Hz.İmam Huseyn’in (a.s.) başıyla konuşup Müslüman olan rahibin hikayesi…

Hadisçiler ve tarihçiler Taff Vakıası (Kerbelâ Olayı) sonrasında da Hz.İmam Huseyn’den (O’na selâm olsun) birtakım mucizeler nakletmişlerdir. Şehitlerin Efendisi’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) mubarek kıyamının Yüce Allah (Azze ve Celle) ile ilintili olduğunu ve işlenen cinayetin ne denli fecî olduğunu ortaya koyan bu kerâmetlerden bazısı mukaddes başın konuşması hadiseleridir. Ehlibeyt’in (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) hakkaniyetinin, Yüce Allah (Azze ve Celle) ile ilişkilerinin ve düşmanlarının yaptıklarının ne denli korkunçluğunu ortaya koyan bu hadiselerde; Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) kesik başının konuştuğu rivayet edilmiştir.

Bihâr-ul Envâr’da “Menakib”den ve oda Nazenzî de Hasaîs’ten şöyle aktarmıştır: “Hz.Huseyn’in (O’na selâm olsun) başını Kınnesrîn denen bir yere getirdiler. Bir rahip manastırından başı görüp inceledi. O başın ağzından bir nurun çıktığını ve nurun göğün karnına doğru yükseldiğini gördü.”

Allame Meclisî (Allah O’ndan razı olsun) bu hadiseyle ilgili olarak şu yorumu yapıyor: “Bu rahip yaptığı riyaz ve ruhbanlığın sonucunda eşyanın melekûtunu (semâvi olduğunu) görebiliyordu. O yüzden de baştan nur çıktığını görebilmişti. Yoksa diğer insanlar göremiyordu.”

(Hadise devam ediyor) “(Rahip orduya) gelip yanında on bin Dinar getirdi. Bunun karşılığında başı alıp manastırına götürdü. Bir ses duydu ama kimse göremedi. Ses şöyle diyordu: ‘Ne mutlu sana! Ne mutlu onun hürmetini bilen kimseye!’ Rahip başını kaldırıp şöyle dedi: ‘Ey Rab! İsa’nın (O’na selâm olsun) hakkı hürmetine bu başın benimle konuşmasını emreder misin!’

Bunun üzerine baş dile gelip şöyle dedi: ‘Ey rahip, ne istersin?’

Rahip ‘Sen kimsin?’ diye sorunca ‘Ben seçilmiş Muhammed’in evladı, razı olunmuş Ali’nin ve parıl parlayan Fatıma’nın oğluyum! Ben Kerbelâ’da katledilen kimseyim! Ben ona zulmedilen kimseyim, ben susuz bırakılmış kimseyim’ dedi ve sustu.”

“Rahip bunu duyunca yanağını onun yanağının üzerine koydu ve ‘Sen “Kıyamet gününde şefaatçin olacağım” demeden başımı kaldırmam!’ Bunun üzerine baş konuştu ve şöyle dedi: ‘Dedem Muhammed’in (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) dinine dön’ Rahip de ‘Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur! Yine şahadet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve resûlüdür’ deyince mübarek baş şefaat etmeyi kabul etti.”

Sabah olunca ondan başı ve parayı aldılar. (Orada yer alan) vadîye ulaştıkları zaman paraya baktılar ve hepsinin taşlara dönüştüğünü gördüler.

El-Avalim kitabının yazarı bazı eski menkıbelerden şunları aktarmıştır: “Hz. Huseyn’in (O’na selâm olsun) başının Şam’a götürülmesi ile ilgili şöyle rivayet edilmiştşir: Gece çökünce Yahudi bir adamın yanında konakladılar. Şarap içip sarhoş olunca adama ‘Bizde Huseyn’in başı var’ dediler. O da onlara ‘O zaman onu bana gösterin’ dedi. Başı bir sandığın içerisine koymuşlardı. Açıp gösterdiklerinde ondan bir nur çıkıp semâya yükseldi.”

“Yahudi adam bunu görünce şaşırdı. Onlardan başı emanet olarak bir süreliğine kendisinde bırakmalarını istedi. Onlar da bıraktı. Adam başı (yanına alınca sandığı açıp) ‘Dedenin nezdinde bana şefaat et’ dedi. Bunun üzerine Allah başı konuşturdu: ‘Benim şefaatim ancak Muhammedî kimseleredir. Sen ise Muhammedî değilsin.’ Bunun üzerine adam akrabalarını topladı, başı alıp bir leğenin içerisine koydu. Üzerine gülsuyu döktü; sonra üstüne kafûr (mentol), misk ve anber serpti. Sonra akrabalarına şöyle dedi: ‘İşte bu, Muhammed’in (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) kızının oğlunun başıdır.’

Sonra şöyle dedi: ‘Ne yazık ki deden Muhammed’i (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) bulup O’nun elinde Müslüman olamadım. Ne yazık ki seni de canlı bulup senin elinde Müslüman olamadım. Şimdi Müslüman olsam Kıyamet gününde şefaatçim olur musun?’ Bunun üzerine Allah başı konuturdu. Çok uzdil bir şekilde şöyle dedi: ‘Eğer Müslüman olursan şefaatçinim.’ Bunu üç defa söyledi ve sustu. Bunun üzerine adam da akrabaları da Müslüman oldular.”

Allame Meclisî bununla ilgili olarak şöyle demiştir: “Bu yahudî adam Kınnesrînli rahibin kendisi de olabilir. Çünkü Hz. Huseyn’in (O’na selâm olsun) başı nedeniyle Müslüman olan bir kimsedir. Şiirlerde de kendisinden söz edilmiştir. Cevherî ve Cürcanî Hz. Huseyn (O’na selâm olsun) ile ilgili mersiyelerde kendisinden bahs etmiştir.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: