Rebîülevvel ayının dokuzuncu günü: Hz.Bakiyetullah’ın (a.s.) İmamet ile taçlanışı yıldönümü

Rebîülevvel ayının dokuzuncu günü, dünyanın doğusunda ve batısında bulunan tüm Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) dostlarının önemli bir hatırayı andığı bir gündür. Allah’ın yeryüzündek hücceti ve Beklenen Kurtarıcı hz.İmam Mehdî (Yüce Allah mübarek çıkışını daha erken kılsın) Müslümanların İmameti ve hilafetinin ilk gününün yıldönümüdür. Çünkü hicri 260 senesinin 8 Rebiülevvel gününde Babası hz.İmam Hasan-ı Askerî (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) şehîd olmuş ve hidayet önderliği mirası, çağımızın “Velî”si olan Hz.İmam Mehdî’ye (Allah’ın selâmı üzerine olsun) geçmiştir.

Sahibuzzaman Hz.İmam Mehdî (Allah’ın selâmı üzerine olsun) pâk Hidayet Önderleri (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) arasında en genç yaşta İmam olandır. Çünkü babası şehîd olduğu sırada beş yaşındaydı. Bu da Nebîler, Resûller ya da Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) İmamları için garip karşılanacak bir durum değildir. Zira Kur’an-ı Kerîm’de de geçtiği gibi Yüce Allah Hz.İsa ve Hz.Yahya’yı (Hepsine selâm olsun) çocuk yaşlarında peygamber kılmıştır. Nitekim Hz.İmam Mehdî’nin dedesi Hz.İmam Ali Hadî (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) da sekiz yaşında ve Dedesi’nin babası Hz.İmam Muhammed Cevâd (Allah’ın selâmı üzerine olsun) da yedi ya da dokuz yaşında İmam olmuştur.

Şeyh Abdurrahman el-Camî el-Hanefî “Mirât-ul Esrar” isimli kitabında hz.İmam Mehdî (Allah’ın selâmı üzerine olsun) ile ilgili olarak şunları demiştir. “Babası İmam Hasan-ı Askerî vefât ettiğinde beş yaşındaydı. Ondan sonra İmamet tahtına o oturdu. Zekeriya oğlu Yahya’ya çocuk yaşta keramet verdiği, Meryem oğlu İsa’ya çocukken üstün mertebe verdiği gibi Yüce Allah da küçük yaşta onu İmam kılmıştır. Onunla zahir olan harikulade (olağanüstü) hadiseler; bu muhtasara (özete) sığmayacak kadar az değildir…”

Sahibuzzaman Hz.İmam Mehdî’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) İmameti miras alması sonrası ilk vazifesi; Babası Hz.İmam Hasan-ı Askerî’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) cenaze işlemlerini ve cenaze namazını evinde etmek olmuştur. Bunu hazretin pâk naaşının dışarı çıkarılması ve o dönemin zalim rejiminin planladığı resmi cenaze namazından önce yapmıştır. Bu hazretin İmametini ispat eden önemli bir husustu; çünkü bir masum İmamın cenâze namazını ancak başka bir masum İmam kıldırabilirdi. Kıldığı cenâze namazından sonra Hz.İmam Mehdî’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) gaybeti başladı. Böylece hazretin halkın gözlerinden uzakta olduğu “Gaybet-i Suğra/Küçük Gizlenme” olarak adlandırılan ve yetmiş yıl boyunca süren dönem başlamış oldu.

Beşeriyetin kurtarıcısı ve Allah’ın yeryüzündeki halîfelerinin sonuncusu Hz.İmam Mehdî’nin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) hilafet ve İmametinin ilk günü yıldönümü olduğu için Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) dostları bu günü (9 Rebiülevvel) anarlar. Yüce Allah’tan Beklenen İmam Hz.Mehdî’nin (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) zuhurunu (ortaya çıkışını) yakınlaştırması için dua ederler. Zira Dedesi Hz.Muhammed’in (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) gerek Şii gerekse de sünni kaynaklarda yer alan ve mütevâtir olan hadislerde müjdelediği gibi Allah O’nun (Hz.İmam Mehdî - Allah’ın selâmı üzerine olsun) eliyle yeryüzünü, zulümle ve ölçüsüzlükle dolması sonrası adaletle dolduracaktır.

Bu günde yemek vermek, sadaka yapmak, aileye harcama yapmak müstehaptır. Rivayetlerde bu gün infakta bulunan bir kimsenin günahlarının bağışlandığı, bu günde yeni kıyafetler gibi şükür ve ibadet etmenin müstehap olduğu; çünkü bu günün hüznün ve gamların giderildiği gün olduğu belirtilmiştir.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: