Şaban-ı Şerîf’in on birinci günü: Şebîh-i Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) doğum günü hatırası üzerine

Şaban-ı Şerîf’in on birinci gününde Hz. İmam Ali (Allah'ın selâmı üzerine olsun) hanedânı nurlu bir dolunayın doğumu ile müjdelendi. İslam’ın hak davasını ve yılmaz iradesini muazzam fedâkârlıkları ile somutlaştıran bir Haşimoğulları büyüğü; Hz. İmam Huseyn’in oğlu Ali veya (nam-ı diğer) Hz. Ali Ekber (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) dünyayı şereflendirmişti. Allah yolunda cihad etmenin ne demek olduğunu Kerbelâ çölünde bir yıldız gibi ışıldaya ışıldaya gösteren Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ilkelerini müdafaa ederek gösteren büyük şehit; Allah’ın Velîsi, Allah’ın Velîsi’nin oğlu ve Allah’ın Velîsi’nin torunu Hz.Ebu Talib oğlu Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali’nin oğlu Hz. İmam Huseyn’in oğlu Hz. Ali (Allah'ın selâmı hepsine olsun). Künyesi Ebul Hasan’dır. Muhterem validesi Sakafî Mesud oğlu Ebi Urve oğlu Hz.Leyla’dır. (Allah'ın selâmı üzerine olsun)

Hz. Ali Ekber (Allah'ın selâmı üzerine olsun) iman ve takvanın zirvesinde bir yuvada dünyaya geldi. Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) nezdinde de büyük bir makamı vardır. Bu meseleyi Aşûra gününde çok net bir biçimde görmekteyiz. Hz. Ali Ekber Hz. İmam Huseyn’den (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) izin aldıktan sonra Hz. İmam O’na (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) baktı. Mubarek gözleri gevşedi, ağladı ve ağarmış sakalını semâya dikerek şöyle dua etti: “Allah’ım şahit ol; şu topluluğun karşısına hilkati ile, ahlakı ile ve konuşması ile insanlar içinde Senin Kerîm Resûl’üne en çok benzeyen bir kimse çıkmıştır. Biz Senin Peygamberin’i özlediğimizde O’nun yüzüne bakardık. Allah’ım yeryüzünün bereketlerini onlardan men et, onların arasına öyle bir tefrika düşür ki (birbirlerine) apayrı düşsünler, onları paramparça et; onların darmadağın yollara düçar eyle (darmadağın et) ve vallilerini (yöneticilerini) asla onlardan razı etme. Zira onlar bizi bize yardım etmek için çağırdılar; (şimdi de) üstümüze saldırıp bize karşı savaşıyorlar.” Hz. Ali Ekber’in Babası Hz. İmam Huseyn’in ve Ehlibeyt’in (Allah'ın selâmı hepsine olsun) nezdindeki yeri işte böyleydi.

Müşerref ziyaret duasında da Hz. İmam Sadık’ın O’na (Onlar’a selâm olsun) hitaben şöyle dediğini görüyoruz: “Anam Babam sana feda olsun; hiçbir suçu (cürmü) olmadan boğazlanıp öldürülen…” Bu (söyleme muhatap olacak kadar) yüce makam ve menzilete erişmişsin; ne mutlu sana ey Efendimiz ey Ali Ekber! O’nun (O'na selâm olsun) sıfatlarından biri de çok güzel bir görünüşe sahip olması ve insanlar içerisinde dış görünüşü ile, huyu ile ve konuşması ile Hz. Resûlullah’a (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) en çok benzeyen kimse olması idi. Savaşlarda da hiç korkup çekinmez, çok cesurca atılıp savaşırdı. Savaşçılığını Dedesi Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali’den (O'na selâm olsun) miras almıştı. Tüm övülmüş ve güzel sıfatlarla vasfedilirdi. (Allah'ın selâmı üzerine olsun) tıpkı Pâk Ataları gibi (Allah'ın selâmı hepsine olsun) zahitlik, abidlik, misafirperverlik, düşkünlere yemek vermek ve ziyaretçilere ikramda bulunmakla tanınırdı. Mubarek Kabr-i Şerîfi Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) ayak tarafındadır. O’nun ziyareti için orada durunca şu sözlerle O’nu ziyaret etmek müstehaptır:

“Selâm olsun Sana ey Allah Resûlü’nün evlâdı! Selâm olsun Sana ey Allah’ın Peygamberi’nin evlâdı! Selâm olsun Sana ey Müminlerin Emîri’nin evlâdı! Selâm olsun Sana ey Şehîd Huseyn’in oğlu! Selâm olsun Sana ey şehîd! Selâm olsun sana ey mazlûm ve mazlûm oğlu! Seni katleden ümmete Allah lanet etsin! Sana zulmeden ümmete Allah lanet etsin! Bunu (bu yapılanı) işitip razı olan ümmete Allah lanet etsin!”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: