Mukaddes Kerbelâ Türbeleri hizmetkârları matem alayı Hz. İmam Zeynelabidîn’in (O'na selâm olsun) şahadeti hatırasını andı

Mukaddes Hz. Huseyn (O'na selâm olsun) Türbesi
Hz. İmam Huseyn ve Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Onlar’a selâm olsun) Mukaddes Ziyaretgâhlarının hizmetkârları özel matem alayı 8 Kasım 2015 (25 Muharrem 1437) günü öğleden sonra Hz. İmam Seccad’ın (O'na selâm olsun) şahadeti hatırasını andı.

Her yıl geleneksel olarak düzenlenen törende; Mukaddes Hz. Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesinin hizmetkârları Haşimoğullarının Dolunayı Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’ndan Hürlerin Efendisi Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’na doğru yürüyor. Yürüyüşleri esnasında Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadetle ölümsüzleşen ruhuna, hizmetkârlarına ve tüm İslam âlemine taziye sloganları okuyan Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) hizmetkârları; ardından Cennet Gençlerinin Efendisi’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’na giriş yaparak Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) hizmetkârları ile birlikte acı dolu faciayı anmak amacıyla ortak matem meclisi düzenliyor.

Şöyle anlatılmaktadır: Abdulmelik b. Mervan’ın ölümü ve oğlu Velîd’in devletin başına geçmesi ile birlikte kriz yaşanmaya başlanmıştı.Mesûdî onu “Zorba, inatçı ve pek zalim” olarak vasfetmiştir. Ömer b. Abdulaziz bile kendi yöneticiliği döneminde onun hakkında “O yeryüzünü haksızlıkla dolduranlardandır” demişti.

Bu azgın tağutun döneminde büyük İslam alemi Saîd b. Cubeyr şehîd olmuştur. Emevioğulları canisi Haccac b. Yusuf es-Sakafî’nin eliyle öldürülmüştür.

Hz. İmam Seccad (O'na selâm olsun) İslam ümmetinin saflarında reform adımları atıyor, iyiliği emrediyor ve kötülükten sakındırıyordu. Bu durum da Emevî yönetiminin önderlerinin İslam mesajını tahrif etmelerinin önünü kesiyordu. Ayrıca Velîd Hz. İmam Zeynelabidîn’e (O'na selâm olsun) en çok kin besleyenlerden biriydi. Çünkü Hz. İmam (O'na selâm olsun) varken otoritesinin ve hükümranlığının yerli yerine oturmayacağını görüyordu. Hz. İmam (O'na selâm olsun) halkın nezdinde büyük bir popülariteye sahipti. İnsanlar O’nun ilminden, fıkhından ve ibadetinden söz ederken O’nu övmeden edemiyordu. (O'na selâm olsun) sabrı, güzel sıfatları ve ahlakı dört bir yana nam salmıştı. İnsanların gönlünde büyük bir yere sahipti. Mutlu kimse; O’nu görmekle, O’nunla görüşmekle ve O’nun güzel sözlerini dinlemekle şereflenen kimseydi.

Hz. İmam’ın (O'na selâm olsun) bu muazzam mevkî Emevîlerin genelinin uykularını kaçırıyordu. Velîd’in şöyle dediği rivayet olunmuştur: “Huseyn oğlu Ali dünya hayatında var olduğu müddetçe bana rahat yok!...” Bu yüzden de Hz. İmam’a (O'na selâm olsun) suikast yapmayı kararlaştırdı. Aklınca “kurtulacak” ve “rahat” edecekti.

Velîd bir işçisinin eliyle Şam’dan Medîne’ye öldürücü bir zehir yolladı. Adama Hz. İmam’ı (O'na selâm olsun) zehirletmesini emretti. Adam da denileni yaptı. Zehirletilen Hz. İmam (O'na selâm olsun) şehîd oldu. Dünyayı ilimleriyle, ibadetiyle, mücadelesiyle ve zahitliği ile nurlandıran Hz. İmam Seccad’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) mubarek ruhu Rabbi’ne yükseldi. İlahi vazifesi O’ndan sonra oğlu Hz. İmam Muhammed Bâkır’a (O'na selâm olsun) geçti. Babası’nın (O'na selâm olsun) pâk naaşının cenaze işlemlerini O gerçekleştirdi. Cenaze töreni o kadar kalabalıktı ki; Medîne-i Münevvere ahalisi bir benzerini daha görmemişti. Pâk naaşı Medîne-i Münevvere’de bulunan Bakî Kabristanlığı’na taşındı. Cennet Gençlerinin Efendisi olan Amcası Hz. İmam Hasan’ın (O'na selâm olsun) yakınında bir kabir kazdılar. Hz. İmam Bâkır; Secde Edenlerin Efendisi ve İbadet Edenlerin Ziyneti olan o muzzam Baba’nın O’na ve Oğlu’na selâm olsun) pâk naaşını son istirahatgâhına yerleştirip üzerini toprak ile örttü.

Hz. İmam Zeynelâbidîn (O'na selâm olsun) Kerbelâ Olayı’nda hazır bulunmuş ve babası, kardeşleri ve amcalarının şahadetine şahitlik etmiştir. O günlerde şiddetli bir hastalığa tutulduğu için savaşamamıştır. Böylece Allah-u Teâlâ O’nu, yeryüzü ilahi bir hüccet olmadan kalmasın diye hayatta tutmuş, İslam’ın aydınlık meşalesi kılmış ve Ceddi ile Babası’nın davasını O’nunla güttürmüştür.

Babası Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) uğrunda her şeyini feda ettiği değişim sürecini oğlu Hz. İmam Ali Zeynelabidîn (O'na selâm olsun) devam ettirmiştir. Bu yüzden de; İslam’ın halis taşıyıcıları olan Ehlibeyt’in (Hepsine selâm olsun) başlarına gelen musibetleri anmadığı hiçbir münasebet bırakmamıştır. Bu da Müslümanlara Hz. Huseyn’den (O'na selâm olsun) sonra O’na yardım etmeyip yarı yolda bıraktıkları için suçluluk ve eziklik duygularını tutuşturmuştur. Bundan dolayı da ayaklanmalar ayaklanmaları kovalamış ve en sonunda da Emevî yönetimi yıkılarak tarihin çöplüğüne atılmıştır.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: