BM Genel Sekreteri Antonio Guterres İsveç’te yaşanan Kur’an-i Kerîm’e saldırı hadisesi sonrası mektup yazan Merce-i Âlâ Ayetullah Uzma Seyyid Sistanî’ye (Gölgesi daim olsun) mektup yazarak cevap yazdı. İşte o mektubun çevirisini paylaşıyoruz:
Zât-ı âlinize,
29 Haziran 2023 tarihli Kur’an-i Kerîm’in yakılması hadisesiyle ilgili mektubunuz için teşekkür etmek isterim.
Son zamanlarda Kurban Bayramı tatillerinde Irak Cumhuriyeti'nde protestolara yol açan İsveç'in Stockholm kentindeki Kuran yakma olayından derinden rahatsız oldum. Müsaadenizle Müslüman toplumla dayanışmamı ifade etmek ve gerilimi tırmandıran, ayrımcılığa ve radikalleşmeye katkıda bulunan hoşgörüsüzlük, şiddet ve İslamofobi eylemlerini kınadığımı dile getirmek isterim.
Bu görüşümü Irak Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sayın Fuad Mohammad Hussein ile 30 Haziran 2023 tarihinde yaptığım telefon görüşmemde ifade ettim. Bu, Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilciliği Bürosu tarafından 29 Haziran 2023'te yayınlanan İsveç'te Kuran'ın yakılmasını kınayan basın demecine ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nin 11 Temmuz 2023 tarihinde
İnsan Hakları Konseyi'nin “Bazı Avrupa ve diğer ülkelerde Kur'an-ı Kerim'e tekrar tekrar saygısızlıkla kendini gösteren, önceden tasarlanmış ve aleni dini nefret eylemlerindeki endişe verici artış” başlıklı acil münazarasına da yansımıştır.
Birleşmiş Milletler Sistemi, İnsan Hakları Konseyi'nin "ayrımcılığa, düşmanlığa veya şiddete tahrik teşkil eden dini nefretle mücadele" konulu Kararını tam olarak uygulamaya kararlıdır. Birleşmiş Milletler, ilgili organları aracılığıyla Üye Devletleri, ayrımcılığa, düşmanlığa veya şiddete teşvik oluşturabilecek ırkçı veya dini nefret körükleyici eylemlerin önlenmesini, kovuşturulmasını ve ulusal hukuk savunuculuğunu engelleyebilecek boşlukları tespit etmek için ulusal politikalarını ve çerçevelerini incelemeye teşvik etmeye devam edecektir.
Bu bağlamda siyasi ve dini liderler, dini nefretin tezahürlerine karşı kararlı bir şekilde dile getirme ve barışçıl diyaloğun karşılıklı anlayış ve saygıyı geliştirmenin en iyi yolu olduğunu netleştirmede özellikle önemli bir role sahiptir. Çoğulculuğa saygıyı belirtmek de bunun bir parçasıdır. Çünkü bunlar uyumlu ve esnek bir toplum için temel yapı taşlarıdır.