Dini Merceiyet’ten önemli vurgu: “Ailelerin halihazırdaki savaş sebebiyle yurtlarından edilmelerinden bölgede demografik değişiklik yapmak için yararlanılamaz!”

Necef-i Eşref’teki Merce-i Âlâ Ayetullah Uzma Seyyid Ali Huseynî Sistanî (Allah-u Teala bereketli gölgesini bakî kılsın) Irak’ta teröre karşı verilen savaş sonucunda yurtlarından edilen ailelerden doğan boşluk ile ilgili öneml; bölgede demografik değişiklik gerçekleştirmek için kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi.

4 Temmuz 2014 (5 Ramazan 1435) Cuma günü Mukaddes Kerbelâ’daki Temsilcisi ve Mukaddes Hz. Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi Genel Sekreteri Seyyid Ahmed Safî tarafından kıldırılan Cuma namazı hutbesinde şunlar yer aldı:

“Değerli kardeş ve bacılarım, sizlere halihazırdaki şartlarla ilgili bazı meseleleri arz edeceğiz:”

“Bu istisnai şartlarda herkes üzerine düşen sorumluluğu alacak seviyede olmalıdır. Anayasal çerçevede hükümetin kurulması süreci hızlandırmalıdır. Bu sürecin milli ve geniş bir katılım sağlanarak gerçekleştirilmesine özen göstermek son derece önemlidir. Aynı şekilde üç başkanın (Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan) da ülkeyi yönetme hususundaki genel siyaseti belirlemesi hususunda birbiriyle uyumlu olmaları, ülkeyi kasıp kavuran sorunları çözerken birlikte çalışabilmeleri ve geçmişteki hataları düzeltmeleri de önemlidir. (Zira o hatalar) artık tüm Iraklıların geleceğine kasteden tehlikeler doğurmuştur.”

“İkinci mesele: Bu günlerde Türkmen, Şebak, Hristiyan ve diğer azınlıklardan oluşan on binlerce vatandaş; Neyneva eyaletinde yer alan şehirlerinin ve köylerinin teröristlerce kontrol altına alınması sonrası yaşanan tehcir ve göçe zorlanma sonucu acımasız şartlar altında yaşamaktadır. Onların bakımı ve sıkıntılarının hafifletilmesi için sarf edilen çabalar halen daha istenen seviyenin altında kalmıştır.”

“Gerçekten de trajik vakalar oluyor. Bu denli kavurucu sıcak havada yolda doğumlar oldu. Kanser gibi zorlu hastalıkları olanların ilaca ihtiyacı var ama ilaç bulunamıyor. Bu durumun sonucunda vefat edenler oldu. Sürgün yolculuğu kadınları, çocukları, bebekleri ve yaşlıları da kapsıyor. Hem de bu denli acımasız koşullarda. Onlara riayet için sarf edilen çabalar da beklenen seviyenin altında. Birleşik hükümet evlerinden yurtlarından edilip sürülen bu insanlardan büyük ölçüde sorumludur. Aynı şekilde Kürdistan bölgesel hükümeti ve yerel yönetim de onlara daha çok önem vermeye çağrılmaktadır. Bu vatandaşlara; bölgelerine güvenlik ve barış geri getirildikten sonra yaşadıkları yerlere geri dönme fırsatı sağlanmalıdır. Onların yerlerinden yurtlarından sürülmüş olmalarından; bölgede herhangi bir demografik değişiklik yapmak için yararlanılamaz.”

“Üçüncü husus: Irak’ın yaşamakta olduğu hassas şartlar; tüm taraflar ve bilhassa siyasi liderler için, krize ve gerginliğe yol açacak her türlü söylemden kaçınmayı zorunlu kılmaktadır. Anayasaya saygılı olmak ve sipariş usulü olmaksızın tüm hatlarıyla birlikte bağlı kalmak; tüm tavırların temelini oluşturmalıdır. Bu çerçevenin dışındaki hiçbir adım kabul edilemez.

“Dördüncü husus: Gönüllülük işleminin organize edilmesinin, gönüllülerin ordu ve resmi güçlere ait teşkilat bünyesine katılmasının ve kanunsuz bir biçimde silah taşınmasına izin verilmemesi gerektiğinin zaruri olduğunu bir kez daha vurgulamak isteriz. Bu münasebetle bir kez daha; tüm inançları ve etnik unsurların oluşturduğu tüm kesimleri ile hep birlikte halkımızı topyekün korumak için yabancı teröristlerle savaşan askeri güçlere, güvenlik güçlerine ve onlara katılan gönüllülere teşekkür ve takdirlerimizi ifade etmek isteriz. Aliyy-i Kadîr olan Yüce Allah’tan onları korumasını ve onları düşmanlarına karşı muzaffer kılmasını niyaz ederiz!”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: