Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nden I. Fatımî Hüzünler Mevsimi anma etkinlikleri

Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Hz.Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) canpâresi Hz. Fatıma Zehra’nın (O'na selâm olsun) - bir rivayete göre- şahadeti hatırasının yıldönümü sebebiyle özel matem programı düzenledi. Mukadds Türbe’nin Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’nın ana avlusunda beş gün boyunca akşam ve yatsı namazlarının ardından düzenlediği matem meclisine Mukaddes Türbe mensupları ile değerli ziyaretçiler büyük ilgi gösterdi.

Kur’ân-i Kerîm tilaveti ile başlayan ve akabinde Huseynî Hatib Şeyh Cafer İbrahimî’nin sohbeti ile devam eden matem meclislerinde; Hz. Fatıma Zehrâ Seyyidemiz’in, Babası Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) şahadeti sonrası yaşadığı zulümlere ve bu süreçteki son derece önemli rolüne değindi. Şeyh Cafer İbrahimî; “Ölür veya öldürülürse, topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz? İki topuğu üzerinde gerisin geri dönen kimse, Allah'a hiç bir zarar vermez” (Âl-i İmran 144) ayetinin uyardığı hususun gerçekleşmemesi ve dininin yaşaması uğruna Hz. Fatıma Zehra’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) İslam yaptığı muazzam fedakârlığı irdelerken bir yandan da Hz.Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) müşerref siretinden gündelik hayatımızda uygulayabileceğimiz dersler çıkarıp nasihatlarde bulundu. Hz. Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) iffeti ve tesettürüne vurguda bulunan Şeyh İbrahimi; Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sadece kadınlara değil, hem kadınlara hem erkeklere eşit düzeyde örnek olduğunu hatırlattı.

Sohbet faslının ardından okunan mersiyeler ve sinezen ile Hz. Fatıma Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadeti faciasınd yaşanan musibetler yâd edildi.

Eyyâm-ı Fatımiyye ya da Fatımî Hüzünler Mevsimi

Bilindiği üzere her sene bu günler Sıddîyka-ı Şehîde Hz. Fatıma Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadet günleri olarak nitelenir. Sıddîyka-ı Kubra Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadet hatırası günlerinin farklılığı; şahadeti faciasının ne zaman gerçekleştiğini belirten rivayetlerin farklı tarihlere işaret etmesi sebebiyledir. Bu tarihler içerisinde en meşhur olanı üç tarihtir. Bu tarihler de Fatımî Hüzünler Mevsimi ya da “Eyyâm-ı Fatimiyye / Fatımî günler” olarak bilinir.

Bunlar da sırasıyla şöyledir:

İlk görüş: 8 Rebiulâhir. Bu da Hz.Fatıma’nın, Babası Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) şahadetinden sonra kırk gün hayatta kaldığını belirten rivayete dayalıdır. Birinci Fatımî Mevsim olarak adlandırılır.

İkinci görüş: 13 Cemaziyelevvel. Bu da Hz.Fatıma’nın, Babası Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) şahadetinden sonra yetmiş beş gün hayatta kaldığını belirten rivayete dayalıdır. İkinci Fatımî Mevsim olarak adlandırılır.

Üçüncü görüş: 3 Cemaziyelâhir. Bu da Hz.Fatıma’nın, Babası Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) şahadetinden sonra doksan beş gün hayatta kaldığını belirten rivayete dayalıdır. Üçüncü Fatımî Mevsim olarak adlandırılır.

Burdan yola çıkarak bu münasebetlere Fatımî günler ya da Fatımî Hüzünler Mevsimi denir. Muhtemelen tıpkı Hz. Fatıma Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) kabrinin yeri konusunda bir ihtilaf olduğu gibi bu münasebetlerdeki farklılık konusunda da özel bir maslahat vardır. Fatımî günlerin farklılığının bereketlerinden bazıları şunlardır: Hz.Fatıma Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sevenleri iki ay ya da daha uzun bir süre boyunca; mescitlerde, evlerde, Huseyniyelerde (Huseynî dergâhlarda) ve İslamî merkezlerde on binlerce matem meclisi düzenlerler. O’nun (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadet günlerinde sevabını hediye etmek üzere çok cömert sofralar kurup yemek verirler. Hatipler bu günlerde minbere çıkıp Hz. Fatıma Zehra Efendimiz’den (Allah'ın selâmı üzerine olsun), faziletlerle ve müşerref menkıbelerle dolu hayatından bahsederler. Hatipler konuşmalarının sonunda da Hz. Fatıma Zehra’nın, Babası’nın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) şahadeti sonrasında başına gelen musibeleri yâd edip yaşanan faciaların ve Hz. Fatıma Zehrâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) İslam davasının bekâsı için verdiği pek mukaddes mücadelenin hatırasını diri tutarlar.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: