Hz. İmam Hüseyin'in (a.s.) Erbain ziyaretçilerinin yürüyüş yolunun her iki yanı, Şehitler Efendisi'nin (a.s.) davasına olan sevgi ve sadakati anlatan sahnelerle yüklü. Herkes, Mukaddes Kerbela'ya doğru yürüyenlere sahip olduğu her şeyi sunmakla meşgul; erkekler, yaşlılar, çocuklar ve kadınlar, her yıl bu günlerde hizmet şerefini kazanmak için kollarını sıvamak üzere bir yıl boyunca bekliyorlar.
Basra vilayetinde, yol kenarında, yakıcı güneş ışınlarından yeterli koruma sağlamayan küçük bir saz çatının altında, Matar Salih bey ailesiyle birlikte İmam Hüseyin'in (a.s.) ziyaretçilerine hizmet etmeye özen gösteriyor. Küçük çocuklarının yüzlerinde, bu ziyarette Irak'ın Hüseyni cömertliğinin başka bir bölümünü anlatan tarif edilemez bir mutluluk var.
Erbain Ziyaretçilerine Hizmet Etmenin Arkasında Yatan Büyük Gaye...
Yaşlısı, genci, çocuğu ve kadınıyla beraber her yerden Hz. İmam Hüseyin (a.s.) ve kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas'ın (a.s.) türbesinin bulunduğu mukaddes Kerbela şehrine gelmek için milyonlarca ziyaretçiyi bir araya getiren ve günler boyunca yürümelerini sağlayan ortak gaye; Salih ailesini hizmet sunmak için her şeye meydan okumaya iten gayenin aynısı. Hz. Hüseyin'in (a.s.) yolunda yürümek ve ziyaretçilerine hizmet etmek, ancak bu yolda yürüyen veya onu takip edenlere hizmet edenin anlayabileceği bir şeref çünkü.
Ziyaretçi sayısı milyonlarla ifade edilen bu özel ziyaret yürüyüşünün sırrı, İmam Hüseyin'in (a.s.) davasının büyüklüğünde, dini ve insani boyutlarında ve her yıl yenilenen zulüm ve hükümdarların zorbalığını reddetme mesajlarında somutlaşıyor. Bu, dünyanın dört bir yanındaki özgür insanlar için bir işaret oluyor ve onlar bu ziyaretin bölümlerinden fedakarlık, özveri ve diğergamlık ilhamı alıyorlar.
İkram Ruhu...
Zayıf maddi durumu büyük bir hizmet alayı kurmasına mani olsa da, ziyaretçilere hizmet etmekten geri durmuyor ve şöyle diyor: "Maddi durumum, mübarek Erbain ziyaretini anmak için Mukaddes Kerbela topraklarına giden ziyaretçilere hizmet etmek için büyük bir hizmet alayı kurmama izin vermiyor."
Ekliyor: "Ziyaretçilere sunabileceğim en fazla şey soğuk meyve suyu ve İmam Hüseyin'in (a.s.) benden ve ailemden bu hizmeti kabul etmesini umuyorum."
Salih ailesinin çektiği sıkıntılara ve maddi durumlarına rağmen, kollarını sıvadılar ve ellerinden gelen hizmeti sunmaya başladılar. Yoldan geçen herkesin sevgisini ve sempatisini kazandılar. Onların mütevazı küçük hizmet alayı, Hz. İmam Hüseyin'e (a.s.) olan sevgiyle dolu saf Hüseyni hizmetin bir örneği ve Hz. Peygamber’in (s.a.a.) Ehl-i Beyt'ine (a.s.) hizmet etmeye çalışanların canlı bir resmi haline geldi.
Ehl-i Beyt'i (a.s.) seven bu aile, Mukaddes Kerbela'ya doğru giden ziyaretçilere hizmetlerini sunmaya çalışıyor ve küçük hizmet alaylarının, Hz. İmam Hüseyin (a.s.) ve kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas'ın (a.s.) mümkün olan en fazla sayıda ziyaretçisine hizmet etmek için büyük bir hizmet alayına dönüşmesi umuduyla hareket ediyor.
Hizmetin Büyüklüğünü Somutlaştıran Sayısız Hikaye…
Irak'ın en güneyindeki Basra vilayetinden yürüyüşçülerin yolculuğunun başlangıç noktasından Mukaddes Kerbela vilayetine kadar olan yol boyunca (600 km'den fazla), Salih ailesinin ziyaretçilere hizmet hikayesine benzeyen birçok hikaye ve anlatı var. Bunlar, Şahadetin Başkenti’ne doğru yürüyen ziyaretçilere cömertlik ve hizmetin büyüklüğü hikayesini somutlaştırmada bir araya geliyor.
Fakir ve zengin, büyük ve küçük, hizmet sunmada eşit. Evlerin, camilerin, Hüseyniye'lerin ve hizmet alaylarının kapıları ziyaretçilere hizmet sunmak için açılıyor ve her şehir, ziyaretçilere sunduğu hizmetlerde kendi değerlerini, geleneklerini ve mirasını somutlaştırıyor.
Hz. İmam Hüseyin (a.s.) uğruna 20 günden fazla süren hizmette, Iraklılar farklı mezhepleri, dinleri ve etnik kökenleriyle ziyaretçilere hizmet etmekte birleşiyorlar. Erbain ziyaretinde vatandaşlık değerlerini somutlaştıran ulusal bir tablo, dini karakteri aşan insani ve evrensel bir topluluk ortaya çıkıyor. Bu, ziyaretin her düzeyde taşıdığı anlamlar nedeniyle dünyada eşi görülmemiş bir sosyal ve insani olay meydana geliyor.