Huşû dolu kalpler ve açılan avuçlar: Kadir gecelerinin üçüncüsü Mukaddes Kerbelâ’da geçiren müminler… (Foto haber)

Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) “İman ile ve (mükafatını hesap gününde Allah-u Teâlâ’nın vermesini bekleyerek) Kadir gecesini ayakta geçiren kimsenin geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur. İşte bu buyruktan yola çıkan yüzbinlerce mümin; bu mubarek geceyi Hz. İmam Huseyn ile Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhları’nda geçirdi. Mubarek münasebetin özel feyzi ve mukaddes mekânların bir araya geldiği benzersiz manevî atmosferde Allah-u Teâlâ’ya huşû dolu kalpler, gözyaşları ve semâya açılmış avuçları ile yakaran müminler; Allah-u Teâlâ’dan Irak’a, Müslümanlara ve Dünya mazlumlarına barış ve esenlik getirmesini niyaz etti. Hadislerin belirttiğine göre Kadir gecesinin On dokuzuncu, Yirmi birinci ve Yirmi üçüncü gecede olduğu anlaşılmaktadır. Birçok rivayetten de 23. gecenin 19 ve 21. geceden çok daha faziletli olduğu ve her işin ilahi hikmet üzere ayrıştırıldığı gecenin bu gece olduğu anlaşılmaktadır.

Mukaddes Hz. Huseyn ve Hz. Abbas (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Türbeleri ile Beynel-Haremeyn-i Şerîfeyn Meydanı; Mukaddes Kerbelâ’nın içinden ve dışından gelen ziyaretçilerle dolup taştı. Ziyaretçiler İftitah Duası, Cevşen-i Kebir Duası, Mushaf-ı Şerîf’in başın üzerine konduğu dua, bazı Kur’ân-i Kerîm Sûreleri ile geceye özel duaları okuyup bu geceye özel müstehap namazları ve diğer müstehap ibadetleri edâ etti.

“De’îm-ul İslam” kitabında Ramazan’ın son on gecesinde Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ibadet için yatağını katlayıp kemerini sıktığı, yirmi üçüncü gece ailesini uyanık tuttuğu, o gece uyuyanların yüzüne su serptiği ve Hz. Fatıma Zehra’nın (Allah'ın salât-u selâmları üzerine olsun) ailesine o gece uyumalarına izin vermeyip az yemek verdiği, geceye gündüzden itibaren hazırlanmaya başladığı, gece uykuya dalmamaları için gündüz uyumalarını emrettiği ve Hz. Zehra’nın (Allah'ın salât-u selâmları üzerine olsun) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Mahrumdur; bu gecenin hayrından mahrum kalan kimse...”

Allâme Meclisi (Allah O’na rahmet eylesin) Bihâr-ul Envâr’da şöyle demiştir: “Bu gece sana kolay gelen (zor ve ağır gelmeyecek miktarda) Kur’ân okumalı, Sahîfe-i Kâmile’deki dualar ile ve özellikle de Mekârim-ul Ahlâk ve Tevbe duasını okumalısın. Ayrıca Kadir gecelerinin günlerinin hürmetini de gözetmeli ve ibadet ile, Kur’ân-i Mecîd’i tilavet ile ve dua ile meşgul olmalısın. Muteber (güvenilir) senetlere dayanan rivayetlerde Kadir gecelerinin günlerinin tıpkı geceleri gibi olduğu (aktarılmıştır).”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: