İlmi yararak yeni yeni nurlar ortaya çıkartan Pak İmam’ın (O'na selâm olsun) şahadeti anısına…

En içten duygularımız, yüreğimizi kasıp kavuran hüznümüz ve akan gözyaşlarımızla; Âl-i Abâ’ya, Pâk seçilmişlerin Hanedânı Ehlibeyt’e ve bilhassa Rahman Allah’ın bu zamanda yeryüzündeki halîfesi Beklenen Kurtarıcı Hz. İmam Mehdi’ye, dedesi Hz. İmam Muhammed Bakır’ın (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) şahadeti yıldönümü sebebiyle taziyelerimizi arz ediyoruz…

Hz. İmam Muhammed Bakır; Son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa’nın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) torunu ve uyulmasını vasiyet ettiği on iki Pâk halifenin beşincisidir. “Zeynelabidîn” ve “Seccad” lakaplarıyla meşhur Babası Hz. İmam Ali bin Huseyn’den (O'na selâm olsun) miras ilahi önderlik (İmamet) makamını miras yoluyla almıştır. Kendi döneminde Dedesi’nın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) getirdiği ilahi dini ihya etmiş, çokça ilimler öğretmiş ve birçok sayısız ilmin temelini atmıştır. Bu sebeple “Bakır-u ulûm-ul evvelîne wel âhirîn/Öncekilerin ve sonrakilerin ilimlerini yaran” ya da kısaca “Bakır-ul Ulûm/İlimleri yaran” denmiş ve “Bakır” lakabı ile tanınmıştır. Hz. Peygamber Efendimiz (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) kendisinden çok önceden bahsetmiş ve bu lakabı kendisi koymuştur. Efendimiz (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ensardan Hz. Cabir bin Abdullah’a (Radiyallahu Anh) şöyle bir tembihte bulunmuştur:

“Sen, evladım Muhammed bin Ali (O'na selâm olsun) ile karşılaşıncaya kadar yaşayacaksın. İsmi ismim, şemaili de şemailimdir; O din ilmini (yardıkça) yarar! O’nunla karşılaşınca benim Selâmımı O’na ilet!”

Mutahhar nesebi:

Baba tarafından nesebi şöyledir: Hz.İmam Ali bin Ebi Talib oğlu Hz. İmam Huseyn oğlu Hz. İmam Ali bin Huseyn “Zeynelabidîn” oğlu Hz. İmam Muhammed Bakır (Hepsine selâm olsun)

Muhterem validesi de İkinci Hidayet Önderi Hz. İmam Hasan-ı Mücteba’nın (O'na selâm olsun) kızı Seyyide Fatıma’dır (O'na selâm olsun) . Yani Hz. İmam Ali Zeynelâbidîn (O'na selâm olsun) amcasının kızı ile izdivaç etmişlerdir.

Hz. İmam Bakır (O'na selâm olsun); hem annesi, hem de babası Hz. İmam Ali ve Hz. Fatıma Zehra’nın (Onlara selâm olsun) soyundan olan ilk İmam’dır.

Hicretin 57. Senesinde Receb-i Şerîf ayının ilk gününde dünyaya teşrif etmişlerdir ve tıpkı babası Hz. İmam Zeynelabidîn (O'na selâm olsun) ile dedesi Hz. İmam Huseyn (O'na selâm olsun) gibi elli yedi yıl süren ömürleri boyunca dünyaya şeref bağışlamışlardır. Bu mubarek ömrün üç yılını Dedesi Cennet gençlerinin Efendisi Hz.İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) imameti döneminde ve sonraki 34 yıl on ay boyunca Babası Hz. İmam Zeynelabidîn’in (O'na selâm olsun) imameti döneminde geçirmişlerdir. Akabinde de şahadetleri vuku buluncaya kadar on dokuz yıl iki ay ilahi hidayet önderliği (İmamet) vazifesini eda etmişlerdir.

Mubarek hayatının henüz başlarında Taff Vakıası’na (Kerbelâ Olayı’na) ve Emeviler ile kufeli yandaşlarının eliyle gerçekleşen dev faciaya tanıklık etmişlerdir. Çocuk yaşta pâk Ehlibeyt’in (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) başına gelen faciaları ve sonrasında da yirmi yıl boyunca babası Hz. İmam Zeynelabidîn’in (O'na selâm olsun) o dönemde hükümdarlık eden zorbaların elinden çektiği zulümleri bilfiil müşahade etmişlerdir.

Hz. İmam Zeynelabidîn, Hz. İmam Muhammed Bâkır’ın (Onlara selâm olsun) imametini ve hilafetini birçok farklı yerde münasebette ilan etmiştir. Bunlardan birinde de şöyle buyurmuşlardır:

“O İmam’dır ve İmamlar’ın babasıdır. İlmin madenidir. İlmi (yardıkça) yarar. Vallahi O, insanlar içinde Resulullah’a (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) en çok benzeyen kimsedir!”

En göze çarpan sıfatlarından biri engin ilmiydi. Yunan felsefesinin yayıldığı, insanların kelam alanındaki münazaralara yöneldiğ ve fıkıh mezhepleri ile akaid medreselerinin çoğaldığı bir zamanda ilmini ortaya koymuştur. Böyle bir dönemde gerçek İslam dininin düşüncesini ve farklı farklı görüşler karşısında Ehlibeyt (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) kaynaklı İslam fıkhını ortaya koyacak önemli ilmi şahsiyetlerin ön plana çıkması şarttır. Bunun içinde Hz. İmam Muhammed Bakır (O'na selâm olsun) Ehlibeyt (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) medresesini kurarak çok sayıda alim yetiştirdi. O dönemde Müslümanlar Hz. İmam Muhammed Bakır’ın (O'na selâm olsun) gürül gürül akan ilim pınarlarından ilmi susuzluklarını gidermek için İslam dünyasının dört bir yanından Medine-i Münevvere’ye akın ediyordu.

Hz. İmam Muhammed Bakır (O'na selâm olsun) Emevi hükümdarı Abdülmelik oğlu Hişam’ın komplosu sonucu zehirlenerek şehit düşmüştür. Hz. İmam’ı (O'na selâm olsun) Şam ehline tanıttıktan sonra Medine-i Münevvere’ye geri gönderen zalim; Hz.İmam’ın (O'na selâm olsun) bineğinin eyerine zehir sürdürmüş ve o zehir de Hz. İmam’ın (O'na selâm olsun) mubarek derisinden etine geçmiştir. (Bazıları da zorla içirerek zehirlediklerini söylemişlerdir.) Hz. İmam Bakır (O'na selâm olsun) ardından üç gün boyunca hasta düşmüş ve üç gün sonunda zehirli kalplerin zehirli zulmü sebebiyle şehîd düşmüştür.İşte bu facia H. 114 senesinde, haram aylardan biri olan Zilhicce ayının 7’sinde vuku bulmuştur. Hz.İmam Bakır (O'na selâm olsun) şahadetinden önceki gecede; oğlu Hz. İmam Cafer-i Sadık’a (O'na selâm olsun) şöyle buyurmuşlardır:

“Bu gece bu dünyadan göçeceğim. (Rüyamda) babamı gördüm. Elinde (susuzluğu gideren/tatlı) bir içecek vardı. Onu içtim. O da beni ölümsüzlük yurdu ve Hak’la buluşmak ile müjdeledi.”

Hz. İmam Muhammed Bakır (O'na selâm olsun) Medine-i Münevvere’de, Büyükamcası Abbas bin Abdulmuttalib’in de aralarında bulunduğu birçok meşhur şahsiyetin yattığı Bakî Kabristanlığı’na defnolunmuştur. Pâk kabri Babası Hz. İmam Zeynelabidîn (O'na selâm olsun), Babasının Amcası Hz. İmam Hasan-ı Müctebâ (O'na selâm olsun) yanı başında ve ninesi Müminleri Emiri’nin (O'na selâm olsun) pek muhterem validesi Hz. Fatıma bint-i Esed’in (O'na selâm olsun) yakınlarında yer almıştır.

Allah-u Teâlâ’nın laneti; başta Peygamberimiz’e ve Pâk Ehlibeyti’ne (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) zulmedenler olmak üzere tüm zalimlerin üzerine olsun!

Şüphesiz bizler Allah’a aitiz ve elbette O’na geri döneceğiz…
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: