Hz. Ebâ Abdillah İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) hizmeti; şerefine nail olmak için kıyasıya yarışılan yüce rütbe…

Hz. İmam Zeynelâbidîn Ali bin Huseyn (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) şöyle buyurmuştur: “Bir mümini açlıktan doyuran kimseye Allah cennet meyvesi yedirir!Bir müminin susuzluğunu gideren kimseye Allah mühürlenmiş rahîk’ten içirir!”
(Rahîk cennet içeceğidir. Aynı zamanda arının bal yaparken çiçekten aldığı özün adıdır.)
Bu yoldan geçen herhangi bir müminin susuzluğunu ya da açlığını giderenin Allah katındaki karşılığıdır. Öyleyse peki ya bu mümin; Pâk Masumlar’ın (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) Allah-u Teâlâ’nın O’na kıyamete kadar ağlayan saçı başı dağınık melekler bağışladığı ve O’nu ziyaret edenin Allah-u Teâlâ’yı arşında ziyaret etmiş gibi olduğu birinin ziyaretçisi ise?

Gerçekten de böyle bir hizmet; uğrunda kıyasıya yarışılacak çok yüce bir rütbedir.
Hz. İmam Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) aşıkları; işte bu yüce rütbeye nail olmak ve Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) hizmetçisi olma nişanı ile nurlanmak için ellerinden gelen her türlü çabayı ortaya koymaya çalışır.

Mukaddes Kerbelâ şehrinin bu hususta diğer şehirler ve topraklara nazaran bir özelliği bulunmaktadır. Zira Mukaddes Kerbelâ şehri sakinleri Hz. İmam Huseyn’in ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) ziyaretçilerine yıl boyunca hizmet sunmakta ve bu müşerref hizmet özellikle Aşûra günü ziyaretinin de aralarında bulunduğu milyonların katıldığı münasebetlerde zirveye çıkmaktadır.

Muharrem-i Harâm ayının ilk on günü boyunca Mukaddes Kerbelâ’da hizmet, Mukaddes şehrin ahalisine özgüdür. Hazırlıklar sabahın erken saatlerinden itibaren başlamakta ve Mukaddes ziyaretgâhlara götüren yolların her bir yanına hizmet yerleri kurulmaktadır. Ziyaretçiye yemek ve içecek ikram edilen bu yerler ziyaretçinin rahatlayıp dinleneceği bir şekilde özel olarak hazırlanmaktadır. Her zaman dile getirdikleri bir slogan vardır: “ Hz. İmam Huseyn’in -Allah'ın selâmı üzerine olsun- ziyaretçisine hizmet bizim için şereftir.”

Mukaddes Kerbelâ’ya bu günlerde gelen kimse bunun bilfiil uygulanmış olduğunu görür. Zira caddelerde o kadar sık bir biçimde hizmet yerleri yerleştirilmiştir ki; ara sokaklar kapanmış yalın caddelere dönüşmüştür. Bu hizmet yerlerinde de çocuk,genç, yaşlı herkes ziyaretçilere yiyecek- içecek ikram etmek vb şekillerde hizmet etmek için birbiriyle yarıştığını görür. Lisan-ı hâl ile şöyle demektelerdir

“Takdim ettiklerimizin tümü, Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Aşûra gününde takdim ettiklerinin karşısında bir zerresi bile etmez…”
Bu hizmetler sadece hizmet yerlerinde ve matem yerleriyle kısıtlı değildir. Mukaddes Kerbelâ şehrinin Hz. İmam Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) aşığı ahalisi; ziyaretçilere en üstün hizmeti takdim etmek için elindeki her türlü imkanı değerlendirmeye çalışır. Bu kapsamda Huseyniyelerin (Huseynî dergah) ile - hatta- evlerinin bile kapılarını ardına kadar ziyaretçilere açar. Kişisel araçlarını bile bu hizmetin dışında tutmaz; ziyaretçileri ulaştırmak ya da yemek dağıtmak gibi hizmetlerde cömertçe kullanırlar.