Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) Arefe günü ziyaretçilerine tanınan özel önceliğe dair...

Yüce Allah; Arefe gününde Arafat’ta vakfe yapanlardan önce, Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) kabrinin ziyaretçilerine rahmet nazarıyla bakar…

Evet, hiç kuşkusuz bu, İslam uğruna emsali görülmemiş dertlere sabreden Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) hak edeceği en ufak şeylerden biridir. Zira Hz. İmam Huseyn (O'na selâm olsun) kıyam etmemiş olsaydı; ne Arefe’deki vakfenin bir manası kalırdı, ne de diğer hac amellerinin. Çünkü kıyam etmemek yapılanları onaylamak demek olacaktı. İslam dini demek, “hak dini” demek değil; Muaviye Oğlu Yezid’in (Allah lanet etsin) yaptığı yüz kızartıcı işler ve “Siyasi otorite kimdeyse, din ondadır ve ne yaparsa yapsın kutsaldır” demek olacaktı. Ayrıca Umeyyeoğulları’na mensup o cani güruh; ne Zilhicce’nin haram ay olduğunu, ne de Kabe’nin haram topraklar olduğuna aldırmadan oracıkta kan dökmeye hazırdı. Dedesi’nin (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) emsalsiz bir bağışı sonucu serbest ve hayatta kalmış olanların evlatları; babalarına can bağışlayan Resûlullah’a (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin), can pâresi ve torunu Hz. İmam Huseyn’i (O’na selâm olsun) katlederek karşılık vermeye hazırlanıyorlardı.

Hz.İmam Huseyn (O'na selâm olsun) ölümsüz devriminin hemen başında hicret etti. Haccını tamamlamadı. Şayet tamamlamış olsaydı o caniler o gelmeden yetişir ve ortalığı kana bulayıp Allah’ın evinin saygınlığını çiğneyeceklerdi. Hz. İmam (O'na selâm olsun) gerçekleştirdiği kıyam ile Allah-u Teâlâ’nın evinin hürmetini korumuş ve şanının yüceliğini muhafaza etmiştir. Allah-u Teâlâ da, Şehitlerin Efendisi’nin (O'na selâm olsun) ve pâk kabrinin şanını yüceltmiştir.

İşte bugün; her ne kadar bayram olarak adlandırılmasa da, ıyüce bayramlardan biridir. Bu günde Allah-u Teâlâ kullarını ibadetine ve taatine çağırmış; sevap sofralarını onlar için kurmuştur. Mel’un şeytan da bu vakitte, başka hiçbir vakitte olmadığı kadar hakir, zelil ve öfkelidir.

Hz. İmam Zeynelabidîn (O'na selâm olsun) Arefe gününde bir dilencinin dilendiğini görünce ona şöyle buyurdu:

“Sana yazıklar olsun! Böyle bir günde Allah’tan başkasına mı el açıyorsun?! (Hem de, ana) rahmine sığınmış (bebeklerin) bile Allah’ın lütfuyla kapsanıp saadete ermelerinin umulduğu (bir günde)!!”

Bu günün en önemli amellerinden biri de, Hz. İmam Huseyn’in (Allah-u Teâlâ’nın en üstün salât-u selâmı üzerlerine olsun) ziyaretini eda etmektir. Zira bu mubarek ibadetin sevabı; bin hac, bin umre, Allah yolunda bin savaş sevabına ve çok daha fazlasına denktir.Bu hususta çok sayıda mütevatir hadis nakledilmiştir. Hadislerde Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) Arefe gününde ziyaretiyle ve Mukaddes Kubbesi’nin altında bulunmaya muvaffak kılınan kimsenin ecrinin Arafat’ta bulunanlardan az olmayacağı ve hatta daha fazla olacağı nakledilmiştir.

(Burada “Müminler üzerlerine hac farizasını yerine getirmek yerine mukaddes Kerbelâ’ya ziyarete gitsin” demiyoruz tabii ki. Zaten Pâk Ehlibeyt İmamları(Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) da birkaçını aktarmış olduğumuz rivayetlerde müminlere önce hac edip etmediklerini sormuşlar ve bu hususa verdikleri önemi ifade etmişlerdir. Dolayısıyla burada –hâşâ- bir farzın terk edilmesine teşvik söz konusu değildir.)

İşte Irak’taki ve dünyanın dört bir yanındaki Ehlibeyt (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) aşıklarının Mukaddes Kerbelâ’ya akın etmelerinin sebebi de bu günde Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) Kabr-i Şerîfleri’nin ziyareti ibadetini eda etmekti. Ne mutlu onlara ki; terörist tehdidi ne onları korkuttu, ne de bu pek mubarek ameli eda etmekten vazgeçirebildi.Ülkedeki genel durumun oluşturduğu tüm olumsuz psikolojik etkiler de aşklarını dindiremedi. Alınan en üst düzeydeki güvenlik önlemleri sebebiyle uzun bir mesafe boyunca şehre araç girişi yasak olduğundan kilometlerce yolu yürümek zorunda kalmak da cabasıydı. Şehir “ bulunan Mukaddes Türbeler’e ait araçlara varıncaya kadar onca mesafeyi aşkla yürüdüler. Hiçbiri onları yıldıramadı.

Çünkü hedefi Hz. İmam Huseyn (O'na selâm olsun) olan gönüller için dikenler gül, zorluklar kolaylık olur
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: