Safer ayının yedinci günü: Hidayet Önderlerinin İkincisi ve Aba ehlinin dördüncüsü Hz.İmam Hasan-ı Muctebâ’nın (a.s.) şahadeti hatırası yıldönümü

Safer ayının yedinci günü, Nübuvvet Hanedânı pâk Ehlibeyt’in (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) yüreklerini yaralayan çok acı bir facianın yıldönümüdür. Zira bu günde Allah Resûlü’nün (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) Reyhanesi ve Cennet Gençleri’nin Efendisi Hz.İmam Hasan-ı Mucteba (Allah’ın selâmı üzerine olsun) şehîd olmuştur.

Şeyh Mufîd (Allah O’ndan razı olsun) şöyle demiştir: “Hz.İmam Hasan (O’na selâm olsun) ile Muaviye arasında anlaşma sağlandıktan sonra Hz.İmam Hasan (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Medîne’ye gitti. Öfkesini yuttu ve orada evinden çıkmadım. Allah’ın (Azze ve Celle) emrini bekledi. Muaviye on sene yönettikten sonra oğlu Yezid için biat almaya çalışınca tepki gösterdi; çünkü bu aralarındaki anlaşmaya aykırıydı. Muaviye bu yüzden de Hz.İmam’dan (Allah’ın selâmı üzerine olsun) çekinip korkmaya başladı ve ona suikast yaptırmayı kararlaştırdı.

Bunun için Rum Kralı’ndan bir zehir satın aldı. Hz.İmam Hasan’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) eşi, Kays kızı Cu’de’ye haber saldı. Ona eğer Hz.İmam Hasan’ı (Allah’ın selâmı üzerine olsun) zehirletip öldürürse kendi oğlu Yezidi le evlendireceğine dair söz verdi ve bin dirhem yolladı. Cu’de de bu alçak ve hain tuzağa alet olmayı kabul edip Hz.İmam Hasan’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) yemeğini zehirledi. Hz.İmam Hasan (Allah’ın selâmı üzerine olsun) zehirin etkisiyle kırk gün boyunca hasta kaldı ve hicri 55 senesinde kırk sekiz yaşında şehîd oldu. İmamet vazifesi on sene sürmüştü.

Hz.İmam Hasan’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) cenâze işlemlerini kardeşi ve vasîsi Hz.İmam Huseyn (Allah’ın selâmı üzerine olsun) üstlendi. Cenaze guslünü ve kefenlenmesini yaptı.Kabrini ninesi Fatıma binti Esed b. Haşim b. Abdumenaf’ın (Allah O’ndan razı olsun) yakınına açıp hazreti oraya defnetti.

Rivayetler şöyle anlatıyor: Haşimoğulları Hz.İmam Hasan’ı, Allah Resûlü’nün (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) yanına defnetmek istediler. Ancak o toplum Hz.İmam Hasan’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) oraya defnedilmesine itiraz edip cenazesini okladılar ve naaşına yetmiş ok isabet etti. Haşimoğulları bu küstahlığa karşı savaşmak isteyince Hz.İmam Huseyn (Allah’ın selâmı üzerine olsun) şöyle buyurdu: “Allah için… Allah için… Ağabeyimin vasîyetini zayi etmeyiniz! Zira o bana Dedesi’nin (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) yanına defnedilmesine mani olunursa kimseyle savaşmayacağıma dair yemin ettirdi.” Sonra o topluluğa dönüp şöyle buyurdu:”O’nun şu vasiyeti olmasaydı;Peygamber’in (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) yanına onu nasıl defnedeceğimi gösterirdim size!” Hazret böyle buyurunca Haşimoğulları da Bakî’ye doğru yöneldiler ve Hz.İmam Hasan’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) naaşını ninesi Hz.Fatıma binti Esed’in (Allah O’ndan razı olsun) yanına defnettiler.

Hz.İmam Hasan-ı Muctebâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) ziyaretinin ve O’na ağlamanın faziletiyle ilgili olarak İbn-i Abbas Allah Resûlü’nden (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) şöyle aktarmıştır: “… Ta ki o düşmanca ve zalimce zehirletilip öldürülünceye dek devam edecek. İşte o vakit (öldürüldüğünde) melekler, yedi kat âlem ve uçan kuştan denizdeki balığa kadar her şey ona ağlayacaktır. Her kim O’nun için ağlarsa gözlerin aydınlandığı günde gözleri aydınlanacaktır. Her kim O’nun için hüzünlenirse o kimsenin kalbi, kalplerin hüzünlendiği günde hüzün duymayacaktır. Her kim O’nun Bakî’sini ziyaret ederse ayağı sırat üzerinde sabit olacak ve ayakların kaydığı günde ayağı kaymayacaktır!...”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: