Hz. İmam Hasan Askerî (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Efendimiz’i, hasret ve hüzünlü dolu bir halde başı açık dışarı çıkaracak kadar hüzne boğan neydi?

Her sene Receb-i Asabb (hayırların oluk oluk döküldüğü Receb) ayının üçüncü günü, dünyanın dört bir yanındaki Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) dostlarını Hz. İmam Ali Hadî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadeti hüznü sarar. H. 254 senesinde işte tam da bu günde; Hz. Peygamber’in Ehlibeyt’i (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin), Ehlibeyt aşıkları ve Ehlibeyt’in (Allah'ın selâmı hepsine olsun) izinden giden canlar, Onuncu Hidayet İmamı Hz. İmam Ali Hadî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadeti faciası ile derin bir hüzne boğuldu.

Tıpkı Hz. İmam Hasan-ı Muctebâ (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Efendimiz’in buyurduğu gibi: “Bizden olup da zehirletilip (öldürülmeyen) ya da katledilmeyen kimse yoktur!” Yani Muhammedî Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) Hanedanının Masum bir ferdi olup ya zehirle ya da doğrudan bir şekilde şehîd edilmeyen hiç kimse olmayacaktı. Onuncu Hidayet Önderi Hz. İmam Ali Hadî (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ile bu hakikat bir kez daha somutlaştı. Bir zalimin zehri daha, ümmeti eşi benzeri bulunmaz bir hidayet önderinden daha mahrum bıraktı.

Allame Meclisi’den (Allah O'na rahmet eylesin) “Cila-ul Uyûn” adlı eserde şöyle rivayet olunmuştur: “Hz. İmam Ali Hadî (Allah'ın selâmı üzerine olsun) zehirlenmiş bir şehîd olarak vefat etti ve o sırada kırk yaşındaydı. Kırkbir (yaşındaydı) da denmiştir.”

Hz. İmam Ali Hadî (Allah'ın selâmı üzerine olsun), Ceddi Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Medîne-i Münevvere’sinde yaklaşık yirmi yıl yaşadı. Ondan sonra Abbasî yöneticisi Mütevekkil O’nun Samarra’ya getirtilmesini istedi. Orada zehirletilip şehid edilinceye kadar yirmi bir yıl yaşadı. Han-es-Sa’alîk ‘te bulunan Abbasî zindanlarında müşerref ömründen bir müddet geçirdikten sonra şu anda Mukaddes Ziyaretgâhı’nın bulunduğu evinin içerisine gömüldü.

İbn-i Babeveyh ve diğerlerinin zikrettiğine göre Hz. İmam Ali Hadî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) katili Abbasî yöneticisi Mutemed’dir. Bazıları da Abbasî yöneticisi Mutezz’in Hz. İmam’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) katlettiğini rivayet etmişlerdir.

Mesûdî (İsbat-ul Vasiyye) adlı kitabında şöyle demiştir: “Ebu Hasan Ali el-Hadî’nin (O'na selâm olsun) O’nu vefat ettiren hastalığı şiddetlenince oğlu Ebu Muhammed (O'na selâm olsun) yanına getirildi... (rivayet devam ediyor) Sonra da şöyle dedi: “O’nu vasim tayin ediyorum.”

Mesûdî ayrıca şöyle demiştir: “(O'na selâm olsun) vefat edince Haşimoğulları’nın Ebu Talib oğulları ve Abbas oğulları boylarına mensup birer grup evinde bir araya geldi. Ayrıca çok sayıda Şii toplandı.Sonra koridorun ucundan bir kapı açıldı ve bir siyah köle çıktı. Sonra da Ebu Muhammed Hasan-ı Askerî (O'na selâm olsun), içi hasretle dolu, başı açık ve elbisesi yırtılmış bir şekilde dışarı çıktı. (O'na selâm olsun) yüzü, Babası’nın (O'na selâm olsun) yüzünün tıpatıp aynısıydı. Evin içerisinde Mütevekkil’in evlatları vardı. Bazıları da veliahttı. ( İmam (O'na selâm olsun) içeri girince) ayağa kalkmayan hiç kimse kalmadı.

(O'na selâm olsun) koridorun iki kapısı arasında oturdu ve herkesi karşısına aldı. ( İmam (O'na selâm olsun) gelmeden önce) ev pazar yerine dönmüştü, her kafadan bir ses çıkıyordu. O çıkıp oturunca herkes bir anda öyle bir sustu ki bir hapşıran ya da bir öksüren bile olmadı. Ardından bir hizmetkar çıkıp Ebu Muhammed’in (O'na selâm olsun) ayağının dibinde durdu. Sonra da cenaze çıkarıldı. (O'na selâm olsun) da çıktı ve (naaş) caddeye çıkarılıncaya kadar arkasından yürüdü. Ebu Muhammed (O'na selâm olsun) insanların karşısına çıkmadan önce ( İmam Hadî’nin (O'na selâm olsun) cenaze) namazını kılmıştı. Mutemed dışarı çıkınca bir kez daha kıldı.Sonra da (İmam - O'na selâm olsun) evine defnedildi. O gün Surre Men Rea’da – bugünkü adıyla Samarra şehrinde- hüngür hüngür ağlayıp yas tutmayan hiç kimse kalmadı.

Selâm olsun Sana ey Zekî-i Raşid (her türlü kusur ve ayıptan uzak kılınmış, doğru yola eriştiren kılavuzu) ve – Allah’ın karanlıkları- delen nuru Eba Hasan Ali b. Muhammed! Allah’ın rahmeti ve bereketleri üzerine olsun! Selâm olsun ey Allah’ın seçkin kıldığı (halis, pak kimse)!Selam olsun Sana ey Allah’ın sırrı! Selâm olsun Sana ey Allah’ın (sapasağlam, asla kopmaz) ipi!

Doğduğun günde, zehirletilip şehîd edildiğin günde ve yeniden dirilip müminlere şefaat edeceğin günde Sana selâm olsun!

Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketleri üzerine olsun!
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: