Arefe günü ziyaretçilerinde büyük artış: Mukaddes Hz. Huseyn ve Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Türbelerinden hizmet ve güvenlik seferberliği

Mukaddes Hz. Huseyn ve Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Türbeleri Arefe gününde Hz. İmam Huseyn’i ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ı (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) ziyaret etmek üzere Irak’ın ve dünyanın muhtelif yerlerinden gelen ziyaretçilere yönelik hizmet ve güvenlik seferberliğini yoğunlaştırdı. Yaklaşık iki gün önceden başlayan ziyaretçi akışı Zilhicce’nin dokuzuncu günü (Arefe gününde) zirveye ulaştı. Yapılan hizmetler sadece iki Mukaddes Ziyaretgâh arasında bulunan ziyaretçiler ile kısıtlı kalmayıp Mukaddes Ziyaretgâhlarda ya da aralarında bulunamayan ve özel hizmet ve güvenlik plan çerçevesindeki sınırlarda bulunan diğer ziyaretçileri de kapsadı.

Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi daha önce Arefe gününde H. İmam Huseyn’in ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) ziyaretine gelen ziyaretçileri karşılamak için her türlü hazırlıklarını tamamladığını duyurmuştu. Ziyaretçilerin güvenliğini sağlamayı ve ziyaretçilere ziyaretlerini ve ibadet amellerini kolaylıkla yapabilecekleri bir ortam yaratmayı hedefleyen hazırlıklara çok önceden başlanmıştı.

Çok sayıda muteber rivayette Allah-u Teâlâ’nın Arefe gününde Hz. Huseyn’in (O'na selâm olsun) kabrinin ziyaretçilerine, Arafat dağında bulunanlardan önce rahmet nazarı ile baktığı geçmiştir. Rufae’den naklolunan bir hadiste şöyle nakledilmiştir: “İmam Sâdık (O'na selâm olsun) bana “Ey Rufae, bu yıl hacca gittin mi?” dedi. Ben de “Sana fedâ olayım, hacc yapacak (imkanım) yoktu; ancak Arefe gününde Huseyn’in (O'na selâm olsun) kabrinin yanı başındaydım” dedim. O (O'na selâm olsun) da bana şöyle buyurdu: “Ey Rufae; Mina’dakilerin (meşgul oldukları ibadetlerden) eksik kalmadın. Eğer insanların haccı bırakmamasını istemeseydim sana öyle bir hadis anlatırdım ki Huseyn’in (Allah’ın salâtları üzerine olsun) kabrinin ziyaretini asla terk etmezdin. Bir de Huseyn’in (O'na selâm olsun) kabrine (ziyaretine) O’nun hakkını tanıyan ve kibirlenmemiş olarak çıkan kimseye eşlik eder bin melek...” Sonra uzun bir süre sustu. Sonra şöyle buyurdu: “…sağından. Bin melek de solundan ve o kimseye bir Peygamber ya da Peygamber Vasîsi ile birlikte yapılmış bin haccın ve bin Umre (ecri) yazılır.”