Çağımızın İmâmı Hz. İmam Mehdî’nin (Allah-u Teâlâ pek müşerref çıkışını yakınlaştırsın) kutlu İmamet vazifesinin başladığı gece…

Sözlerimize Hz. Peyamberimiz Muhammed Mustâfâ ile Pâk Ehlibeyti (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ve Uluslararası El-Kefîl Ağı’nı ziyaret eden tüm hanımefendi ve beyefendilere Beklenen İmam Hz. İmam Mehdî’nin (Allah-u Teâlâ pek müşerref çıkışını yakınlaştırsın) İmamet vazifesinin başlanmasının yıldönümü münasebetiyle tebriklerimizi arz ederek başlamak istiyoruz. 9 Rebiülevvel H.260 tarihinde Allah-u Teâlâ’nın ataması, Resûlü’nün çok önceden bildirip vasiyet ettiği ve Pâk Ehlibeyt’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) de bu vasiyeti ehil kimselere yinelediği gibi Onbirinci İmam Hz. İmam Hasan-ı Askerî’nin (Allah-u Teâlâ’nın selâmı üzerlerine olsun) şehadetinin ardından Müslümanların hak halîfesi ve İmamı (Hidayet Önderi) Hz. İmam Hasan-ı Askerî’nin oğlu Hz. İmam Mehdî (Allah-u Teâlâ’nın selâmı üzerlerine olsun) olmuştur.



Hz. İmam Mehdî, Pâk Nebevî Ehlibeyt’e (Allah-u Teâlâ’nın selâmı hepsine olsun) mensup İmamların Onikincisi ve sonuncusudur. Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) mütevâtir hadislerde O’nun (Allah'ın selâmı üzerine olsun) geleceğini müjdelemiş ve “O, yeryüzünü tıpkı zulüm ve ölçüsüzlük ile dolduğu gibi adalet ve ölçü ile dolduracaktır” diye buyurmuştur.



Abbasîler O daha doğmadan tutuklanmasını emretmişlerdi. Bunun için de casuslar gece gündüz geleni gideni gözetleyip takip ediyor ve O’nun doğduğuna dair herhangi bir habere ulaşmak için her taşın altına bakıyorlardı. Ancak Allah-u Teâlâ Hz. Musa’yı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Firavun’dan ve Hz.İbrahim’i (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Nemrud’un elinden kurtardığı gibi O’nu (Allah'ın selâmı üzerine olsun) da zalimlerin elinden kurtardı.



İmamet vazifesini teslim almasının ardından ilk görevi Babası Hz.İmam Hasan-ı Askerî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) cenaze namazını kıldırmaktı. O dönemin zalim rejiminin planladığı ve pâk naaşın dışarı çıkarılmasından sonra kılınacak protokol icabı resmi cenaze namazından önce Babası’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) gerçek cenaze namazını evinde kıldırdı. Bu da O’nun (Allah'ın selâmı üzerine olsun) mubarek İmametinin başkalarına ispatı açısından çok önemliydi. Çünkü Masum İmam’ın cenaze namazını ancak Masum bir İmam kıldırabilirdi. İşte böyle bir günde Hz. İmam Mehdî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) küçük gaybeti başladı. Gaybet gözlerden gizlenmek demektir. Hz. İmam Mehdî (Allah'ın selâmı üzerine olsun) küçük gaybet (gaybet-i suğrâ) döneminde taraftarları ve dostlarıyla elçileri aracılığıyla iletişim kurdu. Dini meselelerini Hz. İmam Mehdî’ye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sormak isteyenler “Suferâ/Elçiler” olarak bilinen bu elçilere gelip soruyordu. Kimi zaman elçiler cevapları Hz. İmam Mehdî (Allah'ın selâmı üzerine olsun) imzalı mektuplarla veriyordu. Gaybet-i Suğra 70 yıl sürmüştür. Bu süre boyunca ardı ardına 4 şahsiyet Hz. İmam Mehdî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) elçiliğini yapmıştır.



Şia açısından Hz. İmam Mehdî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) İmamet vazifesi ile taçlanılan bu gün sevinçli bir gündür. Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) taraftarları bu günde kutlamalar düzenler. Çünkü bu gün Beşeriyetin Kurtarıcısı ve Allah’ın yeryüzündeki son Hücceti’nin İmameti ve Hilafetinin ilk günüdür.







Gerek Şii gerekse de Sünni hadis kitaplarında Hz. Peygamber’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) O’nun gelişini müjdelediği çok sayıda hadis vardır ve bu hadisler mütevatirdir.



Bu günde infakta bulunmak (Allah yolunda harcama yapmak), yemek vermek ve aile için daha çok infak etmek müstehaptır. Bu günde bir şeylerle infakta bulunan kimsenin Allah günahlarını bağışlar. Aynı şekilde bu günde yeni kıyafetler giymek, şükür ve ibadet müstehaptır. Bu günde hüzünler, gamlar ve kederler giderilmiştir.

Allah-u Teâlâ Hz.İmam Mehdî’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) kutlu çıkışını yakınlaştırsın ve tıpkı Dedesi Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) müjdelediği gibi zulüm ve ölçüsüzlükle dolan yeryüzünü O’nun (Allah'ın selâmı üzerine olsun) eliyle adalet ve ölçü ile doldursun!
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: