Dünyanın dört bir yanından, her dilde “Heyhât, zillet bizden (ne de) uzaktır!” ve “Lebbeyke Ya Huseyn!”…

On dört asır önce Hz. İmam Huseyn (Allah'ın çokça salât-u selâmı üzerine olsun) öyle bir nida etti ki; ne zaman durdurabildi, ne mekân…

“Hel min nâsirin yansurunî?” – “Bana yardım edecek kimse var mı?”

Suya düşen taşın yaydığı dalgalar gibi, hem zamanda, hem de mekanda gitgide büyüyen halkalar halinde asırlar boyunca ilerledi ve dünyanın dört bir yanına yayıldı.

Adeta kainatın zerrelerini titreten bu çağrı, asırlar boyunca dünyanın dört bir yanındaki temiz kalplerden hep bir ağızdan cevap aldı:

“Lebbeyke Ya Huseyn/ Buyur ya Huseyn,(ermine amadeyim)!”

Dünyanın dört bir yanında düzenlenen Huseynî anma merasimlerinde; milyonlarca Ehlibeyt (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) aşığı ve taraftarının yanı sıra, gönlü Hz. İmam Huseyn’e (Allah'ın çokça salât-u selâmı üzerine olsun) hüzün ve sevgi ile şereflenen çok sayıda farklı mezhep, din ve inanç mensupları da eşlik etti. Huseynî’ler matem yürüyüşleri düzenleyip beraberlerinde Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın çokça salât-u selâmı üzerine olsun) şiarlarının yazılı olduğu pankartları ve Hz. İmam Huseyn ile Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın çokça salât-u selâmı üzerine olsun) adlarının da yazılı olduğu yeşil, kırmızı ve siyah sancaklar taşıdı.Bu yılki merasimler, geçmiş yıllardan daha geniş ve daha farklı bir katılıma sahne oldu. Dilleri, ırkları, cinsiyetleri, yaşları, renkleri, mezhepleri ve hatta bazen dinleri bile farklı olan ama Hz. İmam Huseyn (Allah'ın çokça salât-u selâmı üzerine olsun) aşkında birleşen kalabalıklar hep bir ağızdan “Lebbeyke Ya Huseyn!” diye nida etti, Şehitlerin Efendisi’ne (Allah'ın çokça salât-u selâmı üzerine olsun) ve mukaddes davasına bağlılıklarını bir kez daha ilan etti, müminleri ferahlattı ve kafirlerin yüreğine korku saldı.

Brüksel’de yaşayan bir Iraklı olan Hadî Hasanî şöyle dedi: “Ortak Aşûra meclisi; hoşgörüye, dışlamamaya ve onlarla uyum sağlama yönüyle öne çıkan Avrupai bir fenomen olarak rüşdünü ispat etti. Avrupa’daki Huseynî matem alaylarının çoğu; ilgiyle seyredilen kültürel kilometre taşlarından biri haline geldi ve farklı boyutları da dahil olmak üzere, çok sayıda Avrupalı tarafından anlaşılır oldu.”