Cemâziyelevvel'in yirmi ikinci günü: Hz. İmam Kâzım’ın oğlu Hz. Kasım’ın (Onlar’a selâm olsun) vefâtı hatırası

Bugün Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) dostlarının yüreklerini burkan bir hatıranın yıldönümünü yaşıyoruz: Hz. İmam Musa Kâzım’ın oğlu Hz. Kâsım’ın (Onlar’a selâm olsun) vefâtı…

H.192 senesi 22 Cemâziyelevvel günü bu âlemden göçen Hz. Kasım’ın (O'na selâm olsun) özel bir mazlumiyet yaşamıştır.

Hz. Kasım (O'na selâm olsun); Abbasî devrinde zalimlerin elinden gördüğü zulümden kurtulmak amacıyla Ceddi Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Medînesi’nden gizlice Irak’a göç etmek zorunda kalmıştır. Çünkü o zorbalar; Nübuvvet Hanedânı’nın uzantısı, Hikmetin Madeni, İlmin Kaynağı ve Müminlere Allah’ın özel rahmeti olan Hz. İmam Kâzım’ın (O'na selâm olsun) varlığından büyük rahatsızlık duyup kin ve nefret ile dolmuşlar ve ne kadar Hz. İmam Ali (Allah'ın selâmı üzerine olsun) evlâdı varsa hepsinden kurtulmayı kararlaştırmışlardı. Bunu yapmak için de gizli, aşikâr her türlü yolu denemeye kararlıydılar. Hz. İmam Kâzım’ın (O'na selâm olsun) evlâtları da hem bu yüzden, hem de Hz. İmam Rıza’yı (O'na selâm olsun) tanıtmak için dünyanın dört bir yanına yayıldılar. Bunların en başında gelenlerden biri de yoğun ilmi, üstün aklı ve şiddetli takvası ile tanınan Hz. Kasım (O'na selâm olsun) idi.

(Allah'ın selâmı üzerine olsun) pek değerli, nuranî bir şahsiyet idi. Nübuvvet ve İmamet hanedânının muhterem bir ferdi olan Hz. Kasım (Allah'ın selâmı üzerine olsun)(O'na selâm olsun) ardından gördüğü musibeti ile benzersiz bir kişilik idi. Sikat-ul İslam Şeyh Kuleynî’nin (Kuddise sirruh) Kafî isimli kitabında yer alan ve O’nun makamını ifade eden şu sözler O’nu anlatmaya yeter: “Hz. İmam Rıza (O'na selâm olsun) Yezid b. Salt’tan naklediyor. O da Hz. İmam Kâzım’ın (O'na selâm olsun) Mekke yolunda şöyle söylediğini aktarmaktadır: “Ey Ebu İmare sana (şunu) haber vereyim.Evimden çıkıp falanca oğluma vasiyet ettim. Zahirde (dışarıya karşı yaptığım vasiyette) ona oğlumu ortak ettim, gizli gizli (yaptığım vasiyette) de sadece Onu (vasî) atadım. Eğer iş bana terk edilmiş olsaydı; O’na duyduğum sevgi ve şefkatin şiddetinden bu işi oğlum Kasım’da karar kılardım. Ancak bu (karar) Allah’a aittir ve onu dilediği (kimsede) kılar.”

Hz. Kasım (O'na selâm olsun) şiddetli bir hastalık sonrası Sura adı verilen diyarda yer alan Hay Bahamra adı verilen bir bölgede vefât etmiş ve şu anda Mukaddes Ziyaretgâhı’nın olduğu yere defnedilmiştir. Mukaddes Ziyaretgâhı altın kubbesi ve göz alıcı minareleri ile mimari bir ihtişama sahip olduğu gibi; dost düşman herkesin itiraf ettiği kerametleri ve mukaddes nurları ile tam bir maneviyat sarayıdır. Hz. Kasım (O'na selâm olsun) gerek yürek burkan gurbet öyküsü, gerek manevi makamı, gerek muhteşem kerametleri, gerekse de üstün ahlakı ile gönüllere taht kurmuştur.

Sikat-ul İslam Şeyh Kuleynî’nin (Kuddise sirruh) ayrıca Süleyman el-Caferî’den şunu naklediyor: “Ebu Hasan’ı (O'na selâm olsun) görmüştüm. Oğullarından biri canını teslim etmek üzere idi. Oğlu Kasım’a “Oğlum kalk onun başında (dur ve) “Saf saf dizilenlere andolsun”u (Saffat sûresini) tamamlayıncaya kadar oku” diye buyurdu. O da okudu. (Hz. Kasım) Allah-u Teâlâ’nın “Yaratılış bakımından onlar mı daha zorlu, yoksa bizim yarattıklarımız mı?” (Saffat 11) buyruğuna gelince o delikanlı (vefât etti).”

Bu iki hadis Hz. İmam Kâzım’ın, Hz. Kasım’a (Onlar’a selâm olsun) ne kadar çok ilgi gösterdiğini gözler önüne sermektedir.

Hz. Kasım’ın (O'na selâm olsun) ziyaretinin fazileti: Seyyid İbn-i Tavûs eseri “Misbâh-uz-Zaîr”de Hz. İmam Kâzım’ın oğlu Hz. Kasım’ın (Onlar’a selâm olsun) ziyaretini, Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali’nin oğlu Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Onlar’a selâm olsun) ve Hz. İmam Huseyn’in oğlu Hz.Ali Ekber’in (Onlar’a selâm olsun) ziyareti ile denk tutarak şöyle demiştir: “Hz. Kâzım’ın oğlu Hz. Kasım, Müminlerin Emîri’nin oğlu Hz.Abbas ve Taff’ta katledilen Hz. Huseyn’in oğlu Hz.Ali (O'na selâm olsun) ile onların yolundan giden İmamlar’ın (Hepsine selâm olsun) ebrâr (iyilik dolu) evlatları için bir ziyaret nakledilmiştir. Onlardan (birini) ziyaret edeceğin zaman dur ve… (ziyaret metni)”

Ayrıca Hz. İmam Rıza’dan (O'na selâm olsun) nakledilen ve çokça işitilmiş olan bir hadiste de şöyle buyrulmuştur: “Benim ziyaretime (ziyaretime gitmeye) gücü yetmeyen kimse kardeşim Kasım’ı ziyaret etsin”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: