Kerbelâ’da Aşûra tadında Hz.Fatıma (a.s.) matemi ve hüzün…

Huseynî ayinlerin ve matemin başkenti mukaddes Kerbelâ ve pâk mukaddes türbeleri; yaklaşık üç gündür özel bir hüzün ve matem havasına sahne oldu. Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Aşûra matemini andıran ve adeta Muharrem geri geldi denen bu atmosferin nedeni; geçtiğimiz Cuma günü; tarih belirten üçüncü rivayete göre Cemâziyelâhir ayının üçüncü günü, yani Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) şahadeti hatırası yıldönümüydü.

Mukaddes Kerbelâ şehri sakinleri bu günlere “El-Aşurâ el-Sağîr/Mini Aşûra” diyor. Bu günlerin Mini Aşura olarak adlandırılması birilerine her ne kadar rastlantısal ya da boş yere gelse de aslında durum bunun tam tersi. Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) musibeti ile Aşûra Faciasının hakikatte birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğunun tam bir şekilde şuuruna varan Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) dostları bu yüzden bu adı vermiş.

Bu farkındalık; temeli Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) rivayetleri tarafından atılan ve Huseynî ayinlerle, mersiyelerle ve sinezenlerle sağlamlaştırılan bir farkındalık. Bu yüzden de bu günlerde matem alaylarının hazin ezgileri ve mersiyeleri eşliğinde İki Cihan Seyyidesi Hz.Fatıma Zehrâ (Allah’ın selâmı üzerine olsun) için matem düzenlediklerini ve bu matemlerinde de tıpkı Aşûra matemlerinde yaptıkları gibi musibetin tüm detaylarına ışık tuttuklarını görmek mümkün. Tıpkı Muharrem ayında Aşûra’da yaşanan katliam, çocukları ve kadınları terörize etme, çadır yakma, bebek öldürme, susuz bırakma, esaret vb gibi musibetler canlandırıldığı gibi; bu günlerde de bebeğinin öldürülmesi, kaburgasının kırılması, evin etrafına ateşlerin yakılması, darp etme ve haneye tecavüz gibi Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) başına gelen musibetler detayları titizlikle korunarak somutlaştırılır ve canlandırılarak anlatılır.

Hz.Fatıma Zehrâ’nın Allah Resûlü’nden (Allah-u Teâlâ Onlar’a ve Pâk Ehlibeytleri’ne salât eylesin) sonra 95 gün yaşadığını belirten ve üçüncü rivayet olarak bilinen rivayetteki tarih esas alınarak yapılan bu anma günlerine; üçüncü Fatımî Hüzünler Mevsimi deniyor. Bu günlerde çok sayıda ziyaretçi Hz.İmam Huseyn ile Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) mübarek türbelerinin yolunu tutarken öte yandan da çok sayıda Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) dostu; ziyaretçilerin gittiği yolların kenarlarına hizmet yerleri kurarak hizmet kuruyor. Bu günde tıpkı Aşûra matemi günlerinde ve Safer ayında yapılanlar hariç daha başka hiçbir zamanda gerçekleşmeyen bir hizmet, matem ve ziyaret seferberliği yaşanıyor. Yapılan Fatımî ayinlerin ve matemlerin tümünün ortak amacı; Hz.Fatıma Zehrâ’ya (Allah’ın selâmı üzerine olsun) yapılan zulmün sonucunda insanlığın yaşadığı kaybı beyan etmek. Bu konuyla ilgili bir rivayette Hz.İmam Hasan’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Bizim hakkımıza zulmeden, boynumuza binen, sırtımıza yük atan, Allah’ın kitabındaki fey ve ganimet payımızdan bizi men eden ve anamız Fatıma’yı babasının mirasından men eden kimselerle bizim aramızda Allah vardır. Biz kimsenin adını anmayız ama Yüce Allah’a en ağır şekliyle yemin ederim ki; eğer insanlar Allah’ın (Azze ve Celle) ve Resûlü’nün sözünü dinlemiş olsalardı semâ damlalarını, yeryüzü de bereketlerini onlara verir ve bu ümmette iki kılıç dahi ihtilafa düşmez, Kıyamet gününe kadar yemyeşil (diyarların) yemişinden (sonuna kadar) yerlerdi.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: