Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) yeni Zarîh-i Şerîfi’nde ilerleme: Tavanın montajına başlandı ve bir bölümü rekor sürede tamamlandı

Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) yeni Zarîh-i Şerîfi’nin kurulum çalışmaları ahşap bölümü ile olsun ya da metal bölümü ile olsun açıkça görülen bir ilerlemeye sahne oluyor. Yeni Zarîh-i Şerîf’in yapımından da sorumlu olan komitenin ortaya koyduğu plan doğrultusunda ilerleyen montaj çalışmaları; yeni Zarîh-i Şerîf’in üretimini de gerçekleştirmiş olan Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi bünyesindeki Mukaddes Türbeler ve Mezar-ı Şerîfler için Zarîh Yapım Atölyesi (kısaca Zarîh Yapım Atölyesi) kadrosu tarafından yapılmaktadır.

Belirli bir takvim ve parça sırasına gözetilerek yürütülen çalışmalar kapsamında yeni Zarîh-i Şerîf’in tavanının montajına başlandı. Üç parçadan oluşan tavanın ikinci bölümünün montajı tamamlandı.

Söz konusu bölüm 16 parçadan oluşmakta olup Arapça 4 rakamı formundadır. 55 cm yüksekliğinde olan bu bölümün her bir parçasının genişliği 128 cm olup ağırlığı yaklaşık olarak 4 kg’dır. Bakırdan üretilip altın ile kaplanan bu parçanın üretiminde her bir parçanın kalınlığı, uzunluğu, nakışlarının Zarîh-i Şerîf’in diğer parçalarının renkleri ve parçaları gibi birçok detay gözetilmiştir. Zarîh-i Şerîf’in diğer bölümleri gibi bu bölüm de büyük bir profesyonellikle ve Zarîh Yapım Atölyesi kadrosunun bulmuş olduğu özel teknik ile monte edilmiştir. Söz konusu teknik sayesinde Zarîh-i Şerîf ahşap iskeleti ve tüm parçalarıyla yekpare imiş gibi görünmektedir.

Montajı tamamlanan bölüm tıpkı tavanın diğer bölümleri gibi yüzde yüz el yapımıdır. Metallerin bükülmesi zor olduğundan bakır metalinden üretilen bu bölümün üretiminde uzunca bir süreye ve büyük bir özene ihtiyaç vardı. Zarîh Yapım Atölyesi’ndeki Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) hizmetkârları bu parçanın üretiminde zanâtkarlıklarını ve sanatsal dehalarınıı konuşturarak büyük zama alan süreci kısa sürede ve şahane bir eser ortaya koyarak tamamladı. Tavanda kullanılan nakışlar eski Zarîh-i Şerîf’te yar alanların aynısı olup Bağdat nakışları olarak bilinmektedir ve Zarîh-i Şerîf’in diğer parçalarının tümü ile uyumludur. Bakırdan üretilen parça altın ile kaplanıp modern bir teknik ile monte edildikten sonra nakışların tümü tek bir parçaymışçasına görünen şahane bir sanat tablosu ortaya çıktı.

Yapılan çalışmaları fotoğraflarla daha yakından takip etmek için şu bölümümüze tıklayabilirsiniz.