Şevvâl ayının sekizinci günü: Bakî Kabristanlığı’ndaki Hidayet Önderleri’nin (Hepsine selâm olsun) Türbeleri’nin yıkılışı faciası yıldönümü

Bakî yarası Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) dostlarının kalbinde kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Her yıl yıkılışının yıldönümünde bu yara bir kez daha sızlıyor. Zalim tekfirci vahhabi bir güruh eliyle iki defa işlenen bu cinayetin sonucunda Pâk Ehlibeyt (Allah'ın salât ve selâmı hepsine olsun) İmamları’nın Türbeleri yıkılıp hürmetleri ve kutsiyetleri çiğnendi. İlk saldırı H. 1220 senesinde gerçekleşti. I. Suudi rejimi döneminde gerçekleşen bu hadisede Suudi ailesi Bakî Kabristanlığı’nı yıktı. Her ne kadar hiç hafife alınamayacak bir kısmını yıkmış olsalar da Bakî İmamları’nın (Hepsine selâm olsun) PâkTürbeleri’ni yıkamadılar Çünkü gerekli güce sahip değillerdi. Suudi rejimi Osmanlı Devleti tarafından yıkıldıktan sonra Bakî Kabristanlığı Müslümanların bağışları ile yeniden ve çok daha güzel bir şekilde inşa edildi. Kubbeler ve Mescitler muhteşem bir estetiğe sahip olarak yeniden inşa edildi. O dönemin teröristleri def olup gittikten sonra o Mukaddes Kabirler yeniden müminlerin en çok vakit harcadığı yerlerden birine dönüştü.

İkinci saldırı ise 8 Şevval 1437 tarihinde gerçekleşti. Tekfircilerin bu saldırıda ilk yktığı şey Medîne’nin dışında yer alan ve Uhud Şehitleri için inşa edilmiş olan kubbeyi yıktı. Medîne’ye girdikleri zaman Bakî’deki Mukaddes Türbeler’i yıkmak için zemin hazırlamaya başladılar. Hicazda yer alan halkın kanaatini değiştirmek için çalışmalara başladılar. O dönemde halkın geneli bu yıkıma karşıydı. Bunu değiştirebilmek ve ulemâdan bunu meşru kılacak fetva edinmek istediler. Bu yüzden de Başkadı Necd Suleyman el-Culeyhid’i Medîne’ye yolladılar. Niyetlendikleri işi yapacak fetvaları onunla elde etmek istiyorlardı.

O da Medîne’ye gidip oradaki ulemâya soru ve cevaplar koydu. Fetvasını imzalamalarını istedi. Eğer imzalamazlarsa onlar hakkında mürtedlik (dinden çıkmışlık), kafir olmak ve müşriklik hükmü verip onları katl-i vacip ilan etmekle tehdit etti. Yaklaşık on beş tane kendine alim diyen iktidar yalakası imza attı ve bu fetvalar Hicaz halkının arasında dağıtıldı.Aynı sene yapacakları canilik için dini kisve hazır olduktan sonra Bakî Kabristanlığı’nda yer alan Pâk İmamlar’ın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) Türbeleri’ni yıkıp orada Ehlibeyt’e (Allah'ın selâmı hepsine olsun) ait olan tüm izleri ortadan kaldırdılar ve Mukaddes Ziyaretgâhlar’da yer alan ne kadar değerli eşya varsa hepsini yağmaladılar. Bir tek Hz. Peygamber Efendimiz’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Kabr-i Şerîfi kaldı. Onun da özel hazinesinde yer alan tüm paraları, mücevherleri ve değerli eşyaları çaldılar.

Bunların yanı sıra Hz. Fatıma’ya (Allah'ın selâmı üzerine olsun) nisbet verilen kabri, Hz. Ümmül Benîn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Kabrini, Hz. Peygamber Efendimiz’in oğlu Hz. İbrahim’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) kabrini, Hz. İmam Cafer-i Sâdık’ın oğlu Hz. İsmail’in (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun), Hz. Peygamber Efendimiz’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) süt Annesi Halîme-i Sâdiye’nin (Allah O’na rahmet eylesin) kabrini, Hz. Hamza b. Abdulmuttalib’in (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) kabrini ve Uhud Şehitleri’nin kabirlerini yıktılar…
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: