Onuncu Nur’un mubarek hayatından…

Receb-i Şerîf ayının ikinci gününde, Medine-i Münevver’deki Saraya köyü nurla dolup taştı. Allah-u Teâlâ tarafından atanan hidayet önderlerinin onuncusu dünyayı şereflendirmişti. Hz. İmam Cevâd’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) yuvası sevinçle dolup taştı. Yüce Allah’ın isminin zikredilmesine izin verdiği bu yüce hanedanın yeni ferdinin dünyaya gelmesiyle birlikte yeryüzü ve mânâ aleminin dört bir yanı nura garkoldu. Mubarek haberi alan Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) dostları sevince boğuldu.

Böylesine mutluluk ve sevinçle dolu bir anda Hz. İmam Cevâd (Allah'ın selâmı üzerine olsun) oğlunu alıp bağrına bastı, öptü, sağ kulağına ezan ve sol kulağına ikamet okudu. Sonra da Hz.Peygamber’e (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) gelen vahy ile çok önceden belirlenmiş ismini koydu: “Ali”. Sonra da Ceddi Müminlerin Emîri Ebul Hasan İmam Ali bin Ebî Talib’in (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) bereketli künyesini ona taktı. O artık “Ebul Hasan Ali” idi. Aynı künyeye sahip olan O, Hz. İmam Ali Rıza ve Müminlerin Emîri Ebul Hasan Hz. İmam Ali (Allah'ın selâmı hepsine olsun) ile karışmasın diye de künyesinin sonuna “Üçüncü” kelimesini ekledi. Yani “Üçüncü Ebul Hasan”.

O, On iki İmam Şiasının İmamlarının Onuncusu; Ebi Talib oğlu Ali oğlu Huseyn oğlu Ali oğlu Muhammed oğlu Cafer oğlu Musa oğlu Ali oğlu Muhammed oğlu Ali'dir (Allah'ın selâmı hepsine olsun).

Dost düşman herkesin itirafıyla; üstün kerametlerin, mucizelerle dolu ellerin, meşhur faziletlerin sahibi olarak bilinen Onuncu pâk Masum, apaydın nur, III. Ebul Hasan Hz. İmam Ali Hadî (Allah'ın selâmı O’na ve tüm On İki İmamlar’a olsun)

Mubarek validesi, Faslı Sumane, zevcesi de Seyyide Sawsen’dir. (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun).

Mubarek lakaplarından bazıları şunlardır: Hadî (hidayete erdiren), Mutevekkil (Allah’a tevekkül etmiş olan), Fettah (fetheden), Nakî (pek duru, pek arınmış), Murteza (Razı olunmuş), Necîb (soylu, asil), Alim… En meşhurları da “Hadî”dir. Dünyayı 42 yıl boyunca şereflendirmişlerdir. İlahi imamet vazifesini de 33 yıl boyunca eda etmiştir. Yüzüğünün nakşı “Ahitleri korumak Mabud’un ahlakındandır” denmiştir. Nakşının daha farklı olduğu da söylenmiştir. O’nun döneminde Mutasım, Wasık ve Mutevekkil (Abbasi rejiminin) başa geçmişlerdir.


Babası Hz. İmam Muhammed Cevâd’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şehîd olduğunda Hz. İmam Ali Hadî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sekiz yaşında İmamet vazifesini devraldı. Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) dostları, Hz. İmam Cevâd’dan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Bağdat’a gizlice getirilmesinden önce defalarca O’nun kendinden sonraki İmam olacağını ilan ettiğini duymuş ve görmüşlerdi.

Tarih erbabı, O’nun; ilim, ahlak, zühd, takva ve her türlü fazilette kimselerin O’nun yanına bile yaklaşamadığını itiraf etmişlerdir. Şeyh Tusî, “Rical-ut Tusî” adlı kitabında Hz. İmam Ali Hadî’den (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ilim tahsil eden ve O’ndan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) hadis rivayet eden yüz seksen beş talebe ve ravî zikretmiştir. Hz. İmam Ali Hadî (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ulemanın, fakihlerin ve kadılar için mercii, referans kaynağı ve tartışmasız otoriteydi. O’na müracaat edip de sorunlarının çözümsüz kaldığı ya da yanlış cevap aldıkları asla olmazdı. Bunu da en azılı düşmanları bile itiraf ederdi. Rivayet, hadis, münazara, fıkıh, tefsir vb kitaplar; O’ndan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) naklolunan cevaplar ve O’nun (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ilminden ilham alınan ilim ve marifetlerle (bilişlerle) dolup taşmıştır.

Hz. İmam Ali Hadî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) tavsiyelerinden…

1- Sevgisini ve görüşünü senin için bir araya getirene sen de görüşüne uyarak (karşılık ver)
2- Kendi kadrini bilmeyenin şerrinden emin olma.
3- Dünya bir pazardır, bir topluluk ondan kazanç elde etmiş, başkaları da zarar etmiştir.
4- Kendi nefsinden razı olan kimseye öfkelenenler çok olur (çoğalır).
5- Alay etmek beyinsizlerin eğlencesi ve cahillerin ürünüdür.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: