Vefât eden büyük taklit mercii merhum Ayetullah Uzma Seyyid Muhammed Saîd el-Hekîm’in (k.s.) hayatı üzerine…

25 Muharrem 1443 (3 Eylül 2021) Cuma günü büyük dini mercii Ayetullah Uzma Seyyid Muhammed Saîd el-Hekîm (Kuddise Sirruh) ani bir kalp krizi sonucunda 87 yaşında vefât etti.

Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) mektebinin bu büyük fıkıh bilgini ve değerli alimi ile ilgili bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istedik. Merhumun nesebi İbrahim Tabatabai’ye ulaşmaktadır. İbrahim Tabatabai’nin nesep silsilesi ise şöyledir: İbrahim Tabatabai b. İsmail ed-Dîbac b. İbrahim el-Gamer b. Hasan-ı Musenna b. Hz.İmam Hasan-ı Muctebâ b. Ali b. Ebi Talib (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun).

Merhum mercii 1936 yılında ilim ve ulemânın vahası Necef-i Eşref’te dünyaya gelmiştir.

Büyük taklit mercii Seyyid Muhsin El-Hekîm’in (Kuddise Sirruh) kızının büyük oğlu olan Seyyid Muhammed Saîd el-Hekîm(Kuddise Sirruh); erken yaşındaki dehası ve sahip olduğu zihinsel kapasite nedeniyle dedesi tarafından büyük ilgi ve inayet görmüştür. Dedesi bu nedenle “Mustemsek-ul Urvetul-Vuska” isimli fıkıh eserini müracaat etmesin istemiş ve onun çalışmasıyla baskıya hazır hale getirtmiştir.

Büyük evladının ne denli büyük bir potansiyel taşıdığını gören babası, Seyyid Muhammed Saîd el-Hekîm’e küçük yaşlardan itibaren ilim öğretmeye başlamış ve daha on yaşına gelmeden evladıyla ilmi münazaralar girip mübaheselerde bulunmuştur. Merhum babası ilmin yanı sıra daha o yaşlardan itibaren evladına güzel huyların temelini atmış ve Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) ahlâkını aşılamaya başlamıştır.

Merhum dedesi Ayetullah Uzma Seyyid Muhsin el-Hekîm’in (Kuddise Sirruh) ve merhum Ayetullah Uzma Şeyh Hasan el-Hillî’nin (Kuddise Sirruh) eliyle gördüğü eğitimin bu büyük alimin üzerinde son derece büyük bir etkisi olmuştur. Zira kendisi bu iki büyük alimden sadece ilme değil teorik dersler değil; ümmetin simgesi olacak alimlerin takva, ahlak, verâ, zühd vb ilkeleri nasıl somutlaştırdıklarını bizzat görmüştür.

Merhumun ilmi tahsilinin bir ön plana çıkan yönü de; üstadı Şeyh el-Hillî’nin hem umuma açık derslerinin sürekli müdavimi oluşu hem de özel derslerinin çalışkan talebesi oluşudur.

Necef-i Eşref’in ve ilimler havzasının karşı karşıya kaldığı meydana okumalardan bu pek değerli alim de payını almıştır. Kıtlık, şiddetli yoksulluk, İngiliz işgali ve yandaşlarının beraberinde getirdiği sorunlar, belli periyotlarda dine ve tüm mukaddes değerlere karşı açılan savaş… Merhum Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) alimi tüm bu sorunlara karşı aktif bir şekilde mücadele etmiştir.

Necef’teki İlimler Havzası’nın maruz kaldığı tüm baskı ve sıkıntılara rağmen Seyyid Muhammed Saîd el-Hekîm (Kuddise Sirruh) bu acımasız yolculuğa kendini adadı. Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) mezhebinin karşı karşıya kaldığı zorlukların aşılması için her türlü sıkıntıya göğüs geriyordu. Necef-i Eşref’teki ilmi ortamlarda son derece ciddi görüşleri ve benimsediği bağımsız ilkelerle ön plana çıkıyordu. Son derece değerli üstatlar elinde yetişmiş olmasına rağmen onların gölgesinde kalmıyor ve görüşleriyle yetinmiyordu. Bu husus da onu akranlarından ayıran yönlerinden biri oldu. Sağlam ilmi temellere dayalı ilmi gayretleri onu daha sonra eriştiği üst düzey makama ulaştıran önemli bir unsur oldu.

Merhum Seyyid Muhammed Saîd el-Hekîm kişilik açısından mütevazi bir insandı. Üstadı Ayetullah Uzma Şeyh Hasan el-Hillî’nin (Kuddise Sirruh) ve Dedesi Merce-i Âlâ Seyyid Muhsin el-Hekîm’in (Kuddise Sirruh) ilimlerinden değil maneviyat yüklü karakterlerinden de etkilenmişti. “Bundan çok büyük şekilde istifade ettim” demişti. Aynı şekilde merhum Merce-i Âlâ Seyyid Ebulkasım el-Hoî’den (Kuddise Sirruh) ve ilmi üslubundan çok etkilenmiş ve talebesi olmuştur.

Merhum Seyyid Muhammed Saîd el-Hekîm’in (Kuddise Sirruh) küçük yaşlarda belirmeye başlayan dehası daha sonraki yaşlarda ilmi tahsiliyle daha da belirmiş ve akranlarından çok daha hızlı öğrenmesi, güçlü ezber kabiliyeti ve üslubunun akıcılığıyla ön plana çıkmıştır.

Merhum mercii 1991 yılında ve öncesinde devrik Baas rejimi tarafındna tutuklanmıştır. Devrik rejimin âlimlere ve değerli şahsiyetlere uyguladığı baskıya karşı yılmaz bir şekilde direnen merhum Seyyid Muhammed Saîd el-Hekîm (Kuddise Sirruh); despot diktanın tüm yaptıklarına rağmen ne pahasına olursa olsun vazgeçmemiş ve ardında birbirinden nadide ilmi ve fikrî eserler bırakmıştır. Yüce Allah O’nu engin rahmetiyle kuşatsın, gayretlerini en güzel şekilde kabûl buyursun ve ataları Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) ile haşr eylesin!
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: