Hatırasında bir bakış: Hz.İmam Huseyn (a.s.) dedesinin şehri Medîne’den Mekke’ye doğru gidiyor

Rivayetlerin belirttiğine göre hicri 60 senesinde Receb- Şerîf ayının 28. gününde Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) Kervânı; Irak’a gitmek üzere Medîne’den ayrılıp Mekke’ye doğru yola çıkmıştır. Bu da kesin bir dille Muaviye oğlu Yezîd’in biatını kesin bir dille reddetmesinin ardından gerçekleşmiştir. Hazretin red kararı üzerine çıktığı bu yolculuğa hane halkından ve dostlarından (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) da bazı kimseler eşlik etti. Bir Cuma gecesi olan Şaban ayının üçüncü gecesinde Mekke-i Mükerreme’ye vardılar.

Hz.İmam Huseyn (O’na selâm olsun) çölün kumlarını yara yara ilerlerken o dönemin baskı ve yıldırma politikası güden yöneticilerine de meydan okuyordu. Babası Hz.İmam Ali’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) bir sabah vakti; Kureyş’in tüm tehditleri ve gücüne kafa tuta tuta beraberinde üç Fatıma eşliğinde ile birlikte Mekke’den Medîne’ye gidişini hatırlatıyordu. Şu ayeti okuya okuyordu: ‘Böylece oradan korku içinde (çevreyi) gözetleyerek çıkıp gitti: “Rabbim! Zalimler topluluğundan beni kurtar” dedi.’ (Kasas 21)

Ebu Mihnef şöyle anlatıyordu: “Hz.Huseyn (O’na selâm olsun) Dedesi’nin (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) kabrine gelince ağlayıp şöyle dedi: ‘Dedem, şarap içen ve fâcirlik yapan Yezid’e biat etmediğim için senin komşuluğundan hiç istememe rağmen ayrılıyorum…’ Ağlarken bir ara uyku gözlerine çöktü, uyuyakalıp rüya gördü. Rüyasında Dedesi’ni (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) gördü. Dedesi O’nu bağrına basıp gözlerinin ortasından öptü ve şöyle buyurdu: ‘Oğulcuğum, sevdiğim; ben seni çok yakında, Kerbelâ denen bir diyarda, susamış, kanına bulanmış ve başın arkadan kesilmiş bir halde görüyorum. Düşmanların da benim şefaatimi umuyorlar ama Allah onları buna nail etmeyecektir. Ey oğulcuğum, ey sevdiğim; baban, annen, ağabeyin, amcan ve babanın amcası şehitlerdir. Hepsiyle tek bir zümre halinde, hepiniz birden heybet ve sevinç içerisinde Cennet’e giresiniz diye beraberce haşrolacaksınız.’ Bunu duyduktan sonra Hz.İmam Huseyn (Allah’ın selâmı üzerine olsun) uykusundan uyandı ve gördüklerini anlattı. Dinleyenlerin içini büyük bir keder kapladı. Sonra hep birlikte çıkmak için hazırlandılar.

Rivayetlerde Hz.İmam Huseyn (O’na selâm olsun) çıkışının hedefi ile ilgili olarak hazretin yazdığı bir mektupta şöyle geçmiştir: “Ben ne kötülük yapmak için, ne şımarıklıktan ötürü, ne bozgunculuk yapmak için ne de zulüm etmek için çıktım (kıyam ettim). Ceddimin (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) ümmetinde ıslah için çıktım. İsteğim; iyiliği emredip kötülükten sakındırmak ve Ceddimin de Babam Ali b. Ebi Talib’in de yolundan gitmektir.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: