Siperde duran kahramanlar (bunları daha önce görmediniz)

Kerkük’ün Beşîr Kasabası’nın yakınlarında kurulan siperlerde tekfirci DAİŞ (DAEŞ,IŞİD) teröristlerine karşı çarpışan yiğitleri tanımak istiyorsak tarihte Taff’ın (Aşûra’nın) sayfalarını okumamız gerekir. Semâ’dan (manevî âlemden) gelen dini ve Muhammedî mesajı yaşatmak için ayaklanan o yiğitlerin yaşantılarını öğrenmemiz gerekir. Çünkü tarih bugün kendini tekrar ediyor. Kerbelâ’daki yetmiş savaşçı ya da tarihçilerin çoğunun söylediği gibi söylersek sayıları 130 kişiyi geçmeyen o kahramanlar; artlarında diriliş gününe kadar asla kurumayacak bir yiğitlik pınarını miras bıraktılar. Bu pınar; ne zaman Ümeyyeoğulları’nın torunları geri dönse savaş meydanına cesurca inen ve aşk ile “Ya Huseyn; savaş meydanından söz veriyoruz sana, askerleriniz Senin ve hep bizim komutanımız Sen olacaksın” diyen yiğitler fışkıran bir kaynak…

Şundan eminiz; biz ne kadar okursak okuyalım Kerbelâ’da erkekliğin en şerefli mânâlarını yazan o yiğitlerin hakikatine tam manasıyla varamayacağız. O yüzden de onları biraz olsun anlamak için savaşta siperde arslanlar gibi duran bu yiğitleri ziyaret etmemiz gerekiyor. Çünkü o meydanlarda Yüce Dini Merceiyet’in nidasına icabet ederek meydana koşan binlerce Abis ,Habîb b. Mezâhir, Müslim b. Avsece, John, Bureyr ve Hanî b. Urve’nin şahadete meftun öğrencisi var.

Orada bulununca insan hayretler içerisinde şu soruyor: “Bu yeni Aşûra’da Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) ne kadar da çok yareni var?!!!...”

Vatanlarının imdadına yetişen o yiğitler ne mutlu!