Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) yeni Zarîh-i Şerîfi’ne doğru: Mukaddes Türbe’nin hünerli marangozlarının emeklerinin meyvesi, sanat harikası ahşap nakış işleri… (Foto haber)

Yeni Zarîh, içten görünüm
Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) yeni Zarîh-i Şerîfi’nin iç kısmında yer alan ahşap nakış ve desenlerinin çalışmaları yakın zamanda tamamlandı. Montajı biten nakışlı ve desenli parçalar; Iraklı ahşap işleme sanatının birer güzîde örneği.

Parçalarda dışarıdan görülebilen parçaların üretiminde gösterilen aynı özen ve hassasiyet gösterildi. Titizlikle ve ustalıkla nakışları çizilip işlenen parçalar, Mukaddes Türbe’ye bağlı Zarîh Yapım Atölyesi’ndeki Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) hizmetkârlarının sanatsal hünerini ve marifetlerini ortaya koyuyor.

Zarîh Yapım Atölyesi’nin yerli kadrosu parçaların üretiminde hiçbir boya ya da renk kullanmamış olup tamamen dünyaca tanınmış tedarikçilerden ithal edilen ahşabın doğal renklerine itimat etmiştir. Süreç boyunca sac ağacından palamut, meşe, narenciye, sisam, Gao, ceviz vb. birçok ağaçtan elde edilen sarı, yeşil, siyah, mor, kızıl vb toplam 15 renkteki ahşap malzemelerinden yararlanılmıştır. Ayrıca söz konusu ahşap malzemeleri, mubarek projenin başında yapılan titiz hesaplamalar sonucu belirlenen hassas oranlar gözetilerek sürece dahil edilmiştir.

Zarîh-i Şerîf’in içerisinde yer alan bazı nakışlı ahşap parçalar:

  • 1- Ahşap nakışlar: Zarîh’in gümüş pencereliklerine ait altın tacı ve direkleri kaplayan bu parçaların üzerinde Iraklı Hattat Firas Bağdadî’nin mürekkeb sülüs türündeki yazısı ile Hz. İmam Cafer-i Sâdık’ın (O'na selâm olsun) şu sözleri yazılıdır: “Amcamız Abbas’ın basireti delici (ötelere işleyen) ve imanı sapasağlamdı. Ebu Abdullah (O'na selâm olsun) ile cihad edip vazifesini pek güzel bir şekilde yerine getirdi ve şehîd olarak (öteki âleme) geçti…”
  • 2- Kur’ân-i Kerîm kitabesi. Iraklı Hattat Firas Bağdadî’nin mürekkeb sülüs türündeki yazısı ile “Allah, göklerin ve yerin nurudur…” diye başlayan Nur Sûresi’nin 35. âyetinden “Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dönüş de yalnız Allah'adır” bölümüne, yani 42. Âyetinin sonuna kadar olan kısım yazılıdır. Kitabenin uzunluğu 18 m ve genişliği 42 cm’dir.
  • 3- Aşı kemeri: Kur’ân-Kerîm kitabesini iç taraftan üstten ve alttan çevreleyen nakışlı bir çerçevedir. 18 metre uzunluğundaki bu kemer Zarîh’i içten çevreler.
  • 4- İç yay: Zarîh’i içten çevreleyen ahşap bir eğri olan bu parça, Kur’ân-i Kerîm kitabesini çevreleyen nakışlı şeridin üstünde yer almakta olup dikdörtgen tuğralara sahiptir. Bu iki yayın ortasında Kur’ân-i Kerîm’in “Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın. Hayır! Onlar diridirler. Rableri katında rızıklandırılırlar.” (Âl-İ İmran 169) ayet-i şerîfesi mürekkeb sülüs türü hat ile yazılmıştır. Mubarek başın tarafında yer alan bu ayet, Zarîh’in kapısının tarafında da tekrar edilmiştir.

Kıble tarafında ve ters tarafında ise şu ayet-i kerîme yazılıdır: “Adn cennetlerine girerler, onun altından ırmaklar akar ve içinde onların diledikleri her şey vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle ödüllendirir.” (Nahl 31) Bitişiklerinde iki daire şeklinde tuğra yer almakta olup bunların birisinde Besmele ve öbüründe de “Sadakallahul Aliyyil Azîm /Aliyy-i Azîm olan Allah doğruyu söylemiştir” yazılıdır. Tüm bunlar Hattat Firâs Bağdadî’nin yazısı ile yazılmıştır.

  • 5- Zarîh’in iç yayının üzerinde yer alan kitabe şeridi: Zarih-i Şerîfi içeriden tüm yönlerden saran bir kitabe şerîdi olan bu parça Zarîh-i Şerîf’in tavanının hemen altında yer almaktadır. Üzerinde Iraklı hattat Dr. Ramazan Behiye tarafından Kûfî türü hat ile ile tesbîhat-ı erbaa olarak bilinen “Subhânellahi welhamdu lillahi we la ilâhe illallahu wellahu ekbar/ Allah noksan sıfatlardan münezzehtir, Hamd Allah’adır, Allah’tan başka ilâh yoktur ve Allah (tamamen kapsayıcı olarak vasfedilebilmekten) daha büyüktür” yazılmıştır.
  • 6- Zarîh’in iç tavanı: Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) yeni Zarîh-i Şerîfi’ne sonradan yapılan eklentilerdendir. Eski Zarîh’te bu parça yoktur. Yeni iç tavan tasarım, üretim ve montaj açısından bir yenilik olduğu kadar materyalin kalitesi, sağlamlığı, üretiminde sergilenen ustalık ve estetiği açısından da özeldir.

Dikdörtgen şeklindeki bu tavanın ortasında 12 parçaya ayrılmış gizli bir kubbe yer almakta olup ortasından bir avize sarkmaktadır. Avizede elektrikli lambalar yer almaktadır. Kubbe sekiz adet tuğra ile çevrilidir. Dördül biçimindeki bu tuğralarda Dr. Ramazan Behiye tarafından Kufî türü hat ile Arapça “Ya Abbas” yazılıdır.

Zarîh-i Şerîf’in içerisine yapılan nakış ve desenler “Helkâri” ve “İslimî” türünde olup tavan ise “Geometrik” ve “Helkârî” türündedir. Nakışlı iki şeridin tasarımı Sn. Casim Abdurrıza Behiyye’nin ve tavanın tasarımı Müh. Ali Sellûm’a aittir. Bunun dışında pencereliklerin iç kısmında yer alan tüm nakış ve desenler ile üstteki Kur’ân-i Kerîm kitabesinin tasarımları da Dr. Emîn Abduzzehra Nûrî el-Musawî’ye aittir.

Yapılan çalışmaları fotoğraflarla daha yakından takip etmek için şu bölümümüze tıklayabilirsiniz.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: