“Fatımî Hüzünler Mevsimi” özel: I. Hz.Zehrâ (Salawâtullah Aleyhâ) Kültür Festivali

Açılış Töreni
Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Salawâtullah Aleyhâ) şahadeti münasebetiyle düzenlenen “Fatımî Hüzünler Mevsimi” etkinlikleri sürüyor.

Bu kapsamda bu yıl bir ilk daha düzenlendi. Kerbelâ Üniversitesi’nde 6 Nisan 2014 (6 Cemâziyelâhir 1435) günü “I. Hz.Zehrâ Kültür Festivali” düzenlendi.

Kur’ân-î Kerîm tilaveti ve ardından Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi’nin resmi marşı olan “Lahn-ul İbâ/Onurlu Direnişin Ezgisi” adlı marşın okunmasıyla başlayan açılış töreninde ilk konuşmayı Kerbelâ Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Munîr Sa’dî yaptı.

Sa’dî, konuşmasında; gençlerin Hz.Muhammed’in (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) ve Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Salawâtullah Aleyhâ) kendilerine örnek ve model almaları gerektiğini söyledi. Gençlere tıpkı Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Salawâtullah Aleyhâ) hayatı boyunca içinde bulunduğı toplumda İslam’ın tüm ilkelerini uyguladığı gibi kendilerinin de bu yolda özverili olmaları gerektiğini söyleyen Sadî; Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Salawâtullah Aleyhâ) tarifsiz büyüklükteki fedakarlıklar örnek alarak kendi gençliklerini İslam’a ve insanlığa faydalı olarak işlere vakfetmeye davet etti.

Akabinde sözü Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi adına Mukaddes Türbe Genel Sekreteri vekîli Beşîr Muhammed Cessâm Bey alarak özetle şunları söyledi:

Şüphesiz Allah-u Teâlâ kuluna nimet verdiğinde – nimet maddi ya da manevi olsun farketmez – hesap gününde kul bu nimetten sorguya çekilecektir. Öte yandan Allah-u Teâlâ; kullarına nimet verdiği vakit, o nimetin eserini kendilerinde görmeyi sever de. Nimetlerin en üstünü de Ehlibeyt (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı üzerlerine olsun) velâyeti – dostluğu, bağlılığı – dir. Hz.Fatıma Zehrâ (Salawâtullah Aleyhâ) da temellerden ve esaslardandır. Hem kadınlar için hem erkekler için ibret alınması gereken bir yüce şahsiyettir. Tıpkı Hz.İmam Sadık’ın (Aleyhisselâm) şöyle buyurduğu gibi:

“Biz masum İmamlar, yeryüzü ehline hüccetleriz. Annemiz Hz.Zehra ise bizim üzerimize hüccettir!”

Düşünebiliyor musunuz? Hz.Zehrâ’nın (Salawâtullah Aleyhâ) Allah-u Teâlâ katındaki menzileti ne kadar da yüce!!!

Hz.Fatıma Zehrâ (Salawâtullah Aleyhâ) özellikle de kadınlar için büyük bir örnektir. Hz.Resûlullah (Sallallâhu Aleyhi we Âlihi) hakkında “O iki yanım arasındaki ruhumdur!” buyurmuş ve küçük yaşına rağmen Hz.Zehrâ’yı (Salawâtullah Aleyhâ) “Ummu Ebîha/Babasının Annesi” lakabıyla çağırmıştır. Hz.Zehrâ (Salawâtullah Aleyhâ) aynı zamanda ne de üstün bir eşti…Müminlerin Emîri Hz.İmam Ali’ye (Aleyhisselâm) can yoldaşı, yardımcı ve teselli olmuş; kısa süren o pek şerefli ömrünü her türlü zorlu şarta rağmen O’nun (Aleyhisselâm) hep yanında, yakınında ve yardımında durarak geçirmiştir...

Zaten başka türlüsü mümkün müydü, Kisâ (Âl-i Abâ) hadisinin hakkında indiği kimselerden biri de o değil miydi?

Hepimiz Hz.Zehrâ’nın (Salawâtullah Aleyhâ) kim olduğunu biliyoruz; peki, biz Hz.Zehrâ’dan (Salawâtullah Aleyhâ), (hayatından, duruşundan ve öğretilerinden) ne istifade ettik? Yarın Hz.Zehrâ’ya (Salawâtullah Aleyhâ) ne diyeceğiz? Malum, O günde büyük şefaat sahibidir Hz.Zehrâ (Salawâtullah Aleyhâ)… Çünkü Hadîs-i Şerîf’te de buyrulduğu gibi:

“O’nu razı eden beni razı etmiştir. Beni razı eden ise Allah’ı razı etmiştir.”

Kardeşlerim, bacılarım, evlatlarım; sevgili öğrenciler!... Bugün elimizde büyük bir fırsat vardır. Hz.Zehrâ’dan (Salawâtullah Aleyhâ) birşeyler öğrenebilir, hayatını ve gördüğü zulmü iç alemimizde yaşayabiliriz. Ta şu anda bile kabrinin nerede olduğunun bilinmemesi bile tek başına yeterli bir musibettir. Sırf bu konu bile dikkatli bir araştırmayı gerektirir. Çok sayıda insan, daha önceden Hz.Zehrâ’nın (Salawâtullah Aleyhâ) hakkını tanımıyordu. Ancak bu tavır, yani kabrinin gizlenmesi vasiyeti sebebiyle benimsedikleri kavramlar değişti. Hiç şüphe yok ki bu tavır sebepsiz yere olmamıştır; bu konuda verilecek ders(ler) ve hususi bir özellik vardır. Hz.Zehrâ’nın (Salawâtullah Aleyhâ) Kabr-i Şerîfi’nin yeri, ancak; Beklenen Kurtarıcı Hz.İmam Mehdî’nin (Allah-u Teâlâ pek kutlu ve pek şerefli ortaya çıkışını çabuklaştırsın) zuhûru ile belli olacaktır.

Allah-u Teâlâ’dan sizlere ve fikri açıdan yetişme çağında olan, kimlikleri oluşan öğrencilerimize tevfîk niyaz ederiz. Bu süreçte öğrencilerden beklenen iki yönden, yani ilmi ve ahlâki yönden kendilerini geliştirmeleridir. Bu yönler birbirinden ayrılmaz, paranın iki yüzü gibidir.


Ardından Seyyid Muhammed Alî Hilû’nun Hz.Zehrâ (Salawâtullah Aleyhâ) hakkındaki “Hz.Fatıma Zehrâ (Salawâtullah Aleyhâ) farklı okumalar” isimli çalışması sunuldu ve Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Aleyhisselâm) yeni Zarîh-i Şerîfi’nin yapımının anlatıldığı belgesel filmi gösterildi.

Sonrasında organizasyon kapsamında düzenlenen yarışmanın kazananları ödüllendirildi ve katılmcılara teşekkür sertifikası takdim edildi. Akabinde, hep birlikte Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi ve Kerbelâ Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği serginin açılışı yapıldı. Sergide kitaplar ve çeşitli ürünlerin yanı sıra Mukaddes Türbe’nin özel zirai çalışmaları da yer aldı.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: