İşte El-Kefîl Yazma Eserleri ve Nadir Eserler Müzesi’nde sergilenen antika silahlar…

Irak Mukaddes Türbeleri’nde açılan ilk müzelerden biri de Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi bünyesindeki El-Kefîl Yazma Eserleri ve Nadir Eserler Müzesi’dir. 2009 yılında Seyyide Zeyneb’in (O'na selâm olsun) mubarek doğumu münasebetiyle açılan müzede sergilenen eserler arasında bazılarının geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan kılıç, balta, mızrak vb antika silahlar da bulunuyor. Bu silahların bir kısmı uzun yıllar önce Sultanlar ve valiler tarafından, bir kısmı da Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’nın ziyaretçileri tarafından Mukaddes Türbe’ye hediye edilmiş.



Müze Sorumlusu Sâdık Lazım bu tarihi eserler hakkındaki bilgileri Uluslararası El-Kefîl Ağı ile paylaştı: “Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ndeki El-Kefîl Müzesi’nde gerçekten çok büyük miktarda kılıç, mızrak ve hançer bulunuyor. Bunun sebebi de Hz.Ebulfazl Abbas’ın Hz.İmam Huseyn’in (Onlar’a selâm olsun) ordusunun komutanı ve fedakârlığın ve cesur savaşçılığın sembolü olmasıdır. O kılıçların efendisiydi. Bu sebeple komutanların, valilerin ve ziyaretçilerin silahlarını O’na hediye etmekten ve onları Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) Müzesi’nin deposuna yerleştirmekten iftihar duyduğunu görüyoruz. Bu yüzden El-Kefîl Müzesinde ve Müze bünyesindeki mahzenlerde başka Mukaddes Türbelere ait müzelerde benzerine nadiren rastlayacağınız sayıda ve türde silahlar bulunuyor. Elimizde birbirinden farklı dönemlere ait nadir (eser niteliğidne) kılıçlar ve mızraklar var. Bunların bir kısmı muhtelif memleketlerin sultanları ve valiler tarafından Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ne hediye edilmiş. Bunların çoğunluğu en becerikli zanatkârların eliyle üretilmiş. Bunlar arasında en ön plana çıkan kılıçlar Osmanlı Sultânı Selim Hân’ın, Zendî Sultanı Cafer Han Zend’in ve Kacar Sultânı Fethali Şâh’ın kılıçları. Aynı şekilde kılıçların çoğunun üzerinde altın ile semboller ve kitabeler nakşedilmiş.”



“Müzede yer alan bazı kılıçların üretimi yüzyıllar öncesine dayanıyor. Muhtemelen en eskisi yaklaşık 500 yıl öncesine dayanıyor. Bu kılıçlar genelde muhtelif metallerden yapılmış oluyor. Bunlar arasında “cevher” olarak bilinen metalden üretilen kılıçlar var. Bu metal kılıçların yapımında en lüks tür olarak biliniyor. Çünkü hem hafif hem de aynı zamanda keskindir. Kılıçların kabzaları geyik boynuzundan, fildişinden ya da gergedan boynuzundan yapılmış oluyor. Bu mızraklar ve hançerler için de geçerli. Müzede ayrıca savaşçının savaş vakti atının eyerine astığı “tabrezon” isimli savaş baltaları ile zırhlar ve kalkanlar da bulunuyor. Bunların bir kısmı demirden, bir kısmı ahşaptan ve bir kısmı da doğal deriden yapılmış olup üzerlerinde incelikle işlenmiş kitabeler ve semboller yer alıyor.”



“Bu eserler oksitleyici maddelerle ve fırçalar, pamuk ve alkol kullanılmak suretiyle özel bir laboratuarda mekanik yolla temizleniyor. Laboratuarda çalışanların bu alanda büyük bir tecrübesi ve uzmanlık sertifikaları bulunuyor. Depolama yöntemimiz (eserleri) koruma açısından en önemli yollardan biri. Eserler belli bir sıcaklıkta ve nem oranında saklanıyor. Biz de El-Kefîl Müzesi olarak plastik ile depolama yöntemini icat ettik. Bu şekilde kılıç ya da mızrak iki parça plastik arasında taşınıyor. Bu yöntem de büyük sayıda kılıç, mızrak vb depolamaya ve parçayı kolaylıkla çıkarıp özel yerine geri götürmeyi mümkün kılıyor.”