Ziyaretçilere hizmet için arı kovanı gibi çalışan gizli bir ordu…

Dünyanın en büyük sofrası olarak nitelendi. Irak’ın en güneyi Basra eyaletinin Fao kasabasından Mukaddes Kerbelâ’ya kadar uzanıyor. Neredeyse 600 km!

Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadetinin ardından kırk gün geçmesi ve mubarek başın bedenler ile birlikte defnolunduğu Erbain gününün ziyaretini eda etmek üzere yürüyen ziyaretçiler işte bu kadar bir mesafeyi kat edebiliyordu.

Bu yol boyunca her şey bedava dağıtılıyordu. Aynı şekilde tüm hizmetler de bedavaydı. Ama sadece bununla yetinilmiyordu. Upuzun yol boyunca yol kenarlarına yerlerini kuran Huseynî hizmet grupları; ziyaretçilere en iyi, en kaliteli ve en lezzetli yemekleri takdim etmek için kıyasıya birbiriyle yarıştı. Hizmet gruplarının sunduğu yemekler de içlerinde bulunduğu şehirlerin kültüründen esintiler taşıyordu.

Şayet Huseynî hizmet gruplarına ait yerlerden birinin önünden geçiyorsanız, o gruptan birkaç kişi ile karşılaşıyorsunuz. Sizi çok sıcak bir biçimde karşılıyorlar. Sonra da Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) pâk ruhuna hayırlı işlerin sevabını hediye ederek Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için pişirdikleri yemeği tatmanızı ve hazırladıkları yerlerde dinlenip size hizmet edebilmelerini kabul etmeniz için size yalvarmaya başlıyorlar.

Ancak birden kafanızda bir soru işareti oluşuyor: Hazırlanan yemek en az 500 kişiye yetiyor, kim hazırlıyor bu kadar yemeği? Ziyaretçileri karşılayan şu birkaç kişi mi? Olamaz. Sonra hizmet yerinde dolaşmaya ve etrafını gezinmeye başlıyorsunuz. Derken perde arkasında, hizmet için arı kovanı gibi çalışan gizli bir orduya rastlıyorsunuz. Öylesine düzenli bir şekilde çalışıyorlar ki! Son derece titiz bir idari çalışma sistemi kurmuşlar, harfiyen uyuyorlar.Yiyecekleri pişirmek, içecekleri hazırlamak ve hizmet sürecinin ihtiyaçlarını temin etmek için gözlerden ve ziyaretçilerin uğradığı yoldan uzak bir yerde çalışmayı seçmişler.

“Emîr-il Muminîn (O'na selâm olsun) Hizmet yeri” Musennâ eyaletine bağlı Rumeyse şehrindeki Tabu bölgesi ile aynı eyalete bağlı Hamza kazasını birbirine bağlayan yolun kenarında bir Huseynî hizmet grubu. Sorumlularından Ali Cihad Cabbar; kendi hizmet yerlerinin idari yapısı hakkında bilgi veriyor: “Büyük düzeyde diğer hizmet yerlerine benziyor. Bu arada bu yapı, yazılmış ya da önceden hazırlık yapılmış bir yapı değil. Hizmetin şerefi ile şereflenme ve en iyi sonuçları ortaya çıkarma hırsıyla ortaya çıkıyor.”

“Hizmet piramidinin tepesinde (yani en üst yetkili olarak); genelde ileri yaşta olan ve hizmet yerinde çalışanlar arasında bir konuma sahip bir şahıs yer alıyor. Ardından bir vekili bulunuyor. Sonra da (görevler) farklı kişilere dağılıyor. Depo sorumlusu,fon sorumlusu (mali sorumlu), mutfak sorumlusu, karşılama ve misafir etme sorumlu vb gibi her bir bölümü bir kişi tutuyor. O bölümlerin her birinin altında da alt bölümler çalışıyor. Her bölüm sorumlusunun emrinin altında verdiği görevleri yerine getiren birkaç hizmetkâr bulunuyor.”

“Hizmet yerindeki çalışmanın temeli, sorumlunuza itaat ve işinizdeki ihlasa dayalıdır. Çünkü kendisi için hizmet yapılan kimse; Allah-u Teâlâ’ya karşı her şeyde ihlaslı olmuş bir yiğittir. Aynı şekilde çalışmalar, vardıya sistemine uyularak yapılıyor. Çalışmaların 24 saat boyunca sürmesine özen göstermek suretiyle bir bölüm çalışırken diğer bir bölüm dinleniyor.”

Niye ziyaretçilerin görmediği bir yerde niye çalıştıklarını sorduğumuzda da şöyle cevap verdi: “Yemek hazırlamak için geniş bir alana ihtiyaç var. Ziyaretçileri sıkıştırmamak için geçtikleri yoldan uzak duruyoruz. Buna ek olarak işin güvenlik (boyutu var); Allah-u Teâlâ göstermesin; herhangi bir yabancının bu mekana girip uygunsuz bir iş yapması için de (uzakta duruyoruz).”

Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi tarafından görevlendirilen medya heyeti fotoğrafçıları; güney eyaletlerinden Mukaddes Kerbelâ’ya kadar olan yol boyunca ziyaretçilere hizmet için çalışan bu ordunun bazı mensuplarını görüntüledi...