“Halklarımızı cahiliyenin karanlık düşüncesinin tehlikelerinden korumak için bilimsel ve kültürel etkinlikleri çoğaltmak zorundayız.”

3 Şaban 1435’te (2 Haziran 2014) gerçekleşen 10. Uluslar arası Şahadetin Baharı Kültür Festivali açılış töreni konuşması Mukaddes Hz. İmam Huseyn (Aleyhisselâm) Türbesi Genel Sekreteri Şeyh Abdulmehdî Kerbelâî tarafından yapıldı. İşte o konuşmayı sizlerle paylaşıyoruz.

Şeyh Kerbelâî konukları selamladıktan ve kutlu münasebetler sebebiyle tebrik ettikten sonra şunları söyledi:

“Değerli kardeş ve bacılarım! Allah-u Teâlâ’nın en hayırlılara nur ve en iyilere hidayet kıldığı kimsenin yanı başında kutlamalarımızı yapmaktayız. Sorumluluklarımız kat kat artmaktadır. Rahmet, ihsan, adalet, başkasına saygı, başkasını koruyarak ve onu kabullenerek sosyal barış içinde yaşama çağıran Hüseynî yol ile; o yolun karşıtı olan; vahşilik, acımasızlık, başkalarını sadece inanç farkı ya da görüşü için öldüren ve onunla barış içinde, güvenle yaşamayı tümüye reddeden diğer yolun çatışmasına şahitlik ediyoruz. Bu (karşıt) yolun yaptıkları öyle bir seviyeye vardı ki; artık genç kızları okullarından kaçırmaya başladılar. Aileleri, ana babaları okula giden çocuklarını artık korku ve dehşet içerisinde beklemeye başladı. İslam’ın imajı dünya halklarının gözünde; adam kaçırma, baş kesme, terör, patlama, göğüs yarma ve kafa koparma haberlerinden ve buna müsaade eden yol olmaktan başka bir şey değil.”

“ Bu cahiliye ait fikir akımı; Asya’ya, Afrika’ya ve diğer dünya kıtalarına yayılmış ve bu fiilleri dünya çapına yaymıştır. Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi we Âlihi); kalpleri işte bu son derece çirkin fiillerin pisliğinden temizlemek, ilahi düşünce ile kalpleri aydınlatmak ve halkların merhamet, barış ve saygı içerisinde yaşayabilmesi için Peygamber olarak gönderilmiş ve (hiç kimsenin daha önce yaşamadığı) o eziyetlere bunun için göğüs germiştir.”

“ (Bu durum) bizleri, (Aleyhisselâm) karşılaştığı; kaderlerimizi tayin edecek meydan okumalara ve tarihi dönüm noktaları karşısında bırakmaktadır. Bu durum Hz. İmam Huseyn (Aleyhisselâm) karşılaştığı durum ile benzerlik göstermektedir. O (Aleyhisselâm) bu durumda sözünü yüksek sesle söylemeyi ve duruşunu açıkça sergilemeyi seçti. İlahi iradenin takdir buyurduğu şekilde ve dedesi Hz. Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi we Âlihi) ile babası Müminlerin Emîri’nin (Aleyhisselâm), O’nun (Aleyhisselâm) için çizdiği yolda; canını, ailesini ve sevdiklerini kurban etti… Düzenlediğimiz festivaller; en hayırlılar nur ve en iyilere hidayet olan bu nurun birer yansımaları ve meydan okumalarıdır. Cahiliye yolunun karşısında duracağımızı kesin olarak kararlaştırdık ve basiretli duruşumuzu,başımız dik bir biçimde, kuvvetle, azim, irade, sebat, şecaat ve kararlılıkla duracağız. Yapılan festivaller ve burada bulunuyor olmamız; ancak bunu ortaya koymak içindir!”

“Aynı zamanda şunu da ifade etmek isteriz ki; İslam’ın tertemiz imajının ortaya çıkması için sarf edilen çabalar ve atılan adımlar kat kat artırılması zorunludur. Toplumlarımızı, çocuklarımızı ve gençlerimizi cahiliye’ye ait olan bu karanlık düşüncenin tehlikelerine karşı koruyacak ilmi ve kültürel faaliyetleri yoğunlaştırmak zorundayız.”

“Öncelikle: Hz. İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) temsil ettiği gerçek Muhammedî yol çok geniş bir biçimde tüm alt başlıkları ile tarif edilmeli ve gündelik hayatımızın diliyle anlaşılacak bir biçimde tercüme edilmelidir.”

“ Akabinde: Cahiliye yolunun dalaleti ve sapkınlığı; özellikle de çocuk ve gençlere ait ortamlarda açık bir biçimde ortaya konmalı ve sergilenmelidir. Zira gençler; şayet kendi başlarına bırakılırsa bu mutaassıp yolun zehirli otlarının bitmesi için verimli topraklar ve çıkaracağı yangında odunlar olacaklardır.”

“Bu hususta gençlerin gözünde sevimli ve etkili olan araçların seçilmesi zorunludur. Edebiyat, şiir, öykü, film ve tiyatro gibi araçlardan bu süreçte yararlanılması şarttır. Festivallerimizde yaygın ve çok çeşitli bir biçimde bu araçları kullanıyor oluşumuz bu sebepledir.”

“Son olarak: Allah-u Teâlâ’dan kalplerimizdeki basireti nurlandırmasını, O’nun (Azze ve Celle) sevabını ve hoşnutluğunu gerektirecek işlerde bedenimizin uzuvlarını hareket ettirmesini ve dilimizi çırptırmasını niyaz ederim.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: