İnsanlığın karanlıklardan aydınlığa çıkarıldığı gün: Bîset günü

Receb-i Şerîf ayının yirmi yedisini idrak etmiş bulunuyoruz. Bu gece ve gün çok faziletlei gecelerdendir. Nebevî bîset gecesi ve günü olan 27 Receb büyük bayramlardır. Bu günde Hz. Cebrail (O'na selâm olsun) beraberinde nebevî risalet ile inmiş ve Hz. Peygamber Efendimiz’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ilahi mesajı tebliğ etme vazifesi başlamıştır.

Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) İslam’ın mesajını bildirme (bîset) vazifesinin başlaması Hicretten 13 sene önce gerçekleşmiştir. Hz.Peygamber’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Peygamber olması ve O’na vahy iniyor olması Cahiliye toplumu için anlaşılması sıkıntılı bir konuydu. Bu düşünceyi ve itikadı anlamakta güçlük çekiyorlardı. Ama öteden beri mümin olanlar için bu durum hiç güç değildi. Risaleti kolaylıkla tasdik ettiler ve vahy gelme olgusunu hiç garip karşlamadılar. Zira Rabbanî inayet ve lütuflar vesilesiyle insanı karanlıktan, sapkınlıktan ve kaybolmuşluktan çekip kurtaracak bir kurtarıcının geleceğinden kuşku duymuyorlardı. Çünkü Allah-u Teâlâ insanı boşu boşuna yaratmamış ve ihmal etmemişti. Aksine vahy O’na nefsini keşfettiriyor; Rabbi’ni, yaratanını, âlemini tanıtıyor, hem dünyanın hem de ahretin kemâline ulaştıracak doğru yola hidayet erdiriyor ve kendi çevresine, etrafındaki insanlara karşı nasıl davranacağını öğretiyordu.

Bu gecede Hz. Peygamber Efendimiz’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Kur’an-i Kerîm’i tebliğ etme vazifesi başlamıştır. Hz. Peygamber Efendimiz (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) zaten doğmadan önce ve kendisinin de buyurduğu gibi daha Hz.Adem (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) su ve çamur arasındaki iken Peygamber idi. Ancak bu mubarek gecede Kur’ân-i Kerîm’i ve İslam dinini tebliğ etme görevi başlamıştır. Hz. Cebrail (O'na selâm olsun) bu gecede “Yaratan Rabbi’nin adıyla oku!...” ayeti ile indi ve böylece İslam’a davet bilfiil başlamış oldu.

Hz. Peygamber’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) bu mukaddes dine ilk davet ettiği insanlar eşi Hz. Hatice (O'na selâm olsun) ve Amcasının oğlu Hz. Ali b. Ebu Talib (Onlar’a selâm olsun) idi. Hz. Ali (O'na selâm olsun) o sırada on yaşında idi. İkisi de iman edip Hz. Peygamber’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) dediğini tasdik etti. O muazzam ilahi davetin ilk tohumları Onlardı. Kısa bir süre sonra ilahi emir geldi: “(Öncelikle) En yakın hısımlarını (aşiretini) uyarıp korkut.” Şuara (214) Efendimiz (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) de hepsini toplayıp aralarında ilahi mesajın tohumlarını attı. Sonra vahyin bildirdiği doğrultuda mubarek hayatının sonuna kadar adım adım ilahi mesajların sonu ve mühürleyicisi olan İslam dinini bildirmeye devam etti.

Biset gününün amelleri:

Sözümüzün sonunda müminlere ve müminelere bu gece ve bu günün müstehap amelleri olduğunu hatırlatmak isteriz. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • 1- Gusül
  • 2- Özel bir namaz.
  • 3- Biset günü oruç tutmak. Yıl içerisinde oruç tutulması özel olarak tavsiye edilen dört günden biridir.
  • 4- Muhammed’e ve Âl-i Muhammed’e (Allah-u Teâlâ Efendimiz’e ve Pâk Hanedânı’na salât eylesin) çokça salavât getirmek.
  • 5- Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ve Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali b. Ebi Talib’in (O'na selâm olsun) ziyaretleri



Bunların dışında başka ameller de vardır. Dileyenler merhum Şeyh Abbas Kummî’nin (Allah O’na rahmet eylesin) “Mefatîh-ul Cinân” adlı eserinden söz konusu namazı ve diğer amelleri öğrenebilirler.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: