Seyyid Safî: Kişi hak üzere ise ölümün ona gelip çatacak olmasına aldırmaz. İşte bu hakikat; Hz.İmam Huseyn’de (Aleyhisselâm) can bulmuştur.

Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi, A.B.D., Hindistan ve Pakistan’dan gelen ilmi,akademi ve dini şahsiyetlerden oluşan bir heyet tarafından ziyaret edildi. Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Aleyhisselâm) ziyaretiyle müşerref olan heyet, ziyaret amellerini eda edip Mukaddes Ziyaretgâh’ta dua ettikten sonra Mukaddes Türbe Genel Sekreteri Sn. Seyyid Ahmed Safî ile buluştu. Ziyaret 27 Aralık 2013 (23 Safer 1435) Cuma günü öğleden sonra gerçekleşti. Seyyid Safî, konuk heyeti selamlayıp taziye dileklerini ilettikten sonra ziyaretçi heyet ile konuşmaya başladı. İşte Kerbelâ faciası ile ilgili bazı önemli ayrıntılar içeren konuşmadan kesitler:

HAK ÜZERE OLAN...

“Bizler pek pâk Ehlibeyt İmamları’ndan (Aleyhimusselâm); kişinin eğer hak üzere ise başka hiçbir şeyi dert edinmeyeceğini öğrendik. Hatta ölüm ona gelip çatacak olsa bile!İşte bu (hakikat), Taff Vakıasında (Kerbelâ Olayı’nda), o pek mubarek ve ölümsüz kıyamında; Hz.İmam Huseyn (Aleyhisselâm) ile apaçık bir şekilde can bulmuştur.”

NEDEN KADINLAR VE ÇOCUKLAR DA ORADAYDI?

“Hz.İmam Huseyn (Aleyhisselâm) hanım ve çocuklarını beraberinde götürürken de, (aslında) sahibi olduğu büyük ıslah projesi(ne göre) hareket ediyordu. Nitekim bunu şu sözünde de beyan etmiştir: “Şüphesiz ben ne kötülük yayan, ne nankörlük eden, ne zalim, ne de fesat yayan bir kimse olarak kıyam etmiş değilim. Sadece Ceddim Resûlullah’ın (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi we sellem) ümmetini ıslah etmeyi isteyerek kıyam ettim.”


“Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) kıyamının iki temek ekseni bulunmaktadır. Birincisi:İslam’ı temsil ettiğini iddia eden karşı tarafın maskesini indirmek. Dini çirkin gösteren bu maskeyi de; kundaktaki bebeği vahşice katletmeleri, kadınlara vurmaları, şehit cenazelerinin başlarını kesmeleri ve müsle (*) yapmalarıyla yüzlerinden indirtmiştir.”
(Böylelikle kendi elleriyle onlara kendi maskelerini düşürtmüş oldu)

“İkincisi de, davetini yapmakta olduğu ıslah projesini gözler önüne sermektir. Taff vakıası öncesi,esnası ve sonrasındaki konuşmaları aracılığıyla bunu gerçekleştirmiştir.” Sâfi Hz.İmam Zeynelâbidîn ve Hz.Zeyneb-i Kübra’nın (Selâmullah Aleyhimâ) yaptığı konuşmaların da bu konuşmalar ile(aynı eksenli) konuşmalar olduğunda dikkatleri çekti. Zira Mel’un Yezid’in askerleri, onları şehir şehir gezdirirken halka “harici oldukları”nı söylüyor ve bu söylentileri yayıyorlardı. Onlar da Şam’da Mel’un’un sarayına geldiklerinde kendilerini tanıtmaya yönelik konuşmalar yaparak bu gerçeği ortaya çıkarmıştı. O konuşmaların hepsi, Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) yapmış olduğu konuşmalara paraleldir.

FARKLI BİR BOYUTTAN ERBAİN ZİYARETİNİN ÖNEMİ

Seyyid Sâfî akabinde şöyle devam etti:

“İnsan Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) şahadetinin kırkıncı günü (erbain) ziyaretine geldiği zaman, bu mubarek ziyaretten elinden geldiği kadar istifade etmeye çalışır. İmamlarımız’ın (Aleyhimusselâm) birçok açıdan ve çok kez teşvik ettiği bu ziyaretin bir çok boyutu vardır. Bu boyutlardan biri de – hiç kuşkusuz- Hz.Peygamber’in Ehlibeyti’nin (Allah’ın en üstün salât-u selâmı hepsinin üzerine olsun) yaşadığı hüznü paylaşmaktır. Ancak önemli bir boyut daha vardır. O da Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) gerçekleştirdiği zaferin ilkelerini içselleştirmek ve bunu hayatımızın her alanında, en küçük parçalarına kadar doğru bir biçimde taşıyabilmek için gayret sarfetmektir. Öyleyse “fırsatlar elverdiğince, bu meseleleri öğrensinler diye evlatlarımızla bu ziyaretlere gelmeyi sürdürmeli ve Sâhib-uz-Zamân (Hz.İmam Mehdî – Allah-u Teâlâ pek şerefli ortaya çıkışını çabuklaştırsın) yeryüzü ile ehlini miras alıncaya kadar öncü âlimlerimize sımsıkı bir bağ ile bağlanmaya devam etmeliyiz.”

Bilindiği gibi diktatörlük rejiminin düşmesinin ardından Mukaddes Türbe’nin yönetimini meşru hak sahibi olan Merceiyet teslim almasıyla birlikte Mukaddes Türbe’de imar,kültür, düşünce vb. Yönden büyük bir şahlanma yaşanmıştır. Bu şahlanma ile birlikte MukaddesTürbe’ye çok sayıdaki resmi,yarı resmi ve gayrı resmi ziyaret düzenlenmiştir. Söz konusu ziyaretler, hem ulusal hem uluslar arası düzeyde yapılmakta olup; birçok farklı etnik,dini,siyasi ve toplumsal statüye sahip heyetler tarafından gerçekleştirilmektedir. Her geçen gün daha da artan ve yoğunlaşan bu ziyaretlerden biri de haberini yapmış olduğumuz ziyarettir.



*Müsle: Ölünün bedenine zarar vermek. Kerbelâ şehitleri şehit olduktan sonra da rahat bırakılmamıştır. Başları o mel’unlar tarafından kesilerek mızraklara asılmış, bedenleri de her türlü özel eşyadan soyulmuş,. O mel’un cânîler Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) şahadetinin ardından serçe parmağındaki yüzüğe tamah edip onu almak için parmağını bile kesmişlerdir.Sonra da o Hz.Resûlullah’ın (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi we sellem) defalarca öptüğü pak bedenin üzerinden atlarla geçip defalarca çiğnenmiştir. Allah-u Teâlâ, onlara ve onlar gibilere lanet etsin. (Çevirmen.)
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: