Merce-i Âlâ Ayetullah Uzma Seyyid Ali Sistanî (Gölgesi daim olsun) Papa’nın gönderdiği son mektuba cevaben bir mektup yazdı. Mektubunda şiddet ve nefretten uzaklaştırma ve insanlar arasında kaynaştıran değerleri pekiştirmek için ortak çaba harcanması vurgusu yapan Seyyid Sistanî’nin mektubunda yer alan metnin çevirisi şöyle:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın Adıyla
Saygıdeğer Vatikan Devleti’nin Başkanı Papa Francis Hazretleri
Sizleri saygı ve takdirle selamlarım.
Akabinde şunu ifade etmek isterim: Irak’a yapmış olduğunuz tarihi ziyaretin ve Necef-i Eşref’te bir araya geldiğimiz buluşmanın ikinci yıldönümünde bana göndermiş olduğunuz mektubunuz beni sevindirdi. O önemli buluşma İslam ve Hıristiyanlık dinine tabi olan birçoklarına – ve hatta öyle olmayanlara bile – kendileriyle aynı din ve inançtan olmayan kimselere karşı hoşgörülü olma ve onlarla güzel geçinmeye teşvik edici bir (unsur) olmuştur.
Muhterem mektubunuzda bizlerin o şahane görüşmede vurgulamış olduğu bazı konuları vurgulamışsınız. Barışçıl bir arada yaşam, nefret ve şiddetten uzaklaşma ve farklı dinlerden ve fikri akımlardan insanlar arasında karşılıklı haklara riayet ve karşılıklı saygı temeline dayalı kaynaşmayı var kılan değerleri sabitleme (ya da pekiştirme) yolunda daha çok çaba harcanması vurgusu onlardan biriydi.
Dünyanın farklı yerlerinde bulunan ve baskı gören, zulme maruz bırakılan kimseleri müdafaa etmek için daha çok çaba harcanmasının zorunlu olduğu görüşünüze katılıyorum. Onlara karşı uygulanan fikri ve dini zulüm, temel özgürlüklerin baskılanması ve sosyal adaletin ortadan kaybolmasının sonucunda yeryüzünün doğusunda ve batısında birçok yerde çok sayıda halklar, etnik gruplar ve toplumsal kesimlerin maruz kaldığı trajedilere dikkat çekmiştiniz. Bu trajedilerin; kendisiyle ayrı fikir ya da inançtan olan başkasına saldırmaktan çekinmeyen bazı aşırılık yanlısı hareketlerin türemesinde rolü olduğunu belirtmiştiniz. Ben herkesin bu mezalimin ortadan kaldırılmasına daha büyük önem vermesini ve muhtelif toplumlarda (insanlığa) yaraşan ölçüde adalet ve huzur sağlamak için ellerinden ne geliyorsa yapmasını önemli buluyorum. Bunun nefret ve şiddet manzaralarını genel bir surette sınırlanmasına katkı yapacağını vurgulamak isterim.
Relatedinner
Daha önce vurgulanan şu hususa değinmeyi de önemli buluyorum: İnsanlığın çağımızda karşı karşıya geldiği büyük meydan okumaların üstesinden gelinmesinde Yüce Allah’a ve O’nun mesajlarına imanın ve ulvî ahlakî değerlere bağlı kalmanın temel bir rolü vardır. Sağlıklı ruhsal ve manevi (öğretilerden) beslenmeye, Yüce Allah’ın insanı yarattığı fıtrat üzere aileyi ve değerini muhafaza etmeye ve insanın ilahi üstünlüğe nail olma aracı olan takvayı gözetmeye son derece ihtiyaç vardır. Kur’an-i Kerîm’de geçtiği gibi “Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız en takvalı olanınızdır”. “Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki…” diye buyuran Noksan sıfatlardan münezzeh olan Yüce Allah, beşeriyetin nefsine bundan (takvadan) önemli bir husus ilham etmiştir.
Son olarak hepimize isabetli söz ve amelleri yapmayı ilham buyurması ve tüm beşeriyete hem engin rahmetine hem de sınırsız bağışlarına yaraştığı gibi hayır, salah ve barış ile lütuf buyurması için Aliyy-i Kadîr (Her şeye kudreti yeten pek ulu) Allah’a yakarıp dua ettiğimi tekrar etmek isterim.
Aynı şekilde zat-ı alinize sağlık ve selamet dileklerimle birlikte son günlerde başınıza gelen rahatsızlıktan ötürü geçmiş olsun dilediğimi ifade etmek isterim.
Necef-i Eşref
Ali Hüseynî Sistanî