Seyyid Safî’den Uluslar arası Şahadetin Baharı Kültür Festivali konukları’na: “Hz. Peygamber Kur’ânî’dir. Tüm Müslümanlar, mezhepleri ne olursa olsun Hz. Peygamber ve Kur’ân ile kalmalıdırlar.”


11. Uluslar arası Şahadetin Baharı Kültür Festivali kapsamında Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Genel Sekreteri Sn. Seyyid Ahmed Safî konuklarla buluştu. Buluşmada bir konuşma yapan Seyyid Safî şunları söyledi:

“Biz Müslüman toplumlar ve Müslüman topraklarında yaşayanlar olarak bu zorlu koşullarda büyük bir problemden; aşırıcılık ve hak yoldan uzaklaşma sorunundan muzdaribiz. Aşırıcılar Hz. Peygamber (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) hakkında fitne çıkarmaya çalışıyorlar. Müslümanlar ve gayrimüslimler “Eşhedu En La İlahe İllallah we eşhedu Enne Muhammeden Resûlullah” sancağının altında boğazlanır oldu. Bu sebeple Hz.Peygamber’i (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) yalnızca Kur’ân’dan göstermeye ihtiyacımız var. Kur’an hidayet kitabıdır, Allah Tebareke ve Teâlâ’nın mucizesidir ve çok sayıda meseleye değinmiş, bunlardan genelleştirmeler yaparak söz etmiştir.Evet; fıkhi okullar çoktur. Nas okulu var, Hadis okulu var, görüş okulu var. Ancak hiç şüphe yok ki Kur’ân-i Kerîm Hz. Peygamber’den (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) çok net bir şekilde söz etmiştir.”

“Hz. Peygamber (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Kur’ân-i Kerîm’in ele alıp anlattığı tanınmış bir şahsiyettir. Özetle söyleyecek olursak “Hz.Peygamber Kur’ânî’dir.” Çünkü Kur’ân herkesin icma üzere olduğu noktadır. Şimdilik sahabelerin hadislerini bırakınız; ta’n edip sövmek için böyle demiyoruz, sadece onlar ikinci aşamadadır. Şu anda birinci aşamada Hz. Peygamber’i (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Kur’ânî açıdan nasıl anlayacağız. Hiç kuşku yok ki eğer metodolojik bir şekilde düşünürsek ortaya sıfatlarla dolu bir manevi şahsiyetin kimlik kartını çıkartabileceğiz ve hangi metoddan bu konuda söz ediyor olması farketmeksizin herkesin ittifaka varacağı görüşler ortaya koyabileceğiz.”

“Bizler mezheplerimiz ne olursa olsun Müslümanlar olarak Hz.Peygamber ve Kur’ân ile kalmalıyız. Hz.Peygamber’in sıfatlarını da Kur’ân’dan yararlanarak çıkaracağız. Bu temel üzerine inşa edeceğiz ve bu Hz. Peygamber’i korumak için cesur, meydan okur bir düzeyde olacak. Bazıları bu okul, bu düşünceler ve bu şeyler derindir diyebilir. Olabilir. Ancak artık “Eşhedu en La ilahe İllallah we eşhedu enne Muhammeden Resûlullah” şemsiyesi altında boğazlamaya başladığımızı görmekteyiz. Bu da kesinlikle reddedilmiş bir iştir.”

“Karşı teviller uydurup aşırıcılık üretirken Müslümanlar eli kolu bağlı duramaz. Bu aşırıcılık probleminin bir parçası da mirastır ve bize sızdırılan zehirli edebiyatımızdır. Belki de bunda ilk zulme uğrayan da Hz. Peygamber’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) şahsiyetidir.”

“Hz.Peygamber Kur’ân’dadır. O halde Hz. Peygamber’i cevaplarla savunarak layık olmayan her türlü saldırıyı bertaraf etmeliyiz. Önce O’nu savunmalıyım; bu her ne kadar bazı sahabeler hakkında taviz vermemi gerektirse de. Çünkü Hz. Peygamber’in savunulması önceliklidir. “La ilahe illallah deyiniz, kurtuluşa erersiniz”, “Şahadeteyn’i (Kelime-i Şahadeti) getiren kimsenin kanı ve malı korunur..” İnsanlar şahadeteyn getirdiği halde ne kanları,ne malları, ne ırzları ne de başka hiç bir şeyleri korunmuyor. Her şey şu an çiğneniyor ve bizler – Allah göstermesin- ümmetin başına gelebilecek büyük bir tehlikenin yamacındayız. Bunun büyük bir bölümü de nefret dolu fikirler ve Allah’ın kitabından bir şey anlamayan okullardır.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: