Mukaddes Hz.Abbas (a.s.) Türbesi’nden Hz.Zehrâ’nın (a.s.) şahadeti hatırası münasebetiyle matem meclisi

Allah Resûlü’nün (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) “iki yanım arasındaki canım” ve İki Cihan hanımlarının Seyyidesi Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) şahadeti hatırası (ilk rivayete göre) münasebetiyle matem meclisleri düzenleniyor. Mukaddes Hz.Abbas (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ndeki Hanımlara yönelik Hitabet Şubesi tarafından meclisler Hz.Ebulfazl Abbas’ın (a.s.) mübarek türbesinin ana avlusunda düzenlenen meclisler dört gün boyunca devam edecek.

Geçtiğimiz Cuma günü (6 Rebîülâhir 1443) başlayan ve her yıl olduğu gibi bu yıl da 9’una kadar sürecek olan bu program; Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) İmamları’nın münasebetlerini anmak amacıyla uygulanan Hz.Ümmül Benîn (O’na selâm olsun) Projesi’nin bir parçası. Proje kapsamında program yapılan münasebetlerden biri de bu hatıra. Düzenlenen program kapsamında Mersiyehanlar Haşim es-Saidî, Muslim Hanî, Muhammed Bakır Zeyd ve Seccad Merdan Hz.Fatıma Zehra’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) şahadeti hatırası münasebetiyle mersiyeler okuyacak.

Programda konuşan hatip acı hatıraya ve hatıranın sahibesi Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) duruşlarına, hayatından kesitlere, çektiği sıkıntılara ve yaşadığı zulümlere değindi. Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) İslam dinine destek olmaya yönelik büyük rolü, Yüce Allah ve Resûlü’nün (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) nezdindeki ulvi konumu ve hem Allah Resûlü’nün hem Ehlibeyt İmamları’nın (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) O’nun hakkında dediklerine değinen hatip; ardından hazretin hakkını gaspedilişi faciasına değindi. Hatip ardından Hz.Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) uğruna kendini feda ettiği İslam ve İnsanlık değerlerine sıkı sıkı tutunmanın önemine değindi.

Dünyanın dört bir yanındaki Pâk Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) taraftarları; Hz.Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) kızı ve ciğerpâresi Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) şahadeti hatırasını yaşatmak için birçok etkinlik düzenlemektedir. Hz. Fatıma Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadeti gününün tarihi ile ilgili farklı rivayetler vardır. Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) şahadeti sonrası gerçekleştiği kesindir ancak kaç gün sonra gerçekleştiğine dair üç farklı rivayet vardır. Bu da gördüğü zulmün ve eziyetin başka bir göstergesidir: zira hem kabrinin yeri hem de tam şahadet tarihi tam olarak bilinememektedir. Çünkü Müminlerin Emîri Hz.İmam Ali’ye (Allah’ın selâmı üzerine olsun) kendi kabrini gizlemesini ve O’na zulmedip hakkını gaspeden hiçbir kimsenin onun defnedildiği yere şahit olmamasını vasiyet etmiştir. Rivayetlerin çoğununun belirttiğine göre Hz.Fatıma Zehrâ (Allah’ın selâmı üzerine olsun) şehîde olduğu sırada on sekiz yaşındaydı. İşte bu hazîn hatırayı yaşatmak için Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) dostu müminler her sene bu rivayetlerin belirttiği tarihlerde matem düzenlerler ve bu günlere “Mevsim-ul Ahzân-il Fâtimî/Fatımî Hüzünler Mevsimi” ya da “Eyyam-ı Fatımıyye/Fatımî günler” adını vermişlerdir.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: