Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadeti öncesi İslam ümmetine yaptığı vasiyet….

Rivayetlerin bildirdiğine göre H. 40 senesinin 19 Ramazan sabahında Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali b. Ebi Talib (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Kûfe Mescidi’nde sabah namazını kıldırdığı sırada secdeden kalkmak üzere iken alçakların en alçağı ve bedbahtların en bedbahtı İbn-i Mülcem el-Muradî’den (Allah’ın laneti üzerine olsun) aldığı zehirli kılıç darbesinin sonucunda iki gün sonra; yani 21 Ramazan’da Hakk Teâlâ ve Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ile buluşmuştur. Hadislerde Müminlerin Emîri’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şehîd olmadan önce Hâne halkını topladığı, Hz. İmam Hasan’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) vasîsi olarak tayin ettiği ve şu vasiyetlerde bulunduğu belirtilmiştir.

Muhammed b. Yusuf el-Zerendî şöyle demiştir: “Hz. İmam Ali (O'na selâm olsun) vefât etmek üzere olduğu vakit bir divit ve sayfa getirmesini emredip kâtibe “yaz” diye buyurdu:

“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismi ile”

“Bu Ebu Talib oğlu Ali’nin vasiyet ettiği (şeylerdir): Şahadet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur, tektir ortağı yoktur ve Muhammed O’nun kulu ve Resûlu’dür. O’nu müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için hidayet ve hak din ile göndermiştir. (Saff 9) Sonra; “namazım, ibadetim, yaşamım ve ölümüm Âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. Bununla emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim” (Enâm 162) Ey Hasan, evlatlarım, tüm hane halkım (Ehlibeyt’im) ve bu mektubumun ulaştığı tüm müminler; hepinize Allahu Teâlâ’dan sakınmayı (takvayı), Müslüman (halde) olmadan ölmemeyi ve hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılıp tefrikaya düşmemeyi vasiyet ediyorum. Zira Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) şöyle dediğini işittim: “Arayı bulmak genel (farz olmayan) namaz ve oruçtan daha hayırlıdır. Akrabalarınıza bakınız ve sıla-i rahim yapınız ki Allah-u Teâlâ size hesâba çekilmeyi kolaylaştırsın.”

“Allah için, Allah için yetimleri (koruyunuz); bazen aç, bazen tok bırakmayın onları. Yakınınızdan kaybolmasınlar (yakınınızda bulundurun ve ilgisiz bırakmayın).”

“ Allah için, Allah için komşularınızı (gözetiniz). Zira o Peygamberiniz’in vasiyetidir. Onları o kadar çok vasiyet etti ki onları mirasa ortak edecek zannettik.”

“Allah için, Allah için Kur’ân’ı (gözetiniz); onunla amel etmede sizden başkası sizden öne geçmesin.”

“Allah için, Allah için namazı (koruyunuz); zira o dininizin direğidir.”

“Allah için, Allah için Rabbiniz’in evine (dikkat ediniz); siz kaldığınız (var olduğunuz) müddetçe sizlerden boş olmasın. Zira eğer o terk edilirse size (halinize bakılmaz).”

“Allah için, Allah için Ramazan orucuna (dikkat edin), zira o ateşten (koruyan) bir kalkandır.”

“Allah için Allah için mallarınızla, nefislerinizle ve dillerinizle Allah yolunda cihâd etmeyi (mücadele etmeyi gözetiniz)”

“Allah için, Allah için zekâtı (gözetiniz); zira o Rabb’in gazabını bertaraf eder.”

“Allah için, Allah için; Peygamberinizin zürriyetine (sahip çıkınız). Sizin aranızda onlara zulmedilmesin.”

“Allah için, Allah için Peygamberinizin dostlarını (gözetiniz). Zira Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) onları vasiyet etmiştir.”

“Allah için, Allah için fakirleri ve miskinleri (düşkünleri gözetiniz); onları geçiminize ortak ediniz.”

“Allah için, Allah için sahip olduğunuz (cariyelerinize dikkat ediniz); Zira Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) en son vasiyetidir. Şöyle demişti: “İki zayıfı; kadınlarınızı ve cariyelerinizi (koruyup gözetmenizi ve merhamet etmenizi) vasiyet ediyorum.” Namaz, namaz! Allah yolunda bir kınayıcının kınamasından korkmayınız; o size (kötülük yapmak) isteyeni ve size karşı haddi aşana karşı yeter. İnsanlara da Allah’ın emrettiği gibi güzel (söz) söyleyiniz. İyiliği emretmeyi ve kötülükten sakındırmayı terk etmeyiniz. Yoksa şerli olanlarınız (kötüleriniz) başınıza yönetici olur. O zaman dua edersiniz de (dualarınıza) icabet edilmez. Birbirinizle ilişkilerinizi sürdürmek, karşılıklı ikramda bulunmak ve sebat üzere olmak(tan sorumlusunuz). Birbirinize sırt çevirip ilişkilerinizi kesmekten, ayrı düşmekten ve hasetten sakınınız.”

“İyilikte ve takvada yardımlaşın, günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın. Allah'tan sakının, şüphesiz Allah cezası pek şiddetli olandır.” (Maide 2)

“Allah sizi korusunu (ne güzel) Ehlibeytsiniz! Ve sizde Peygamberiniz’i (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) korusun! Sizi Allah’a emanet ediyor ve Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketlerini (size bağışlamasını niyaz ediyorum).”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: