Şiir ve Fikir!...8.Risaletin Baharı II.gün etkinliklerinden...


Âlemlerin Efendisi Hz.Resûlullah’ın (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) ve hem torunu hem de On iki pâk İmam’ın Altıncısı olan Hz.İmam Cafer-i Sâdık’ın (Aleyhisselâm) mubarek viladetleri yıldönümü sebebiyle düzenlenen Uluslararası Risaletin Baharı Kültür Festivali Başladı. Bu sene 17-19 Ocak 2014 (15-17 Rebiulevvel 1435) tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Risaletin Baharı Kültür Festivalin bu yılki teması “Resûlullah (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi); hidayete götüren merhamet ve kurtuluş yolu” oldu. 8 yıldır ardarda düzenlenen festivalin görkemli açılış töreninden detayları sitemizin değerli ziyaretçileri ile bir önceki haberde paylaşmıştık.

İkinci araştırma oturumu ise öğleden sonra başladı.

Araştırma oturumu Bağdat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Dr. Mehdî Salih Sultan’ın “Hz.Zehra’nın (Aleyhasselâm) hutbesinde Hz.Resûl-i Âzam (Sallallahu Aleyhi we Âlihi)” isimli çalışması oldu. Dr.Sultan mütevazi bir analiz ile Hz.Resûlullah’ın (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) ve Ehlibeyt-i Kirâm’ının (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah’a olmak üzere hepsine olsun) sözlerini irdeleyen metinleri irdeledi. Ardından Tarih boyunca kanaat önderlerinin bu metinlere nasıl çarpık bir biçimde yaklaştıklarını, bu yaklaşımın siyasi,fikri, iktisadi ve basın yoluyla nasıl desteklendiğini, gerçeklerin çarpıtılıp Hz.Resûlullah’ın ve Ehlibeyti’nin (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı üzerlerine olsun) dışındaki kaynaklardan din alınmasına – tarihten günümüze kadar – devlet elleriyle yapılan maddi manevi desteklendiğine değindi.Dr. Sultan Günümüzde Ehlibeyt (Allah’ın en ulvî salât-u selâm olsun) yoluna aykırı gitmeye can ve başla teşvik eden bu akımın tarihsel kökenini de bu saydığımız faktörlere ve bu faktörlerin destekçilerine bağladı.

Akabinde Bağdat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Karşılaştırmalı Edebiyat ve Hadis uzmanı Dr. Wurûd Naci Abdulemîr kürsüye çıkarak Hz.Peygamber Efendimiz’in (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) sözlerine değindi.

Abdulemîr; Hz.Peygamber Efendimiz’in (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) kelâmının uzun olduğu zaman bile, hiçbir şekilde lüzumu olmayan tek bir söz bile söylemediğini; bilakis söylediği her sözün kendisinin mubarek ağzından çıkmakla şereflenmiş olduğuna dikkatleri çekti. Sonra şöyle devam etti:

“Bir adam; bir ümmet yaratmayı başardı. Kaskatı kesilmiş kalpler ve taşlaşmış akıllara meydan okuyup onları karanlıktan nura doğru taşıdı… Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi)…”

Abdulemîr ardından Rus edebiyatının mihenk taşlarından biri olan Puşkin’e değindi:

“Rusya için güneş batmaya başladığı zamanlarda; onun İslam’dan, şarkiyat’tan ve Hz.Peygamber Efendimiz’den (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) çok etkilendiğine rastlıyoruz. Ekim Devrimcilerinin Rus Çarı tarafından cezalandırılmasından sonra; 1824’te Hz.Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) için şiir yazmış ancak 1836 yılına kadar bunu yayınlamamıştır.”

Abdulemîr çalışmasının sonunda Puşkin’in Hz.Peygamber Efendimiz’in (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) şahsiyetinden etkilenmesinin ardında yattığı tahmin edilen nedenleri sıraladı.

Sonrasında sıra; Dr.Ali Salih Resen’e ve “Hz.Peygamber (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) Sidret-ul Muntehâ’da ne gördü?” adlı çalışmasına geldi. Dr.Resen Hz.Peygamber Efendimiz’in (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) Miracında erişmiş olduğu ve Kur’ân-i Kerîm’de de irdelenen “Sidretul Munteha / Sidret-ül Muntehâ”da gördüğü “büyük ayetler” meselesini irdeleyerek bu konuyla ilgili çeşitli soruları ele aldı.

Akabinde sözü Basra Üniversitesi’nden Dr.Rahim Hilu Muhammed El-Bahadlî aldı. Dr.Bahadlî’nin çalışması; italyan şarkiyyatçı Francesco Caprieli’nin “Barışçıl Fetihler” adlı kitabıyla ve özel olarak Caprielli’nin kitabındaki “Hz.Peygamber’in (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) eşleri” adlı pasajıydı. Kitaptaki yer alan bu önemli pasajın üzerinde duran Dr.Bahadlî italyan şarkiyyatçının kafasında kurduğu yanlış “Hz.Muhammed (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) evlilikleri” algısını sunduğu delillerle çürüttü. Caprieli’nin Hz.Peygamber Efendimiz’in (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) evlilikleri ile ilgili sözlerinin büyük hakaretler etmeyi kastettiğini ya da yazarın, Hz.Resûlullah’ın (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) evliliğini son derece yanlış algıladığını ifade eden Dr.Bahadlî; yanlış algıları def etmek ve hakikatleri ortaya koymak adına, önce İslam’ın evliliğe genel bakışının üzerinde durdu. Sonrasında da özel olarak Hz.Muhammed Mustafa’nın (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) evliliklerinin üzerinde duran Dr.Bahadlî; yazarın Hz.Muhammed’in (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) evliliklerinin tabiatına dair içine düştüğü büyük yanılgıların ve çarpık algısının gerçekle bir ilgisi bulunmadığını ortaya koydu.

Bir sonraki araştırma Bağdat Üniversitesi İbn-i Rüşd Eğitim Fakültesi Kur’ân İlimleri öğretim görevlisi Dunya Alwân Bedr’e ait “Tekfir Kültürüyle Yüzleşme” isimli çalışmasıydı. Dr.Bedr çağımızın vebası niteliğinde olan ve Ortadoğu’da onbinlerin canına malolan “tekfirci” algıyı İslami eleştirel bir perspektiften ele aldı. İslam’daki “inanç özgürlüğü” algısını irdeleyip Allah-u Teâlâ’nın bu yanlış algıyla nasıl mücadele etmeye yönelik ortaya koyduğu temel ilkeleri hatırlatan yazar; İslam’da “dinin müdafaası” meselesine dair tekfirci anlayışın çarpık algısının zeminin oluşturan yanlışları, İslami perspektiften deliller sunarak çürüttü.

Ardındaki araştırma ise Mukaddes Hz.Kâzımeyn (Aleyhimasselâm) Türbesi’nden Araştırmacı Dr. İman Salim Hammudî’nin “Hz.İmam Cafer-i Sâdık’ın (Aleyhisselâm) mektebi; “Mekteb-i Hz.Resûlullah’ın” (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) şer’i uzantısı” isimli çalışmasıydı. Dr.Hammudî, Hz.İmam Cafer-i Sâdık’ın (Aleyhisselâm) bir yüzyılın üçte birini aşkın süresiyle diğer Ehlibeyt İmamlarından (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah olmak üzere hepsine olsun) farklılık gösterdiğini hatırlatarak; Hz.İmam Sadık’ın (Aleyhisselâm) bu süreyi ilim meclisleriyle, tahta hiç bakmadan ilgilenmiş ve ümmete Nebevî ilmin anahtarını ulaştırdığını ifade etti. Dr.Hammudî İslam düşüncesinin de buradan doğduğunu ifade etti.

Ardından Babil Üniversitesi’nden Ahmet Cessam Matrud ve Wisam Salih Abdulhuseyn hoşgorunun toplumsal barışın sağlanmasındaki rolünü islami bir perspektiften anlatan çalışmalarını sundu.

Oturumun son çalışması Bağdat Üniversitesi’nden Dr. Sabah Ez-Zeydî’nin “Fikri İşgal” ve tehlikelerini ele aldığı çalışmasıydı. Dr. Zeydî Müslümanların yüzleşmekte olduğu her türlü fikri meydan okumalarından,onları köklü İslam dinin yolundan saptırmayı hedefleyen saldırılarından ve bunun gibi zorluklardan; ancak Tevhidin ilkelerine ve gerçek Muhammedi İslam’ın nurlu öğretilerine sarılarak kurtulabileceğini hatırlattı.

Ardından Cezayir’den gelen Dr. Reşîd İsa’nın moderatörlüğünde araştırmacıların çalışmalarına dair konukların yorum, katkı ve soruları alınıp yanıtlandı.

AKŞAM & ŞİİR

Akşam saatlerinde ise düzenlenen halk şiiri oturumuyla II. Gün oturumu kapandı.

Hz.Resûlullah (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) ve Torunu, Altıncı Pâk Ehlibeyt İmamı Hz.İmam Cafer-i Sâdık’ın (Aleyhimusselâm) viladetlerinin gecesinde okunan şiirler dinleyenlere apayrı bir manevi coşku yaşattı.

Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Aleyhisselâm) Mukaddes Ziyaretgâhı’nın ana avlusuna toplanan ve dünyanın dört bir yanından gelen şairlerin sözleri, ortamın ambiyansıyla birleşince bambaşka bir manevi atmosfer ortaya çıktı.

İşte Uluslararası El-Kefîl Ağı'nın objektifinden, yaşananlardan kareler
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: