etmesi nedeniyle Zeynelâbidîn (İbadet edenlerin süsü, en güzeli) ve Seccâd (çok secde eden) lakabıyla meşhurdu meselâ. Diğer paspâk Hidayet önderleri de elbette ki çok ibadet ederdi, ibadetleri çok çok güzeldi ama o bu yönüyle ön plana çıkmış ve bu sıfatla çok anılmıştır. O’nun oğlu Hz.İmam Muhammed bin Ali
(Aleyhisselâm) de Bâkır-ul ulûm (İlimleri yaran) diye meşhur olmuştur. Zira kendi döneminde ilmi münazaralar yapmış ve karşısındakilere hiçbir itiraza mecal vermeyecek deliller sunduğu gibi birçok ilmin temelini kendi döneminde atmıştır. Bu da yine Hz.İmam Seccâd’da
(Aleyhisselâm) olduğu gibi diğer Hidayet önderleri ilimle iştigal etmemişler demek değildir elbette. Sadece kendisinin döneminde şartlar o yönüyle ön plana çıkmasını gerektirmiştir.
Hz.İmam Hasan
(Aleyhisselâm) da keremiyle çok meşhurdu. Bu yüzden de O’na
(Aleyhisselâm)“Kerîm-i Ehlibeyt/ Ehlibeyt'in pek keremlisi” denirdi. Bu lakabın mazharı birçok fazileti ve menkıbesi vardır Hz.İmam Hasan'ın (Aleyhisselâm)
(Aleyhisselâm).
Kendisinden birşey isteyenlere hakediyor ya da haketmiyor farketmeksizin istediklerini fazlasıyla verirdi. Etrafındakiler bunların bazıları bunları haketmiyor diye itiraz ettiklerinde “Allah-u Teâlâ ondan ne istersem isteyeyim, istediğim şeyleri vermeye beni alıştırmıştır. Halkın benden ne sorup isterse vermeye alıştırıyorum ki, Allah-u Teâlâ beni (O'ndan her istediğimi vermeye) alıştırışını durdurmasın.” Mealinde bir cevap verirdi.
Tüm malvarlığını Allah yolunda bağışlamıştı. Üstelik bir de değil, iki defa. Ondan birşey isteyenlere fazla fazlasıyla ikram ederdi.
Bir keresinde de; yolda bir ekmeğinden bir lokma yiyip bir lokma da önündeki köpeğe veren siyah bir köleyi görmüş ve bu yaptığının sebebini sormuş. Köle “ ben yerken onun yiyememesinden utandım” deyince biraz beklemesini söyleyip hemen pazara gitmiş.Döndüğünde hem köleyi satın alıp özgür bırakmış,hem bağ ile birlikte içinde yaşadığı evi satın alıp ona hediye etmişti.
Hakikaten de herkesi keremine alıştırmıştı Hz.İmam Hasan
(Aleyhisselâm).
Hz.İmam Hasan’ın
(Aleyhisselâm) keremi dost düşmanın dilindedir. Faziletlerinin haddi hesabı yoktur. İkramından nasiplenenlerin ve söyledikleri sözleri sıralarsak bu haberi bitirmemiz mümkün olmayabilir.
İşte o Kerîm-i Ehlibeyt’in
(Aleyhisselâm)hem keremine hem de çok bereketli sofrasına işaret etmek amacıyla Hz.İmam Hasan
(Aleyhisselâm)Kültür Festivali kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri de İmam Hasan
(Aleyhisselâm) Ziyafet Çadırıydı.
İmam Hasan
(Aleyhisselâm) adını taşıyan bu bereketli çadır Ramazanın başından itibaren her akşam iftar verdi ve gece boyunca içecek, meşrubat vs. Servisi yaptı.
Çadır 1000 ila 1500 kişi kapasitelidir.