Haşimoğulları’nın Hanımefendisi ve Cennet Gençlerinin Efendileri’nin Bacısı’nın doğumu münasebetiyle…

Hicretin beşinci senesi Cemaziyelevvel ayının beşinci günü Nübuvvet ve Rahmet Hânedânı Ehlibeyt’e (Allah'ın selâmı hepsine olsun) büyük sevinç yaşatan bir gündü. O günde Hz. Zeyneb-i Kubra (Allah'ın selâmı üzerine olsun); Allah-u Teâlâ’nın meleklerinin hizmetkârları olmakla şereflendiği bir ailenin kollarında gözlerini dünyaya açtı. Allah-u Teâlâ’nın yarattığı en pâk varlıklar olan Kainatın Efendisi Hz. Resûlullah, Âlemlerin Hanımlarının Seyyidesi Hz. Fatıma Zehra, Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali b. Ebi Talib ve Cennet Gençlerinin Efendileri Hz. İmam Hasan ile Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın salât-u selâmı hepsine olsun) evinde yetişti. Yuvaların en yücesi olan bu yuva, Hz. Zeyneb-i Kubra’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) viladetini büyük bir sevinç ve mutlulukla karşıladı. Müminlerin Emîri’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ilk kızı dünyayı şereflendirmişti.

Hz. Zeyneb (Allah'ın selâmı üzerine olsun) doğduktan sonra Annesi Hz. Fatıma Zehra O’nu Müminlerin Emîri’ne (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) getirip şöyle dedi: “Bu yeni doğan kıza bir isim ver.” O da “Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) önüne geçmedim (O’ndan önce davranmam)” O sırada Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) da yolculuktaydı. Yolculuktan dönünce Müminlerin Emîri (Allah'ın selâmı üzerine olsun) O’ndan yeni doğmuş kızına isim vermesini istedi. Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) da “Yüce Rabbim’in önüne geçmedim” diye buyurdu. Bunun üzerine Hz. Cebrail inip Allah-u Teâlâ’nın Hz. Resulullah’a (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) selâmını getirdi ve “Bu (yeni) doğmuş kıza “Zeyneb” adını ver. Zira Allah bu ismi seçmiştir” Ardından da Hz. Cebrail, Hz. Peygamber’e (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) O’nun başına gelecek musibetleri bildir. Hz. Peygamber (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ağladı ve şöyle buyurdu: “Bu kızın musibetine ağlayan kimse, ağabeyleri Hasan ile Huseyn’in musibetlerine ağlayan kimse gibidir.”

Seyyide Zeyneb (Allah'ın selâmı üzerine olsun) aşadığı muazzam zorluklara ve büyük musibetlere rağmen; küfrün, sapkınlığın ve azgınlığın öncüsü zalim Yezid’in yüzüne karşı haşmetli bir dağ gibi dimdik durmuş ve tüm Dünyaya sabır ve ilkeli duruşun ne demek olduğunu öğretmiştir. Aynı zamanda hak davayı yaşatan ölümsüz Kerbelâ devriminin ortağıdır.

Hz. Zeyneb-i Kubra Nübuvvetin ve İmametin mektebinde yetişmiş; gelmiş geçmiş en büyük üstatlar olan Hz. Resûlullah, Hz. İmam Ali, Hz. Fatıma, Hz. İmam Hasan ve Hz. İmam Huseyn’den (Allah'ın selâmı hepsine olsun) eğitim almıştır.

Hz. Zeyneb-i Kubra (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ilim, marifet ve vahyin yuvasında büyümüştür. Bu pek faziletli hanımefendi Ceddi Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) dönemini görmüş ve Babası Müminlerin Emîri (Allah'ın selâmı hepsine olsun) ile otuz beş yıl yaşamıştır. Tüm bu müddet boyunca aziz ve yakın olan kız (ve kız torun) olmuştur. Müminlerin Emîri (O'na selâm olsun) O’nu otuz beş yıl boyunca kendine pek yakın tutmuş, tabiri caizse üzerine titremiş ve hep O’na özel ilgi göstermiştir. Haşimoğullar’nın Hanımefendisi Seyyide Zeyneb (Allah'ın selâmı üzerine olsun) de cesaret, belâgat,fesahat (fasih konuşma), beyan, ibadet, takva, Allah’tan gayrısından kopup tamamen Allah’a yönelme,zahitlik, sabır, cömertlik vb diğer tüm müşerref huylarını ve mubarek faziletlerini Babası Müminlerin Emîri’nden (Allah'ın selâmı üzerine olsun) miras almıştır.

Seyyide-i Zeyneb’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şerefinin yüceliğinden yeryüzü toprakları onun mubarek kabrine sahip olma şerefi için birbiri ile rekabet etmiştir. Bu mubarek şahsiyetin büyüklüğünden dolayı birden fazla ülkede Hz.Zeyneb-i Kubra’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) adına görkemli kubbeler ve minareler inşa edilmiştir.

Tıpkı O’nun izzetli, yıkılmaz duruşu gibi; tekfirci teröristlerin tüm denemelerine rağmen Türbesi dimdik ayaktadır. Şam’ın güneydoğusunda yaklaşık 7 km uzaklıkta yer almaktadır. Bu bölge herkesçe Seyyide Zeyneb (O'na selâm olsun) olarak bilinir ve O’nun (O'na selâm olsun) nuruyla kalkınmıştır. Bugün Dünyanın dört bir yanından ve muhtelif diyarlardan ziyaretçiler O’nun (O'na selâm olsun) Mukaddes Türbesi’ni ziyaret etmekte ve bereket bulmaktadırlar.

Bunun yanı sıra Mukaddes Ziyaretgâhı’nın etrafında Yüce Seyyide Hz. Zeyneb’in (O'na selâm olsun) Allah-u Teâlâ katından gelen bereketleri vesilesiyle ilim havzaları açılmış ve hak İslam dinine hizmet eden ulemâlar ve faziletli şahsiyetler yetiştirilmektedir.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: