Tarihte İlk Kez: İstanbul’un göbeğindeki Ayasofya Meydanında, Irak’taki Mukaddes Türbeler Tarafından Kurulan “ Aşûra Çadırı” Açılışı!

Açılış Töreninden Bir Kare
Açılış Töreninden Bir Kare
Irak’ta bulunan Mukaddes Türbeler (bünyelerindeki yönetimler) ve Âlulbeyt (Allah’ın Selamı Onlar’ın Üzerine Olsun - A) Müessesesi işbirliğinde büyük bir faaliyet gerçekleştirdi. Konum olarak Türkiye’nin İstanbul ilinde ve zaman olarak da bu hicri 1433 yılının Ölümsüz Hüseyni Hüzünlerin Mevsimi olan Fedakarlığın ve Bağışın Aşûra’sını seçen ekip; Ayasofya Camii ile Sultanahmet Camii arasında (türbeler ve Aşura’ya ait) birbirinden farklı eserin sergilendiği özel bir Çadır kurdu. Çadırda kurulan ve Kutsal Türbelere ve Aşûra’ya ait öğeleri bünyesinde barındıran bu halka açık sergi, türünün ilk örneği sayılıyor.

Aşura Çadırı’nın önünde Kutsal Türbelere Ait bir Heyetin ve Âlulbeyt (A) Müessesi’nin hazır bulunduğu açılış törenine; İstanbul’da bulunan Müslümanlar, bazı Arap ve Yabancı Ülkelerin konsoloslukları ile çok sayıda farklı inançlara mensup vatandaşlar katıldı. Bunun yanı sıra çok sayıda yazılı,görsel ve işitsel basın öğesi mensubu açılış töreninde hazır bulundu.

Tören, …. Şeyh’in Zikr-i Hakîm’den bir ayet tilavetiyle başladı. Ardından sözün başına geçen Âlulbeyt (A) Müessesi’nin Türkiye’de görev yapan Şubesi’nin Müdürü, Saygıdeğer Şeyh Onurşan Rahmani; şunları söyledi:

“Bismillahirrahmanirrahim!”
“Söze; Irak’ta bulunan Mukaddes Türbeler İdaresi’ne ve Mukaddes Türbeler Tarafından İstanbul’umuza gönderilmiş olan Özel Heyetler olarak vazifelerini icra eden bu beyefendilere, yapmış oldukları bu pek mubarek ve hayırlı çalışmalarından ötürü, - en iyi dileklerimle birlikte - takdir ve şükranlarımı ileterek başlamak istiyorum. Bildiğiniz üzere; Muharrem-i Harâm ayında olmamız hasebiyle, milyonlarca Ehlibeyt Aleyhumusselam muhipleri Mukaddes Kerbela şehrine doğru akın akın gitmektedir. Ancak Saygıdeğer Irak’ta bulunan Mukaddes Türbeler İdaresi, orada bulunmalarının çok gerektiği böylesi bir zamanda, İstanbulumuza kendi bünyesinde çalışan heyetlerini yollamışlardır. Sergiledikleri bu asil duruşlarından ve İstanbul’un daha önce müşahade etmediği bu programın yapılmasına katkıda bulunurken sarfettikleri mukaddes ve büyük gayretlerden ötürü, Irak’taki Mukaddes Türbeleri temsilen Sayın Seyyid Ahmed Es-Safi’ye ve Sayın Allem Şeyh Kerbelaî’ye (Allah izzetlerini daim etsin) tekrar takdir,iyi dilek ve şükranlarımı iletiyorum. Kendileri ayrıca Her iki mukaddes Türbe’nin (Hz.Ebulfazl Abbas ve İmam Huseyn –Allah’ın selamı onların üzerine olsun mubarek Kubbelerinin başlarında bulunan sancakları da sergilenmek üzere İstanbul’a yollamışlardır.”

“Ayrıca herkese, Merci-i Alâ Sayın Seyyid Ali Huseyni Sistani’nin (Allah Onu korusun) vekili ve Âlulbeyt Müessesi Genel Sekreteri Seyyid Cevad Şehristani (Allah izzetini daim etsin) adına (katılan) herkese şükranlarımızı sunuyor; ve bu dev projelerin Ehlibeyt (Allah’ın selamı onların üzerine olsun) bereketi ve sayın Merci-i Alâ’nın babacan inayeti ile gerçekleştiğini söylemek istiyoruz.”

“ Başlangıcımız gerçekten de güzel oldu. İstanbul şehrimizin sorumlularına gittiğimiz zaman onlardan Aşûra Çadırı için en güzel yeri tahsis etmelerini istediğimizde, bize “İstanbul Türkiye’nin kalbidir. Ve Sultanahmet Meydanı, İstanbul’un kalbidir.” Diyerek yer olarak orayı bize tahsis ettiler. Biz de “ Kerbela bizim kalbimizdir. Ve İmam Huseyn Aleyhisselam’ın Haremi (Türbesi), Kerbela’nın kalbidir” diyerek İstanbul’a İmam Huseyn’in ve Hz.Ebulfazl El-Abbas (Allah’ın Selamı onların üzerine olsun) sancaklarını getirdik. İşte bu buluşma;Müslümanlar arasında sevgi ve kardeşlik buluşmasıdır.Ve bu yüzden de serginin adı “Muharrem Kardeşliktir” Sergisi oldu.”

Ardından, Irak’taki Mukaddes Türbeler adına konuşan Şeyh Ali El Fitlavi; şunları söyledi:

“ Allah’ın Selamı,Rahmeti ve Bereketleri hepinizin üzerine olsun, ey hazır bulunan mükerrem konuklar!”

“ Mukaddes diyarların ülkesi Irak’tan ve bilhassa Pâklığın ve Şehâdetin İmamı, İmam Huseyn’in (Aleyhisselam) Kerbela’sından, Müslüman kardeşimiz olan bu ülkeye geldik!”

“ Müminlerin Emiri Ali’nin (Aleyhisselam) rüzgarına bürünmüş olarak geldik!”

“ Nebi-i Azam’ın (Sallallahu aleyhi ve Alihi) Evlâdı, İmam Huseyn’in (Aleyhisselam) şehadeti zikrini ihya etmek için geldik!”

“ Ehlibeyt (Allah’ın Selamı onların üzerine olsun) ahlakını, ilkelerini ve kültürünü yaymak için geldik!”

“Hak sözün, faziletin, hoşgörünün ve kardeşliğin yücelmesi için canlarını feda eden; ve her biri erdem ve üstün özellikle dolu birer dünya olan şahsiyetlerin zikrini ihya etmek için geldik!”

“ Asil kültürün yayılması için gerçekleşen bu buluşmada; güzellik,sevgi ve kardeşlik gördük…”

“Bu sergi; hiç şüphe yok ki, Ehlibeyt ’in (Allah’ın Selamı onların üzerine olsun) kutlu münasebetlerini anmak için hayırlı bir başlangıç olmuştur. Bu büyük başarının gerçekleşmesi amacıyla çaba harcayarak zorlukları kolaylaştıran herkese şükranlarımızı sunuyoruz.”

Ardından söze serginin gerçekleştiği ilçe olan Fatih’in Belediye Başkanı Mustafa Demir geçti:

“Bu gün tarihi bir gündür. Çünkü bu mekan bir tarih öğretmenidir. İstanbul Şehri fikirlerin,dinlerin ve hoşgörünün buluşmasıdır.”

“İşte İmam Huseyn (Aleyhisselam) Çadırı; Ayasofya ve Sultanahmet arasında duruyor ve Başbakan Erdoğan’ın “ Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Alihi) ile Ehlibeyt (Aleyhumusselam) buluşma noktasıdır, ihtilaf noktası değil.” Sözlerindeki gibi buluşma noktası olduğunu kanıtlamaktadır.”

“ Irak’ta bulunan Mukaddes Türbelere ve Alulbeyt Müessesine özel olarak şükranlarımı sunarım. Aramızda bulunmanızdan gerçekten mutluluk duyuyorum. Bu çadırın adının “Muharrem Kardeşliktir” olarak kalması hususunda anlaştık. Bu ilk adım olmuştur ve inşaAllah ileride devamı da gelecektir.”
Sonrasında sözün başına geçen Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Ali Yüce, şunları söyledi:

“Bugün önemli bir gündür. Ve burada Ehlibeyt (Aleyhumusselam) sevgisi etrafında toplandık Allahu Teala’nın izniyle.”

“Kurtuluş yolumuz budur ve bu yüzden; İmam Huseyn’in (Aleyhisselam) yüce kıyamının ve kutlu direnişinin sebeplerini öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü saf ve asil Muhammedi islam; Ehlibeyt’in (Aleyhumusselam) hayatı, akideleri ve doktrinleridir. Zira insan eğer Ehlibeyt’in (Aleyhumusselam) islamı ile tanışmaz ise, tüm ahlaki erdemlerin zıttı olan başka bir islama; yani Emevi islamına yönelecektir. İmam Huseyn (Aleyhisselam) da bu kötülere ve kötülüklere insani erdemlerin ihyası için kıyam etmiştir. Sözümü bitirirken Mukaddes Türbelere ve Âlulbeyt Müessesine bu kutlu adımlarından ötürü şükranlarımı sunarım.”

Kapanış konuşmasını yapan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Hatemi şunları söyledi:

“ Öncelikle; bu serginin oluşması için gayret sarf edenlere şükranlarımızı sunar ve bize Türkiye’nin en iyi yerinde İmam Huseyn Ve Hz.Ebulfazl (Aleyhimasselam) Çadırını görmeyi nasib eden Allahu Teala’ya hamd ile şükrederiz.Bu; İmam Mehdi’nin (Allah ferec-i şerifini çabuklaştırsın*) zuhur alametlerindendir. İnanıyorum ki; Kur’an’ı Kerim’de geçen mecma’ul Bahreyn olarak geçen yer İstanbul’dur. Ve tarihte de anlatıldığı gibi; İmam Mehdi’nin Mubarek Validesi Konstantiniyye’dendir ve dedesinin (Annesinin Babası) Yuşa’nın kabri de İstanbul’dadır.Bu yüzden burası; Hristiyanlar ile Müslümanların birleştiği ve hep birlikte İmam Mehdi’nin (Allah ferec-i şerifini çabuklaştırsın) arkasında yürümelerini sağlayan başlangıç noktası olacaktır.”

“İmam Huseyn (Aleyhisselam); insanlık, hoşgörü ve bağış için feda olmuş olan Allahu Teala’nın büyük kurbanıdır. Ve insanlık inşaAllah; Ahlaki ve insani kemalatına buradan ulaşacaktır.”

Törenin kapanışında, hazır bulunanlar ile birlikte;, Arapça,Türkçe ve İngilizce dillerinde yüzlerce fotoğraf,dergi ve yayın ihtiva eden Aşura Çadırı’nın açılışı yapıldı.Ayrıca hazır bulunanlara ve, kendi türünde bir ilk ve bölge insanı tarafından daha önce hiçbir örneği görülmemiş olan Aşura Sergisi’nin başarılı biçimde gerçekleşmesine yardımcı olanlara , yaptıkları katkıdan ötürü büyük miktarda hediyeler verildi.Her iki mukaddes kubbe-i şerife’nin sancaklarına daha önce eşi benzeri görülmemiş ölçüde ilgi gösterildi ve yüzlerce kişi gelip sergide mubarek sancakları seyretti.

Özellikle belirtilmesi gereken bir başka şey de, Irak’taki Mukaddes Türbeler ve özellikle de Her iki Mukaddes Türbenin (Hz.Ebulfazl Abbas ve İmam Huseyn –Aleyhimasselam) Genel Sekreterleri Tüm dünyada Ehlibeyt kültürü’nün yayılması için gösterdikleri özel önemdir. Ehlibeyt Kültürü’nün tüm dünyada yayılmasına ve Irak’ta Bulunan Mukaddes Türbelerin Türkiye’deki Aşûra Çadırı’nda temsil edilmesine dair verimli ve sürekli çalışma yapılmasına dair sahip oldukları özel ihtimamdan ötürü; her iki mukaddes Türbenin Yönetim Kurulu üyeleri ve Bölüm Başkanları’nın da aralarında bulunduğu üst seviyeli üyelerden oluşan bir heyeti yollamışlar ve çalışmalarını yakından takip etmişlerdir.





































Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: