"İnsanın ümmeti doğru yola getirmek için büyük bir enerjiye ihtiyacı vardır. Her Masum İmam'ın gerçek rolünü anlamalıyız..."

Seyyid Ahmed Safî
Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi, Bakî İmamları’nın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) kabirlerinin yıkılması caniliğinin yıldönümü hatırası sebebiyle I. Uluslar arası Hz. İmam Bâkır (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Kültür Festivali’nin açılışını gerçekleştirdi. Mukaddes Türbe’nin Hz. İmam Hasan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Konferans ve Buluşma Salonu’nda 24 Temmuz 2015 (7 Şevval 1436) günü düzenlenen konferans, Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Genel Sekreterliği’nin gözetiminde Mukaddes Türbe’nin Kültür ve Düşünce İşleri Bölümü tarafından düzenleniyor.

Törende Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Genel Sekreteri Sn. Seyyid Ahmed Safî kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Seyyid Safî’nin konuşmasında şunlar yer aladı:

“Bu konuya ilgi duyan araştırmacı kardeşlerimiz şunu biliyor ki; bundan (çok da uzun olmayan) yıllar önce (epey) zorlu şartlar yaşanmaktaydı. Bunları “taçlandıran” da bir facia oldu. Bakî İmamları’nın (Hepsine selâm olsun) kabirlerinin yıkılması faciası. Hz. İmam Bâkır’ın (Allah'ın salât-u selâmları üzerine olsun) kabri de bu yıkıma maruz kalan kabirler arasındaydı. Gerçekten de Hz. İmam Bâkır (O'na selâm olsun) konusu; önemli ve fikri açıdan da iştah açıcı olan konulardan biridir. Fikri açıdan iştah açıcı derken Hz. İmam Bâkır’ın (O'na selâm olsun) vakıf olduğu o ilmi ve düşünsel hareketten (söz ediyoruz).”


Hz. İmam Bâkır’ın (O'na selâm olsun) yaşadığı durum; zor bir durumdu. İnkar edildiği bir durumdu ve en baştan itibaren inkar ile başlanan bir durumdu. Biriyle muamele ettiğinizde bazen o kişi ikna olmuştur, bazen tereddüttedir, bazen de inkarcıdır. Görünen o ki, Hz. İmam Bâkır (Allah'ın selâmı üzerine olsun) inkarcı olan insanlarla bir arada yaşıyordu. İnkarcı oluşları ile kastettiğimiz; Hz. İmam’ın (O'na selâm olsun) “Allah şöyle demiştir” demesi düşüncesini reddediyorlardı. Bu gerçekten de bir sıkıntıdır. Üstelik nerede oluyordu bu? Medine’de. O’ndan önce de aynı şekilde tarihçiler Taff Vakıası (Kerbela olayı) sonrası Hz. İmam Seccad’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şöyle buyurduğunu naklediyor: “ Mekke ve Medîne’de bizi seven yirmi adam yoktu.” Mekke ve Medîne, Hz. Peygamber (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ile Ehlibeyti’nin ve diğer peygamberlerin gölgesinde yaşadığı İslam uygarlıklarının başkentleriydi. Ancak durum inkarcılığa varmıştı.”

“Ümmeti doğru yola geri döndürmek için insanın büyük bir enerjiye ihtiyacı vardır. Bu sebeple Cabir’in (Allah Ondan razı olsun) Hz. İmam Bâkır’a (Allah'ın selâmı üzerine olsun) selâm taşıması, Hz. İmam Bâkır’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) bekleyen özel bir iş var demekti. Kullanılan ifade “İlmi yardıkça yarar…” İmamlardan hiçbirinin bir ilimde aciz kaldığını duymadık. Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) yolundan sapıldığı bu şiddetli faktör ve şartlar, hiç kuşkusuz “Hz. İmam Bâkır (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ne yaptı” (noktasının) üzerinde durmayı gerektiriyor. Hz. Peygamber (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) neden O’nu “ilmi yardıkça yarar” diye vasfetmişti?”

“Tarih, Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadetinden sonra büyük düşünce okullarının yayıldığını söylüyor. Bunlardan bazıları Müslümanların gerçekten ihtiyaç duyması sebebiyle yayılmıştır. Bazısı ise Ehlibeyt’e (Allah'ın selâmı hepsine olsun) alternatifler olarak yayılmıştır. İnsanlar soru sorup cevap almak için büyük meclislere (geliyorlardı); İslam ümmeti yayılmıştı, problemleri çözmek için kim harekete geçecekti? Düşünce okullarının varlığı zorunluydu. Bu okullar da yahudiler bize böyle anlattı demeyecekti; aksine “Hz. Peygamber (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) bize böyle anlattı” diyor ve O’na (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) mensup olduklarını söylüyorlardı. Ancak bu okullar Hz. İmam Bâkır’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) tohumlarını attığı temeller karşısında ayakta duramadı.”

“Her İmam’ın gerçek rolünü anlayıp idrak etmeliyiz. İmamlar’ın yaratılışında; mubarek İmamlar olan On İki İmamlar zincirinde asla fazla bir halka olmamıştır. Problem, tarihin başkaları tarafından yazılmış olması. Ancak elimize ulaşan; birşey anlayabilmek için çalışma, gerçekleri açığa çıkarma ve araştırma süreci için yeterlidir.”

“Mukaddes Türbeler Genel Sekreterlikleri, Pâk İmamlar’ın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) mirasını canlandırmak için düşünsel bilgi yaymak ve harcanması gerekeni harcamak noktasında büyük çaba sarfetmektedir.Kendi hizmet ettiği şahsiyetin, yani Mukaddes Hz.Ali (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nin Müminlerin Emîri’nden, Mukaddes Hz.Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nin Hz. İmam Huseyn’den (Allah'ın selâmı üzerine olsun), Mukaddes Kazımiyye Türbesi’nin Hz. İmam Musa Kâzım ile Hz. İmam Muhammed Cevâd’dan (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) bahsetmesi,Mukaddes Türbeler’in başlamış olduğu bir şeydir. Noksan sıfatlardan münezzeh olan Yüce Allah’tan kendilerine başarı idleriz. İnşa’Allah-u Teâlâ da özel bir tevfikle bu hususta başarılı kılınır. Geriye Bakî davası kalıyor. Herhangi bir Türbe için İmam’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) kendisi ya da Bakî İmamları; Hz. İmam Bâkır, Hz. İmam Seccad, Hz. İmam Sadık ve Hz. İmam Hasan (Allah'ın selâmı hepsine olsun) için bir başlangıç yapması o Türbe için iftihar kaynağıdır.”

Pâk İmamlar’ın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) hepsiyle ilgilenme durumu oluşturmak hepimizin sorumluluğudur. Ancak her birine has bir özellik ayırmamız şarttır. Boynumuza atılmış bir sorumluluk (söz konusu). Çünkü bizler; Pâk İmamlar’ın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) kıyamet gününde bizleri kurtaracağına derinden iman ediyoruz. O halde bir adım atmak zorundayız. Onların ihtiyacı yok, adım atmaya ihtiyacı olan bizleriz. Gerek yazı olsun, gerek araştırma olsun, gerek telif olsun, gerekse de tüm alanlarda olsun; (inancımızı) sabitleştirip temeli derinlere yerleşmiş bir (inanç) inşa etmek adına mutlaka Pâk İmamlar (Allah'ın selâmı hepsine olsun) ile ilgili özel emek sarfetmek zorundayız.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: