Dini Merceiyet Temsilcisi’nden önemli uyarı: “Irak’ı bölmek için hazırlanmış olan planlara dikkat!...”

Necef-i Eşref’teki Merce-i Âlâ Ayetullah Uzma Seyyid Ali Huseynî Sistanî (Allah-u Teala bereketli gölgesini bakî kılsın) Irak’ı bölmek için hazırlanan planlara ve tekfircilere karşı savaşta dedikodulara karşı uyarılarda bulundu.

28 Şaban 1435 (27 Haziran 2014) Cuma günü Mukaddes Kerbelâ’daki Temsilcisi ve Mukaddes Hz. İmam Huseyn (Aleyhisselâm) Türbesi Genel Sekreteri Şeyh Abdulmehdî Kerbelâî tarafından kıldırılan Cuma namazı hutbesinde şunlar yer aldı:

Birinci husus: Sevgili yurdumuz Irak’ın ve halkının halihazırda içinde bulunduğu şartlar ile ilgilidir.Zira Irak’ın bölünüp paramparça edilmesi için önceden hazırlanan planlara karşı uyanık olunmalıdır. Bugün İsrail’deki varlığın başkanının bu planı desteklediğini yüksek sesle dile getirdiğini görmekteyiz. İşte bu yüzden her ne kadar içinde bulunduğumuz kriz, her ne kadar büyük olsa da; Irak halkı bundan daha büyüktür. Irak halkı uzun yıllara dayanan tarihi boyunca çok sayıda krizin üstesinden gelmiştir. Bazıları halihazırdaki krizin çözümünün Irak’ın bölünmesinde olduğunu düşünmesin. Zira Irak’ın birliğini ve Irak halkının tüm kesimlerinin hakkını koruyacak olan çözüm; anayasada yer almaktadır. Şayet tarafların niyeti halis olursa bu çözüm üzerinde anlaşmaya varılması mümkündür.”

“Ey kardeş ve bacılarım! Şunun farkında olalım: Mesele uzun vadede; terörist bir örgütün Irak’ı ve Iraklıları tehdit etmesinden ibaret değildir sadece. Evet; bu terörist örgütün Irak topraklarında enine boyuna ilerleyebilmesi planlanan işlerden biridir. Ancak (bunun yanı sıra) Irak için daha önce yapılmış ve şu anda uygulanmakta olan bir plan vardır. Bu plan yurdu bölüp parçalara ayırmayı hedeflemektedir. Bu sebeple Irak düşmanlarının hedeflerine ulaşabilmesine karşı dikkatli ve uyanık olmalıyız.

“İkinci husus: Geçtiğimiz Nisan ayında seçilen yeni milletvekillerine, meclisteki ilk oturuma katılmaya yönelik çağrıda bulunan kararname; Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanmıştır. Siyasi ittifaklardan beklenen; geride kalan süreçte üç başkan (Cumhurbaşkanı,Başbakan, Meclis Başkanı) üzerinde ittifaka varmaları ve anayasal sürece özen göstermelidir. (Anayasada belirtilen zaman belli bir tarihe kadar tüm bunların seçilmiş olması gerektiğinin altını çiziyor). Böylece halihazırda herkesin talep etmekte olduğu siyasi çözüme de giriş yapılmış olacaktır.”

“Üçüncü husus: Tüm tarafları; Irak halkını oluşturan kesimler arasında mezhep ya da etnik temelli çatışmaya çağıran hiçbir medya tahrikine kapılmamalarını tavsiye ediyoruz. Zira bu Irak halkının kesimleri arasında düşmanlarca duygular doğuracak ve daha derin bir kriz ortamının doğmasına yol açacaktır. Bazıları bunları şiddet eylemlerine dönüştürebilecektir. Nitekim bunun bazı bölgelerde gerçekleşmiş olduğuna dair bazı haberler bize ulaşmıştır. Irak halkı tüm kesimleri, inançları, mezhepleri, Arabı, Kürdü, Türkmeni, Şii’si, Sünni’si, Hristiyan’ı ve diğerleriyle hep birlikte; Irak topraklarına fesat getiren yabancıların terörüne karşı tek bir saf olarak durmaktadır. Hiçbirimizin birbirimize buna aykırı duruşlarla ithamda bulunması caiz değildir.”

“Dördüncü husus: Muhtelif yerlerde yaşanan savaş sebebiyle evlerinden yurtlarından edilenler; cereyan eden olaylar neticesinde çok zor durumda kalmışlardır. Bizler de ilgili uluslar arası ve yerel kuruluşları; her geçen gün sayıları gitgide artmakta olan bu ailelere yardım için acele etmeleri hususunda çağrıda bulunuyoruz. Şu anda zorlu ve acımasız insani şartlar altında yaşamaktadırlar. Aynı şekilde tüm vatandaşları bu ailelere; yaşadıkları trajediye yaraşan bir insani duruş sergilemeye davet ediyoruz. Bu duruş da; barınma, yeme ve diğer ihtiyaçlarını mümkün olan her türlü yardımı yapmak suretiyle olacaktır.”

“Ey kardeş ve bacılarım! Bu savaş hakkın batıla karşı verdiği savaştır. Bu savaş Irak’ın ve Irak halkının; bu ülkenin ve halkının düşmanlarına karşı savaşıdır. Bu savaşın başarılı olması için herkesin duruşunu ortaya koymasına ihtiyaç vardır. Savaşabilecek olanlar, güvenlik güçleri saflarının arasına karışmalıdırlar. Bu insanlara yardım eli uzatabilecek olanlar, ellerinde bulunan her türlü imkân ile onlara yardım eli uzatmalıdırlar. Kalemini hakkın müdafaası için kullanabilecek olanlar kalemlerini bu yönde kullanmalıdırlar. Basın mensubu elindeki tüm enerjiyi hakka batıla karşı yardım etmek için kullanmalıdır. Ve hakeza Irak’ın, halkının ve mukaddes değerlerinin müdafaasına katkı sağlayacak imkanı olan her insan; elinde bulunan tüm imkanlarla katkı sağlamalıdır”

“Beşinci husus:Silahlı kuvvetlerdeki tüm bireyleri ve tüm vatandaşlarımızı düşmanlar tarafından kötü niyetle yayınlanan dedikodulara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Dedikodu bölücü silahlardandır. Düşmanlar tarafından silahlı kuvvetlerin ve vatandaşların maneviyatını zayıflatmak için kullanılır. Hepimiz güçlü, iradeli ve azimli olmalıyız. Hiçbir şekilde yılmamalı ya da usanmamalıyız. Vatanları, halkları ve mukaddes değerlerine sahip çıkan silahlı kuvvetlerdeki evlatlarımızla ve vatanını gönüllülerimizin yanında olmalıyız. Evlatlarımız; geçtiğimiz iki hafta boyunca sergiledikleri azim ve hamaset ile herkesi hayretler içerisinde bıraktılar. Bu halkın ne kadar büyük bir halk olduğunu herkese gösterdiler. Aynı şekilde medya organlarından tehlikeli dedikoduları yalanlamak için harekete geçmelerini bekliyoruz. Düşmanlar ve bilhassa şüpheli hedefleri olan medya araçları; yaydıkları yalan haberlerle silahlı kuvvetlerin ve tüm vatandaşların maneviyatını çökertmeyi planlamaktadır.”

“Silahlı kuvvetlere, gönüllülere ve evlerinden yurtlarından edilenlere gıda ulaştırılmasında katkı sağlayan tüm vatandaşlara teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Aynı zamanda da herkesi, elindeki her türlü imkan ile silahlı kuvvetlerdeki şerefli evlat ve gönüllülerimize destek olmaya çağırıyoruz. Zira bazılarının güvenlik güçlerinin saflarında yer alması mümkün olmayabilir. Ancak maddi imkanı ya da bir şeyler yapabilmesini sağlayacak başka türlü imkanları vardır. Onlar da ellerindeki imkanlarla katkıda bulunsunlar. Zira bu savaşta zafer birçok unsura bağlıdır. Bu yüzden herkesi bu uğurda daha çok bağışta bulunmaya çağırıyoruz. Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur:”

“İman edip de hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha üstündürler. Kazananlar da onlardır” (Tevbe 20 Diyanet meali;az bir tasarrufla)

“Sadakallahul Aliyyul Azîm! (Aliyy ve Azîm olan Allah doğruyu söylemiştir!) ”

“Bir de Hz. İmam Seccad’ın (Aleyhisselâm) sınır bekçileri hakkındaki duasından (Sahife-i Seccadiye 27.dua) bir bölüm okuyacağız. Bu duanın çok okunmasını tavsiye ediyoruz. Aynı şekilde müminlere tüm vakitlerde (sürekli); umarak dua etmelerini tavsiye ediyoruz. Umulur ki; Allah-u Teala (o duaların da vesilesiyle) bu mazlum halkın yaşadığı zorlukları giderecek ve onları kolaylığa eriştirecektir.”

“Allah’ım, gaziler veya sınır bekçilerinin evlerinde onların yerini dolduran, onların geride bıraktıklarının bakımını üstlenen, malının bir kısmıyla onlara yardım eden, onlar için herhangi bir savaş malzemesi temin eden, onları cihada teşvik eden, onlara dua eden, arkalarında saygınlıklarına riayet eden müslümanları da onlara verdiğin ölçüde, onlara verdiğinin misliyle ödüllendir; ahirette kendileri için hazırladığın lütf-u kereminden başka bu dünyada da yaptıklarının faydasını görüp sevinmeleri için peşin bir karşılık ver onlara.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: