Zilhicce ayının Yirmi İkinci Günü: Hz. Meysem b. Yahya el-Temmâr’ın şahadetinin yıldönümü

Hicretin 60. yılında Zilhicce ayının yirmi ikinci gününde Kûfe’de Meysem-i Temmâr olarak bilinen Hz. Meysem b. Yahya’nın (Allah O’ndan razı olsun) şehîd olmuştur. Kendisi Esedoğulları kabîlesine mensup olup Müminlerin Emîri Hz.İmam Ali b. Ebî Talib’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Havarîlerinden denecek kadar yakın dostuydu. Vasîlerin Efendisi’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) nice sırlarını ve ilimlerini öğrettiği bu pek muhterem zat; Hz.İmam Hasan ile Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) de zamanlarına yetişmiş ve dostları olma şerefine nail olmuştur. “Temmâr/Hurmacı” lakabının nedeni mesleğidir; zira Hz. Meysem (Allah O’ndan razı olsun) Kûfe’de hurma satarak geçinirdi.

İmanının sapasağlam oluşu, samimiyeti ve ihlaslı amelleriyle o denli büyük bir makama erişmişti ki; Müminlerin Emîri (Allah’ın selâmı üzerine olsun) ona ‘Menâya ve Belâya’ olarak bilinen ve gelecekte yaşanacak bazı ölüm ve hadiseleri bildiren ilimlerden öğretmişti. Hz. Selmân-ı pâk (Allah O’ndan razı olsun) Allah Resûlü’nün (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) nezdinde nasılsa; Hz. Meysem (Allah O’ndan razı olsun) de Vasîlerin Efendisi’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) nezdinde o denli önemli bir yere sahipti. Aralarındaki benzerlikler de dikkat çekicidir. Hz.Selmân Mekke’de köle olmuştu, Hz. Meysem de Kûfe’de. Müminlerin Emîri (Allah’ın selâmı üzerine olsun) onu görünce satın alıp azat etti ve yakın ilgi gösterip yetiştirdi. Hz. Meysem (Allah O’ndan razı olsun) de Müminlerin Emîri’ne (Allah’ın selâmı üzerine olsun) yaklaştıkça yaklaştı ve sonunda da en yakın dostlarından biri olma şerefine erişti. İbn-i Ziyad denen melun tarafından öldürülmesinin sebebi de; yine Müminlerin Emîri’ne (Allah’ın selâmı üzerine olsun) olan derin ve meşhur bağlılığıdır.

Hz.Meysem’in (Allah O’ndan razı olsun) ön plana çıkan özelliklerinden biri; genelde Ehlibeyt’in (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) ve özellikle de Hz.İmam Ali’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) fazîlet ve menkıbelerini yayma anlatma konusunda çok aktif olmasıdır. Bir diğer ön plana çıkan yönü de başta Muaviye ve izinden gidenler olmak üzere Emevîlerin utanç verici yönlerini ifşa edip uluorta onları rezil etmesidir. Hz.Meysem (Allah O’ndan razı olsun) işte bu şekilde bir yandan Haşimoğulları’nın faziletlerini yayarken öte yandan da Ümeyyeoğulları’nın rezaletlerini bir bir anlatarak tek başına Emevîlerin sponsor ettiği kara propagandayı bozuyor ve işlerini zora sokuyordu.

İbn-i Ziyad denen soysuz oğlu soysuz; Kûfe’de böylesine bir güçlü sese karşı kayıtsız kalmayıp Hz.Meysem’i (Allah O’ndan razı olsun) tutuklattırdı ve Kûfe sarayına getirdi. Ona şöyle dedi: “Ya Ali’den berîyim (uzağım) deyip Osman’ın hilafetine bağlıyım dersin; ya da kollarını da bacaklarını da kesip çarmıha gererim seni!” Hz.Meysem (Allah O’ndan razı olsun) tehdidin tüm korkunçluğuna rağmen aldırış etmedi ve Hz.İmam Ali’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) azametini ve ilmini anmaya devam etti. Bunu gören İbn-i Ziyad (Allah’ın laneti üzerine olsun) alçağı; Hz. Meysem’in (Allah O’ndan razı olsun) kollarının ve bacaklarının kesilip çarmıha gerilmesini emretti.

Kolları ve bacakları kesilip çarmıha kaldırıldığından Hz.Meysem (Allah O’ndan razı olsun) en yüksek sesiyle şöyle dedi: “Her kim ben öldürülmeden önce Ebu Talib oğlu Ali’nin gizli saklı sözlerini duymak isterse buraya gelsin! Allah’a andolsun ki; sizlere o saat gelip çatıncaya dek (zuhûr oluncaya dek) gerçekleşecekleri ve meydana gelecek fitneleri anlatacağım!”

İbn-i Ziyad durumu görünce şöyle dedi: “Şu köle rezil etti sizi! Gem vurun onun ağzına!” Onlar da bu sefer Hz.Meryem’i (Allah O’ndan razı olsun) arkasından bıçaklayıp ağzına gem vurdular. Böylelikle İslam tarihinde ağzına gem vurulan ilk kimse Hz.Meysem (Allah O’ndan razı olsun) oldu. Arkadan bıçaklandıktan sonra burnu da kesilip ağzına gem vuruldu. Gem kanla dolup taştı. İbn-i Ziyad zalimi tüm bu vahşiliklerle yetinmedi; ikinci gün bir de onun dilinin kesilmesini emretti. Hz. Meysem’in (Allah O’ndan razı olsun) dili kesilince sakalı kanla dolup taştı. Canilikte sınır tanımayan İbn-i Ziyad üçüncü gün hazretin böğrüne mızrak saplattırıp karnını deldirince Hz.Meysem (Allah O’ndan razı olsun) tekbir getirdi ve şehîd oldu…

Hz.Meysem (Allah O’ndan razı olsun) Kûfe’de defnedilmiştir. Pâk mezarı; Kûfe Mescidi’nin yakınlarında güneybatı tarafında, Kûfe’den Necef-i Eşref’e doğru giderken sol tarafta yer alan yer almaktadır.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: