"Kardeşlik Günü" ve Hz. İmam Ali b. Ebi Talib (Allah'ın selâmı üzerine olsun)...

Hz. İmam Ali b. Ebi Talib (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Efendimiz’in başından geçen ve Allah-u Teâlâ’nın O’na ihsan edip Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ile beyan ettiği üstün makamları anlatan olaylar çoktur. Hz. Ali’ye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) duydukları kin, nefret ve kıskançlık besleyip şeytanın peşine takılan bazıları bunları saklamaya ya da saptırmaya çalışmıştır. Ancak onlar bunu hiç istemese de Allah-u Teâlâ nurunu tamamlayacaktır. Çok bilindik bir deyimle “Güneş balçıkla sıvanmaz”. Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Efendimiz’in yolculuğunun önemli bir durağı da Hz. Peygamer Efendimiz (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) gerçekleşen “kardeşlik olayı”dır.

“Kardeşlik olayı” Hicret’in ilk senesinde, Allah-u Teâlâ’nın mubarek ayı Ramazan’ın on ikinci gününde gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber Efendimiz (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Medîne’ye ulaşınca İslam ümmetini inşa etmeye başlamış ve Mescid-i Nebevî’yi merkez karargâh ve ibadetlerin yanı sıra devletin merkez üssü haline getirmiştir. Sonra da toplumun içerisini inşa etmeye ve toplum içerisindeki yapıyı güçlendirmeye başlamıştır. Mubarek Ramazan-ı Şerîf’in on ikinci gününde de Kur’ân-i Kerîm’de Allah-u Teâlâ’nın “Müminler ancak kardeştirler…” buyruğu ile anayasal temeli atılan “kardeşlik” bağını Hz. Peygamber Efendimiz (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) uygulamaya dökerek muhacirler ile ensarı birbirine kardeş yapmıştır.

Hz. Peygamber Efendimiz (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) tüm ashabını kardeş yaptıktan sonra Hz. İmam Ali (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Efendimiz gözü yaşlı bir halde yanına gelerek şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Resûlu! Ashabını birbiriyle kardeş yaptın; beni kimseyle kardeş yapmayacak mısın?”Bunun üzerine Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) “Sen dünyada da ahrette de benim kardeşimsin!” buyurdu.

Abdullah bin Evfa’dan şöyle rivayet olunmuştur: Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ashabını birbiriyle kardeş yapıp Ali’yi (O'na selâm olsun) bıraktı. O da “Ashabını birbiriyle kardeş yapıp beni bıraktın (mı)?” dedi. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) da “Canımı elinde tutana andolsun! Seni ancak kendim için geciktirdim; Sen benim kardeşim, vasîm ve varisimsin!” O da “Senden ne miras alıyorum?” diye sorunca şöyle buyurdu: “Benden önce Peygamberlerin miras bıraktığını; Rabbleri’nin kitabını ve sünnetlerini miras bıraktılar. Ve Sen il evlatların; cennetteki sarayımda benimlesiniz.”

Başka bir rivayette de şöyle geçmektedir: “Seni ancak kendim için geciktirdim! Senin benim yanımdaki konumun Harun’un Musa’nın yanındaki konumu gibidir; ancak benden sonra peygamber yoktur!”

Ahmed bin Hanbel ve diğerleri şöyle nakletmektedir: Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) insanları birbiriyle kardeş yapınca Ali’yi en sonuncu olarak bıraktı. Etrafta O’na kardeş görünmüyordu. Bunun üzerine şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resûlu; ashabını birbiriyle kardeş yapıp beni bıraktın (mı)?” O (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) da bunun üzerine şöyle buyurdu: “Sen benim kardeşimsin, ben de senin kardeşinim! Eğer biri seni anarsa ona şöyle de: “Ben Allah’ın kulu ve Resûlu’nün kardeşiyim.” Senden sonra bunu (kardeşim olduğunu) ancak yalancı bir kimse iddia eder! Beni hak üzere gönderen yemin olsun ki, Seni ancak kendim için geciktirdim; senin benim yanındaki konumun, Harun’un Musa’nın yanındaki gibidir; ancak benden sonra Peygamber yoktur ve sen benim kardeşimsin ve varisimsin…”

Hem Kardeşi’dir O’nun, hem damadı… Yoktur O’nun gibi; ne bir kardeş,ne de bir damat…
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: