“Hz. Resûl-i Âzam (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Evi”nden mübarek Nebevî sîret konulu ilmî çalıştay

Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ne bağlı Uluslararası El-Amîd Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen I. Hz. İmam Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Konferansı etkinlikleri kapsamında “Dâr-er Resûl-il Âzam/ Hz. Resûl-i Âzam (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Evi” tarafından “Kur’ân-i Kerîm izinde nebevî sîret” konulu bilimsel araştırma ve çalışmalar çalıştayı düzenlendi.

Irak’ın muhtelif üniversitelerinden büyük sayıda akademisyenin katıldığı çalıştay 25 Ağustos 2016 (21 Zilkâde 1437) Perşembe günü öğleden sonra saatlerinde düzenlendi.

Hz. Resûl-i Âzam (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Evi Müdürü Dr. Adil Nezîr kurumun hedef ve amaçları ile ilgili olarak şunları söyledi: “Hz. Resûl’ün (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) şahsiyetini yüce bir şahsiyettir. İslam için elinden ne geliyorsa takdim etmiş ve beşeriyeti isabetli (doğru) yola erdirmek için her türlü çabayı sarf etmiştir. Bizler araştırmacılar ve akademisyenler olarak mukaddes bir vecîbe ile karşı karşıyayız. O da bu şahsiyeti en görkemli görüntüsü ile göstermektir.Çünkü bazı eller bu şahsiyetin imajını karalamak için uzanmış ve dünyaya O’nun var olan (gerçek kişiliğine) aykırı (uydurma ve sahte bir portre) aktarmaktadır.”

“Hz. Resûl-i Âzam (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Evi”nin inşa edilmesi ile istenen şey; bu yüce şahsiyet ile ilgilenilmesi ve daha önce sunulmuş olandan daha farklı ve yeni bir üslüp ve perspektif ile ortaya konmasıdır. (“Ev”in) çok sayıda projesi vardır. Bunlardan biri de Peygamber-i Ekrem Hz. Muhammed’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) güzel, burcu kokulu sîretinin Kur’ân-i Kerîm rehberliğinde (incelenmesi) projesidir. Nebevî Sîret bugün tarih bölümlerinde başlı başına bir sancaktır (başlıktır). Bu başlık da çok sayıda kavram için bir meydan ve bir sahadır. Bizler bu Sîret’in Kur’ân-i Kerîm çerçevesinde yazılmasını istiyoruz. Çünkü bu sirete dair yazılmış çok sayıda rotalar vardır ve hepsi de (lekelere ve) şaibelere sahiptir. Bu şaibelerden onu kurtarmak için onu Kur’ân-i Kerîm’e arzetmek zorundayız. Yani Nebevî Sîret’i Kur’ân’a götürmeliyiz (sunmalıyız). Birçok seçenek var. Sireti tümüyle Kur’ân’a götürmek ya da önce Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) rivayetlerine götürüp (o ölçekten süzüp) sonra Kur’ân-i Kerîm’e sunmak bunlardan bazısı. Böylece Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) ilimleri şefaati (aracılığı ile ölçülüp tartılmış) ve aynı zamanda da Kur’ân-i Kerîm’e sunulmuş bir Müşerref Nebevî Sîret (getirisi ile ümmetin karşısına) çıkabileceğiz.”

Ardından konuşmacı ve katılımcılara söz verilerek bu alana dair düşünce, görüş ve önerileri alındı. Projenin değerlendirilmesi,gelişimine katkıda bulunabilmesi ve herkesin yararlanabilmesi için düşüncelerin herkese açık bir biçimde paylaşıldığı çalıştayın sonunda netleşen düşünceler derlenip yazıya döküldü.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: